Ali Saydam
Daha iyi anlasınlar diye başlıkta Almanca yazdım. Türkçesi şu: Çekin elinizi İstanbul Lisesi'nden !..
Türkiye'nin en elit Lisesi ya… Elit, 'fan fin fon' anlamında değil… İlim ve irfan anlamında. Üniversitelerimize giriş sınavlarında en üstün düzeyde gösterilen başarı anlamında... Alman casusu ya da müstemleke aydını değil, Alman kültürü ile tanışmış millî ve manevi değerlerinden kopmamış gençler yetiştirmesi bağlamında…
Bünyesinden ülke kaderinde öyle veya böyle etkili olmuş üç tane başbakan, onlarca bakan, üst düzeyde yönetici, bürokrat, iş adamı çıkarma kabiliyeti göstermiş bir devlet okulu olarak temayüz etmesi anlamında ve nihayet Çanakkale'de son sınıf öğrencilerinin tamamına yakınını şehit veren, 'Mevzu vatansa gerisi teferruattır' anlayışının altını her toplumsal sorun ortamında çizen bir eğitim kurumu olmasının getirdiği elitlikten, Türkçesiyle 'güzidelik'ten söz ediyoruz…
Bir ülkenin geleceğini, bilindiği üzere sıradan duygu ve düşünceler değil, vizyon sahibi, gelecek tasarımına gönül vermiş elit (seçkin değil), ruhen ve zihnen tekâmül etmiş, iyi yetişmiş kadrolar belirler…
İşte İstanbul Erkek Lisesi'ne düzenlenen saldırıların bizce en büyük nedeni de okulun bu fıtratıdır...
51 yıl önce mezun olduğumuz bu okulda bir tek gün bile Alman hocaların dinî telkinini hissetmemiştik… Böyle bir telkini 50 yıldır bu okulda okumuş kimsenin hissetmediğini de herkes bilir. Noel'in geldiğini biz Alman hocaların izine ayrılmalarından anlar, dersler 'kaynıyor' diye sevinirdik. Hepsi o…
Okulun Alman kültürü ile ilgili bir temel verirken gençleri millî ve manevî değerlerimizden, ilimin yanı sıra irfanımızdan da koparmadığının en tipik örneği, bağrından hangi siyasî düşüncede olurlarsa olsunlar, her tür inanç yelpazesinden son derece başarılı gençleri yetiştirmiş olmasıdır…
Türkiye ile ilgili tezviratı had safhalara taşıyan Der Spiegel dergisine bu kez de Türkiye'ye ihanetini Almanya'dan kusan Can Dündar'a tam sayfa köşe yazarlığı veren haftalık Die Welt gazetesi katılmış. Belli ki, her zaman yaptıkları gibi bir Alman öğretmen, belki bir tane de İEL düşmanı İstanbul Liseli bulmuşlar. Neymiş? Noel'le ile ilgili yaklaşımlar konusunda okul yönetimi yasaklama getirmişmiş?
Alman Konsolosluğu'ndaki konser için Noel korosuna, güvenlik nedeniyle ancak okul saatleri dışında izin vereceğini açıklayan ve Noel döneminde milli ve manevî değerlerimize saygılı bir yaklaşım sergilenmesi için bazı hocaların uyarılmasını Alman müdürden rica eden ve onun da rızasını alan okul yönetimi üzerinden Türkiye'ye saldırıya geçen Die Welt'e nereden destek geldi dersiniz? Tabii ki Türkiye'deki müstemleke aydınlarından…
Okulun resmî web sitesinden yapılan Türkçe ve Almanca açıklamanın son bölümünde şöyle denmiş:
“Okul içerisinde Alman ve Türk öğretmenlerin, tüm öğrenci ve personelimizin en doğal hakkı olan inanç özgürlüğünü kısıtlayan hiçbir yasaklama söz konusu değildir ve olamaz. Alman Bölüm Başkanı ile yapılan toplantıdan sadece saatler sonra Almanya basını tarafından aranan okulumuz, olayları büyük bir hassasiyetle takip etmektedir. Yaratılan bu provokasyonların kime hizmet ettiği sorgulanmalıdır. Türk-Alman ilişkilerine hizmet etmediği ise aşikârdır.”
Türkiye'nin bu güzide okulunu vasatlaştırmaya yönelik her türlü girişim, yarım asırdır ülkemiz insanının değerlerini temel alarak büyük bir uyum ve duyarlılık içinde yürüyen Türk ve Alman kültürleri arasındaki huzurlu zenginliği tehdit etmeye yönelik her saldırı, bu memlekete yapılacak büyük bir kötülüktür. Bu nedenle İstanbul Lisesi'ne ve onun üzerinden ülkemize yönelik saldırılar tüm ülkeyi ilgilendirir. Gerek Almanya'nın yurt dışı okulları içinde en başarılılarından biri olan, gerekse Milli Eğitim Bakanlığımızın üzerine titrediğine inandığımız İstanbul Lisesi'ne uzanan eller geri çekilmelidir.
Bu hepimizin meselesidir…
Can Dündar'ı susturdular…
Daha kurulalı bir yıl olmamış Beethoven Akademisi'nin ödülü için bizim kraldan çok kralcılar durduk yerde “Dünyanın en prestijli müzik ödülü” vurgusu yaptıklarında ve de Can Dündar'ı da ödül töreninin açılış konuşmacısı olarak duyurduklarında bu köşede şöyle yazmıştım:
“Piyano virtüözlüğünü ve besteciliğini tartışma konusu yapmak haddimize değil, ancak Fazıl Say'ın böyle bir ' Set-Up'a (dümene, numaraya, tabiri amiyane ile antin kuntin işlere) gerçekten ihtiyacı yok.” (22 Kasım 2016)
Anlaşılan o ki, Fazıl Say sayesinde 'Gerekli sadeleştirmeler' yapılmış. Geceye de damgasını Can Dündar değil, 'Kara Toprak'ıyla Aşık Veyselve hak ettiği gibi Fazıl Say vurmuş.
Önce çan çalmış olmalarına rağmen Can Dündar'a konuşma yaptırılmamış olması tabii ki ilginç. Akademi'den yapılan açıklamada Can Dündar'ın konuşma yapacağının bildirilmesinden sonra Avrupa ve Türkiye'den yoğun tepkiler geldiği belirtilmiş. Yine aynı açıklamada “İçeriksel olarak sadece Fazıl Say'a odaklanılması için” Can Dündar'ın konuşma yapmaması kararının alındığı ifade edilmiş. İsabet de olmuş.
Bonn'daki Kreuz Kilisesi'ndeki törende Fazıl Say, kendisine verilen “Uluslararası Beethoven İnsan Hakları, Barış, Özgürlük, Yoksullukla Mücadele ve İçselleşme Ödülü”nü alırken yaptığı konuşmada Türkiye'deki terör nedeniyle zor zamanlar yaşandığını belirterek Aşık Veysel için bestelediği 'Kara Toprak' adlı eserini seslendirmiş.
Bazılarının aklın başına devşirmesi için demek ki, iyice dürtülmeleri gerekiyor….
Yazarlar
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.09.2020
15.10.2019
24.09.2019
12.09.2019
10.09.2019
25.06.2019
7.05.2019
11.04.2019
4.02.2019