Cihan AKTAŞ
Taraf yazarlığım etrafında bu köşede hep yazmak istiyordum. Ahmet Altan ve Yasemin Çongar'ın gazeteden ayrılışları üzerine, içimden gelen yazı içinmiş kısmet. Özellikle son bir yıldır bir okuyucu kesiminin Taraf'ta yazıyor olmam bağlamında yaptığı bir baskı var. Bunu zaman zaman dostane bir ilginin alameti olarak algılamasam, söz konusu etmeye değer bulmazdım. Bu yazıda Taraf'ta yaşanan istifalarla birlikte karşılaştığım soruları da hesaba katarak, beş yıldır yazdığım gazete etrafında çeşitli zeminlerde bana yöneltilen sorular etrafında bir değerlendirme yapmaya çalışacağım.
Taraf'ta yazmaya başladığım dönem, şimdilerde "muhafazakar" diye adlandırılan medyada yer bulamadığım yılların getirdiği bir dönemecin de ifadesi. Olabildiğince açık seçik ifade etmeye çalışacağım ki birkaç ay önce twitter'da da dile getirmiştim bunu: Yıllardır yazdığım bir gazetenin GYY açısından, ciddi başörtülü yazar olarak, gazeteye aşırı gelmeye başlamıştım. En fazla ara sıra düşünce sayfasına yazı gönderebilirdim, yayımlanırdı veya yayımlanmazdı. Öte taraftan elbette ki ilk yayımlanmaya başladığı yıllarda köşe yazarı olarak çalışmaya başladığım gazete değişmez tek bir bloktan oluşmuyordu. Benim yaptığım eleştiriler ise 28 Şubat travmasını yansıtan bir dönemi hedef alıyor.
İstenmiyor olmanın çeşitli sebepleri var. Gazete vitrinini müstakbel liberal ittifaka göre düzenlediğinden o dönemde "radikal" olarak bilinen simalardan kendini sakındırıyor. Esasında mesafe koyma süreci, bir kitabımın toplatıldığı dönemlere kadar geri gidiyor.
*** * ***
Taraf çıkmaya başladığında gazete olarak dikkatimi çekti. Reklam almayacak, kadın bedenini metalaştırmayacak, sesi duyulmayanların sesi olacak... Bu gazetede yazabilirim diye düşündüm ve İran'a giderken bunu, yazacak bir yer arayışı içinde olduğumu bilen Ayşe Böhürler'e söyledim. Ayşe'nin bu konudaki yaklaşımımı ilettiği Ahmet Altan ben Tahran'dayken telefonla aradı ve Taraf'ta, tam da istediğim gibi kültür-sanat sayfasında yazmaya davet etti. Böylelikle, gazete çıkalı bir ay olmuştu sanıyorum, haftada iki gün olmak üzere Sınır Yazıları başlığı altında köşe yazıları yazmaya başladım. Daha önce sadece kadrosu İslami kimlikli yazarlardan oluşan gazetelerde yazdığım için, benim açımdan yeni ve farklı bir tecrübeydi.
Gazetede yazmaya başladıktan sonra okurlarla kurduğum sağlam ve gelişen diyaloglardan da söz ederim günün birinde bir yazıda. Ancak bu yazı çerçevesinde dile getirmek istediğim, karşılaştığım, bir üç yıl kadar yoğun olarak süren iki yanlı tepki oldu: Laik kemalist hatta ateist kesimler sayfa sayfa uzayan mesajlarla, yazarlığımı ısrarla AK Parti'nin bir eseri olarak görmek istemekte diretirken bana yazar olarak ve yazıyla iştigal eden bir kadın olarak tesettürümle nasıl özgür olamayacağımı, erkekegemen bir bakış açısının bir yansıması olmakla sınırlı kalacağımı kanıtlamaya çalıştılar. Kimi "mütedeyyin" okuyucular ise başörtülü bir yazar olarak "Sorosçu" gazetede yazdığım için bazen hakaret ettiler bana, bazen de irşad yoluyla "hatadan dönmem için" akıllar verdiler.
Öte taraftan 2008'in başlarından itibaren Dünya Bülteni sitesinde yazmaya başladım, Akif Emre'nin daveti üzerine. Gerek Ahmet Altan'ın gerekse Akif Emre'nin davetleri, yazar olarak kendimi daralmış hissettiğim bir dönemde kalemime yeni, farklı ifade ufukları açtı. Bu nedenle hem Altan'a hem de Emre'ye hep müteşekkir olacağım.
Taraf'ta gündemi izlemeye çalışıyorum. Dünya Bülteni'nde daha tematik ve bazen fotoğraf destekli yazılarım yayımlanıyor.
