Abdurrahman Dilipak
Yine başörtüsü! Nasıl olur da, “başörtülü bir öğretmen”! “Kadınlara başını açtıracaklar, erkeklere şapka giydirecekler, çağdaş olacağız” ya. Kadınlar vücutlarını örtünce, vücutları güneş görmeyince D vitamini alamıyorlarmış iyi başı açık olunca da, ya da aşırı güneşte derileri kavruluyor, yaşlanıyor, aşırı güneş kanser sebebi aynı zamanda, ya da başı açık olunca toz-toprak, ortamda uçuşan mikroplar saçlarının arasında yuvalanıyor, hastalık sebebi oluyor. Şimdi bir de Korona var! Geçen gün Ali İhsan yazdı, o “uzun tırnaklı, tırnakları boyalı öğretmen olunca ses yok” diye ters köşe yaptı bizim Ataklı’yı! Mucip Ataklı da, İsviçre dönüşü “Rejimin laikçi cinleri” adına Erbakan’ı “İrtica” konusunda “hesap sorarız” diye tehdit etmişti. Aynı kafa.. Ya hu, bu millet kurtuluş savaşında “şapka” mı giyiyordu. “Şapkalı gâvurlar” der ve düşman askerinin alametifarikası olarak görürdü o şapkayı. Osmanlıda da şapka giyenler vardı ve onlar genellikle Yahudiler ve masonik Hristiyanlardı. İngilizler işgal ettikleri yerlerde de oranın halkına şapka giydiriyorlardı. Böylece uygarlaştırıyorlardı!? Mustafa Kemal de inkılaba kadar şapka giymedi! Kuvayı Milliyeciler kalpak giyerdi. Hadi Müslümanlar Ankara’nın ilk günlerinde şapkayı olumsuz anlamda bir “alametifarika” olarak görüyordu. Ama sonra köylü kasket taktı kafasına, ama “Siperi şemsi”sini ters çevirip namaza durdu da, şu tırnak boyası olan hanımlar nasıl gusül abdesti, ya da namaz abdesti alıyorlar. Bugün Korona’ya karşı sürekli el yıkama tavsiye edilirken, tırnaklarının arasındaki mikrobu nasıl temizliyorlar.
İster Kur’an-ı Kerim’e ister Wikipedia’ya bakın bakalım cünüp, cenabet ne demekmiş. Bakın internette, Hristiyanlık Yahudilikte ne anlama geliyormuş. İki de ayet var bu konuda bakarsanız: Nisa 43 ve Maide 6. O halde iken namaz kılabiliyor musunuz, Kur’an-ı Kerim’e dokunabiliyor musunuz. Mabed’e girebiliyor musunuz, “Bismillah” deyip bir şey yiyip içebiliyor musunuz! Cenabet sözlükte “uzaklaşmak” mânasına gelir. Allah’tan uzaklaşır, şeytana yaklaşırsınız! Kimden uzaklaşıyor, bu halinizle kime yaklaşıyorsunuz siz karar verin.
Ha! O şerrinden Allah’a sığındığımız adına hareket eden birileri “Men teşebbehe”yi unutturup, size “Helal”(!?), altına su geçirdiğini iddia ettikleri ojeler, makyaj malzemeleri şaraplar, şampanyalar hazırlayıp sunuyorlar.. Siz o halinizle Müslümanlara, onların çocuklarının arasında cenabet cenabet dolaşacak ve onlara akıl öğretecek, çağdaşlık dersi vereceksiniz, biz buna ses çıkartmayacağız öyle mi! O kişiler, bir Müslüman ailede çocuklarına bu anlamda dinleri adına ne öğrettiklerini, neden kendilerinin öyle davranmadıklarını anlatmadıklarınızı mı düşünüyorsunuz da, bizim dinimizi kendi heva ve heveslerinizle tartmaya kalkışıyorsunuz.. Tamam, sizin dininiz size, bizim dinimiz bize. Bunları sizinle de tartışacak değiliz. Kim kimi örnek alıyor, kimlere benzemek istiyorsa o onlardandır.
