Ali Saydam
124 perakende şirketi Pazartesi günü kepenk kapatmış… “Sadece iki saat kapalı kaldık” falan diye işi yumuşatmaya çalışıyorlar. Ancak genel algı hem hükümet nezdinde hem de halkta “kepenk kapattıkları” şeklinde…
“Dükkânları bir süreliğine kapalı tutmak” bir tür iletişim dilidir. Hükümetin ve alışveriş merkezleri yatırımcılarının dikkatini çekmekti herhalde amaç. Ancak ülkemizde kepenk kapatma hemen PKK’yı ve Güneydoğu Anadolu’da terör örgütünün baskısıyla kepenk kapatan esnafı çağrıştırabilir. Ayrıca kitleler nezdinde panik ve kötümserliği tetikleyebilir, bu yüzden de çok riskli bir iletişim aracıdır…
Parti Sözcüsü Ömer Çelik’in MYK toplantısının ardından; hem dövizle kiralama yapıp mağazalarla imzalanmış sözleşmelere dayanarak hukuki haklarından ödün vermeye yanaşmayan, az sayıda da olsa AVM yatırımcılarına hem de kepenk kapatma eylemine girişenlere esip gürlemesi bu yüzdendir…
Bu mağaza kapatma eyleminin başını çeken Birleşik Markalar Derneği ve onun Başkanı Twiggy terliklerinin sahibi Sinan Öncel aslında çok iyi bir dalga boyu yakalamışlardı. Euro ve doların, TL karşısında değer kazanmasıyla zor durumda kalan perakendecinin derdini son derece etkili bir şekilde dile getirmeyi başarmışlardı.
Talepleri çok açık ve vicdan sahibi herkesin destekleyeceği, sahip çıkacağı türdendi: “Biz o zaman imza attık, ancak dövizin böyle fırlayacağını kestiremezdik. Şimdi tüm kiralar TL olsun, hatta öyle enflasyon oranında falan da artmasın, ciro üzerinden, yani kazancımız oranında ödeyelim kiraları, dilediğimiz zaman sözleşmede yazılı tazminatı ödemeden çıkalım. Ancak AVM Yatırımcısı bizi istediği zaman çıkaramasın vs…”
Aslında son derece beşerî talepler…
Türkiye’de bu tür, kimsenin kâğıt üzerinde resmen karşı çıkamayacağı, ancak gerçeklikle pek de bağdaşmayabilen talepler vardır. Mesela idam meselesi. Vicdanen pek çok suç konusunda idam cezasının getirilmesinden yana olanların sayısı kahir çoğunluğu oluşturur. Ancak; hem kimlere nasıl geri dönülmesi imkânsız olan idam cezasının getirileceği hem de bu karar sonrasında devletçe altına imza atılmış uluslararası anlaşmalar konusunda nasıl hareket edileceği meselesi ciddî tartışma konusudur…
Bu nedenle son derece insanî ve yalın gibi gözüken perakendeci talepleri, yerli ve özellikle de yıllarca teşvik edilmiş olan ve halen de ülkemize gelmesi için çeşitli girişimlerde bulunulan yabancı yatırımcıları dinleyince, hayli karmaşık durum almaktadır… Hükümetin ve Meclis’in işi göründüğü kadar kolay değildir.
AYD verilerine göre Türkiye’de toplam 403 AVM varmış. Bunların 320’si yerli, 83’ü yabancı yatırımcıya aitmiş… Tüm AVM’lerin %70’ten fazlasının kredi borcu döviz cinsindenmiş… Sistemin yabancı para cinsinden kredi borcu 15 milyar dolar imiş… Şimdi herhalde anlaşılıyor, yatırımcının kiraları neden döviz cinsinden talep ettiği… Aslında yıllarca çok düşük düzeyde seyreden döviz/TL dengesi nedeniyle bu durum mağazacıları uzun yıllar pek de rahatsız etmemiş. Ancak son aylarda bu denge bozulunca sorun, ortaya çok daha keskin bir şekilde çıkmış.
AVM’lerin büyük bir çoğunluğu gereken vicdan muhasebesi ile kârları neredeyse sıfırlayarak kurları 4,5 ile 5,5 arasında bir yerlere sabitlemişler… Ciro/kira anlaşması yapanlar da olmuş.
Görünen o ki bu da kurtarmıyor tarafları…
Anlaşılan, hükümetin ve Sayın Cumhurbaşkanı’nın müdahalesiyle Meclis’ten yeni bir yasal düzenleme ile devlet kimsenin mağdur edilmediği bir çözüm yolu bulmaya çalışılacak…
Keşke, Alışveriş Merkezleri ve Yatırımcıları Derneği AYD, Birleşmiş Markalar Derneği BMD, AYD’nin de üyesi olduğu tüm perakendenin çatı örgütü TAMPF (BMD ayrılmış bu federasyondan) ve belki TOBB’un da katılımıyla devlet müdahalesine gerek kalmadan kendi aralarında bir çözüm üretselerdi de bir tür kazan-kazan ilişkisi oluştursalardı…
BMD’nin, kendisini onca zaman içinde mağdur gibi göstermeyi başarırken, o kepenk kapatma eylemi ile tuhaf bir duruma düşmesi karşısında, haklı olarak Cumhurbaşkanı harekete geçmiş…
İnşallah dibinden umut çıkacak olsa da taraflar için Pandora’nın Kutusu açılmaz…
Yazarlar
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları






























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.09.2020
15.10.2019
24.09.2019
12.09.2019
10.09.2019
25.06.2019
7.05.2019
11.04.2019
4.02.2019