Abdurrahman Dilipak
Dün Amerika Arap topraklarını işgal ederken sesini çıkarmayanlar, yurtlarından çıkarılan insanların barınabileceği güvenli bölge için ve çatışma alanından kendine yönelik terör eylemlerine karşı operasyon düzenleyen Türkiye’yi işgalci ilan ediyorlardı.
Dünden bugüne değişen bir şey yok. İbretlik bir durumla karşı karşıyayız.. İsrail’e, ABD’ye, İngiltere’ye, Fransa’ya seslerini çıkarmıyorlar. Bu vesile ile kim kimdir, gerçeği görmek isteyenler için tarihi bir fırsat doğmuş durumda.
Biz Arap ülkelerinin halklarının bizimle birlikte olduğunu biliyoruz.
Bugün İdlib’de bir sorunla karşı karşıyayız. Kış ortasında yüzbinlerce insan Türkiye sınırına akın edebilir.
Bakın, Türkiye Libya’ya, BM’nin tanıdığı hükümete destek için asker ve silah gönderme kararı alınca bir anda toplandılar ve ateşkes kararı aldılar. Çünkü Libya’dan İtalya üzerinden Avrupa’ya bir göç dalgası gelebilir.
Peki Suriye konusunda niye böyle bir hassasiyet yok!
Bugün iki düzineye yakın Arap ülkesi var. Din bir, dil bir, tarih bir, kültür bir, coğrafya bir. Ama kendileri birlik değil. Çok büyük bir kısmının kendi halkı ile sorunları var. Kimi emir, kimi sultan, kimi kırallıkla yönetiliyorlar. Bu ülkelerin sınırları, rejimleri ve iktidarları İngiliz ve Fransız işgal kuvvetleri tarafından çizildi. 100 yıl önce biz tek devlettik. Ama tek gerçek bu değil. Bunların sınır, rejim ve iktidar yapılarını kim belirledi?. Belirleyenler belli, Osmanlıya karşı işgal güçleri ile işbirliği yapan Arap aşiretlerine devlet armağan etmek isteyen işgal kuvvetleri idi onlar. Çölde, çadırlarda, cetvelle sınırlar çizildi.
İşin ilginç yanı, Arap ülkeleri, yaşadıkları topraklarda ABD ve İsrail’in desteğinde yeni birtakım devletler oluşturma planına da destek veriyorlar. Yeter ki kendilerine dokunulmasın ve ötekiler de ne olursa olsun.
ABD’nin BOP planı çerçevesinde 22 ülkenin rejim, iktidar ve sınırlarını değiştirmesi planından habersiz görünüyorlar. Celladına aşık ya da kasabının bıçağını yalayan koyuna benziyorlar.
“Biz kardeşlerimizin güvenliği için dini ve insani sebeplerle, vijdani sebeplerle, terör saldırılarına karşı meşru müdafa hakkı sebebi ile ve uluslararası sözleşmeden doğan vesayet ve garantörlük haklarımızla bölgedeyiz” diyoruz ama işbirlikçilerin ya da siyasi baronların umurunda değil bu!.
Birileri Selahaddin’in çocuklarının yeni haçlı ordusuna, Siyonist komplolara piyon olmayacaklarını anlamalı artık. Birileri bu halkların çocuklarının kanları ve gözyaşları üzerinde kendilerine iktidar ve servet üretmek istiyor. Biz bu oyuna gelmeyeceğiz.
Başkaları bizi yanlış anlıyor da, biz başkalarını doğru anlıyor muyuz? İtiraf edelim bizim de başkaları hakkında benzer yanlışlarımız var. O zaman kendi nefsimizi de hesaba çekelim.
Aslında biz bize benziyoruz. Öte yandan; kimse kendi yanlışı ile yüzleşmek istemiyor. Herkes ötekinin gözünde çöp arama gayretinde. Ama kendi gözündeki kütüğü saklama çabasında. Tarihi övgü ya da sövgü kitabı yaptık. Tarih ufkumuzu aydınlatmıyor, mefahir üretiyor. Gelecek için de ayağı yere basan ciddi bir medeniyet tasavvurumuz yok.
Oysa biz “Alemlere rahmet olarak gönderilen” bir Peygamberin ümmetiyiz ve yeryüzünden hesaba çekileceğiz. Evet Müslümanlarla kardeşiz, ama erdemli insanlar ve mazlumlarla müttefik olacağız. Değer üreten ve başkalarının temel haklarına karşı tehdit oluşturmayan herkesle nimet ve külfet dengesine dayalı itilaflar gerçekleştireceğiz. Onlar bizim “Hılful fudul”umuz ve “Müellefetül Gulub”umuzdur.
Allah bizi tek kişi olarak, kabile, ümmet, millet olarak farklı farklı yarattı, tearüf edelim / bilişelim diye, ama inadına bilişmiyoruz. Bakın bizler tek kişi olarak parmak uçlarımız gibi farklıyız. Farklılıklarımıza rağmen barış içinde bir arada yaşamak zorundayız. Yeter ki, kimse, kimsenin malına, canına, namusuna, aklına, inancına, nesline tehdit oluşturmasın. Bunlara karşı açık ve yakın bir tehlike oluşturmasın.
Bir “ıslah”dan işe başlayacaksak, önce kendi nefsimizi ıslah etmemiz gerek. Kendi hanemizde binlerce seyyie varken, başkalarına laf ile ahlak dersi vermenin gerçek anlamda bir karşılığı yoktur.
Kimse bizim İlahımız ve Rabbimiz değil, Allah’tan başka. Ama biz de başkalarına İlah’lık ve Rab’lik taslayarak onların üzerine hüküm kurmaya, onları terbiye etmeye kalkmayalım. Başkaları, bizim gibi inanmak, düşünmek ve yaşamak zorunda değil. Bunun da çerçevesini 5 temel emniyet oluşturur.
Bizim başkalarına nizam vermeden önce kendi içimizde bir temizliğe ihtiyacımız var. Kendi kavram ve kurumlarımızı ihya etmemiz gerek. Halk arasında öyle şeyler konuşuluyor ki, anlatılanlar herkesin bildiği bir sır oldu!?. Bu çevrelerde “Hz. Ömerler” yok. “Hz. Asiyeler” yok, “Hz. Eba Zer’ler” yok. “Bekri Mustafa’yı Ayasofya’ya imam yapmak” isteyenler var. “Laf ile aleme binlerce nasihat verenler”in “binlerce teseyyüb’ün gizli olduğu haneler”inden söz ediyoruz. Bu kadrolarla bir yere gidemeyiz. Allah bunlara yardım etmez, aksine Allah, bunların işin içinde oldukları işleri “sarp sarp dağlara sardırır”, “bunların üzerlerine pislik yağdırır”.
Şimdi birçok şeyi yeniden düşünme zamanı. “İstanbul sözleşmesi” ve CEDAW aklı ile gideceğimiz yerin sonu “asude bir bahar ülkesi” olmayacak.
Selâm ve dua ile.
Yazarlar
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.08.2024
5.08.2024
4.06.2024
27.05.2024
20.05.2024
5.05.2024
29.04.2024
22.04.2024
2.06.2022
7.03.2022