Tamam, bizim hanımlar ve beyler de, özellikle güneşi az görenler, balkonlarında dışarıya mahrem yerlerini göstermemek kaydı ile daha fazla güneşlemeliler. Ekvator’a yakın kuşaklarda aşırı güneş alındığı için orada güneşten sakınmak gerekir. Onun için biz yağmur için kullansak da, aslında şemsiyeyi adından da anlaşılacağı gibi güneşe karşı kullanırdık. Biz itidal bölgesindeyiz, Kuzey ülkeleri madensuyunu çok içtikleri için onlar tuzdan uzak dururken, biz Anadolu’nun Güney’inde tuz şerbeti / şalgam suyu içeriz mesela, çünkü aşırı ter atıyoruz. Bizim Sağlık Bakanı da, “şeker”e dokunmaz, masalardan tuzlukları toplatır! Çünkü WASP’ların eğittikleri rol modellerimiz öyle istiyor.
Biz eskiden yazın yaylaya çıkardık, şimdi millet sahile koşuyor, yaz ortasında. Çağdaşlar ya! Hâlbuki yaptıkları son derece sağlıksız.
Bakın “Ey iman edenler” yapmayın, sarhoş iken ve gusül abdesti almak gerekirken almadan namaza yaklaşmak haramdır. Allah bize herhangi bir güçlük çıkarmak istemiyor. Bizi “Necased” dediğimiz maddi kirlerden ve “Hades” dediğimiz manevi dünyamızı gölgeleyen kirlerden tertemiz yapmak ve üzerinizdeki nimetini tamamlamak istiyor ki şükreden bir topluluk olalım. Yoksa yaptığınız işin bereketi kalmaz ve saadete de ulaşamazsınız. Dünyanız ile birlikte ahiretinizi de kaybedersiniz. Allah “setrül avret” diyor biz açılıyoruz. “Vücut hatlarınızı belli olmayacak şekilde giyinin” diyor, vücut hatlarını saran daracık elbiseler giyiyoruz. Allah ne derse aksini yapıyor, “Taşlanmış Şeytan” ne istiyorsa onu yapıyor, sonra da “kalbimizin temiz olduğu”nu söyleyip ondan rahmet diliyorlar birileri. Buna itiraz edince de “gerici” oluyoruz.
Necabet’ten Cenabet’e tereddi ettik.. Hadi siz öyle yapmaya devam edin. Sizin dininiz ya da “yaşam tarzı”nız size, bizimkiler bize.. Nasıl olsa bu dünyada tartışıp durduğumuz şeylerin hakikatinin bize gösterileceği bir gün var. Birilerinin gözleri var görmüyor, kulakları var duymuyor, kalpleri var hissetmiyor. Onlar din cahili bir toplulukturlar ve bilmiyorlar, bir de akıl vermeye kalkıyorlar. Kalpleri mühürlenmişse, söyleseniz de söylemeseniz de birdir onlar için. Onlar “Ebu cehil’lerin, Ebu Leheb’lerin yaşayan varisleri”dirler. Davetimiz devam etse de, onların çağırdıkları şeylerden “La ilahe” der ve yüzlerimizi Rab’bimize çeviririz, “bizim İlah’ımız ve Rab’bimiz Allah’tır” deriz.. Bir yandan korona ile uğraşırken bir de sizinle uğraşmayalım. Kınayanların kınamalarına da itibar etmeyiz. Belki akıllarında fehim, kalplerinde merhamet olan “Müellefetül Gulub”a aday “Hılful Fudul” biri çıkar da karşımıza ona derdimizi anlatırız da, o da iman eder kardeş oluruz. Çin’de, İspanya’da meydanlarda tekbir getiren, namaz kılan Müslümanlara uyan o insanlar gibi. Selam ve dua ile.
Yazarlar
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Karamsarlık yaymak’ 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİYargıda yine mi temizlik başlamış? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.08.2024
5.08.2024
4.06.2024
27.05.2024
20.05.2024
5.05.2024
29.04.2024
22.04.2024
2.06.2022
7.03.2022