*** * ****
Taraf bu geçen beş yıl boyunca büyük badireler atlattı. Bu dönem içinde gazetenin gerek insan hakları gerekse de Ergenekon yapılanmaları konusunda verdiği mücadeleyi burada anlatmama gerek yok sanırım. Gözlerimle tanık olduğum hummalı faaliyet, ne Ahmet Altan ne de Yasemin Çongar olmaksızın yürüyebilirdi. Hakkında hep dile getirilen belli odakların planlı projeli gazetesi olduğu iddialarının yanı sıra bana görünen, kıt imkânlara karşılık özverili bir çabayla, hatta aşkla ayakta tutulan bir gazete.
Geçmişte Ahmet Altan'ı bütün o karanlık yapıların çözündürüldüğü süreçte destekleyen arkadaşlarım, Altan'ın artık değiştiğini düşünüyorlar. Bana kalırsa o her zaman aynı kişi olarak kaldı. Bir sanat, düşünce ve edebiyat adamı siyasi alanda nasıl bir çizgi izlerse, ondan şaşmadı. Bazen incitici oluyor metaforları, imgeleri ve hatta zaman zaman, dikkatli okuyucusu "Pide"yazısının yazarının, iktidara ısınmaya başlamış "muhafazakâr" kesimlerin üslup ve aymazlığından yorulmuşluğuna dair kanaatini bir "beyaz Türk" mesafesiyle yansıttığı izlenimine kapılıyor.
Sorun bana özetle şöyle görünüyor: Ahmet Altan, mütedeyyinleri kendi görmek istediği şekilde hassasiyetlere sahip dindarlar olmadıkları için bağışlamazken, Ak Parti camiası da, kendi görmek istedikleri ölçülerde bir anti kemalist olmamaya başladığı için, Ahmet Altan'ın olumlu yanlarını görmezlikten gelmeyi yeğliyor.
Aynı Altan'ın birçok Müslüman yazarın yapamadığı kemalizm eleştirileriyle Türkiye'de Cumhuriyet'ten sonra yaşanan ve neredeyse kanıksanmış, "bin yıl süreceği" hissi uyandıran mezalim oluşturan iklimin değişmesinde oynadığı rolü unutturmalı mı bu eleştiriler... Müslüman kişiliğine çok yakıştırdığım vefa ve kadir kıymet bilme özelliklerinin tabii bir sonucu, hakkaniyetli değerlendirmelerdir. Kaldı ki Altan işte öylesine sınırları zorlayan Kazancakis cinsinden bir yazar kişiliğine sahip bulunmasaydı, içinden geldiği kemalist laisist yapıyı sorgulayacak, pekâlâ kendisini baş tacı etmeyi sürdürecek seçkin çevreleri de karşısına alacak tavrı benimsemesi ve bu alanda kemalist statükoyu sarsacak bir muhalefet geliştirmesi mümkün olabilir miydi...
Benim zaman zaman haftada bir yazı yazarak romanımı tamamladığım beş yıl içinde hem Çongar hem de Altan roman cümlelerini paragraflarını bastırarak gazeteyi ayakta tutmanın mücadelesini verdiler. Kemalist vesayet sisteminin değişmesinde bu çabanın oymadığı rol herkesin malumu. Son bir yıldır gazetenin manşetleri ya da üslubu konusunda eleştirilerim oldu, bunları bazen yazılarımda dile getirdim, bazen yazılı veya sözlü olarak Altan ve Çongar'a ilettim. Bende bıraktıkları izlenim, her zaman konuşmaya, dinlemeye açık olduklarıdır.
*** * ****
Düşüncelerini en iyi ve doğru bir şekilde yazarak anlatacağına inanan ve yazarak da geliştirebileceğini bilen Müslüman bir yazar olarak Taraf'la ilişkimde her zaman saygı ve anlayış gördüm. Dönem dönem haftada iki olan yazı rutinimi bire indirmem da anlayışla karşılandı, şu aylarda olduğu gibi. Yazılarımın içeriğini kurmada duyduğum özgürlüğün bir göstergesi, Dünya Bülteni'ne verebileceğim bir yazıyı Taraf'a, Taraf'a verebileceğim bir yazıyı da Dünya Bülteni'ne verebiliyor oluşumdur.
İlk andan itibaren gazete kadrosunda bir saygı ve iyi kabul görmeseydim, bir sansürle karşılaşsaydım, şu ana kadar yazmayı sürdürüyor olmazdım. Anlaşmak biraz da tarafların birbirlerinin hassasiyetlerini gözetmesi anlamına geliyor.
Ayetullah Murtaza Mutahhari'nin döneminin bir hayli modernist bir dergisi olan "Zen Ruz" dergisinde tutucu çevrelerin şiddetli itirazlarda bulunmasına karşılık yıllarca yazması, bu konuda olumlu örnek olarak hatırımdadır hep.
İnançla, sebatla, aşkla yazılan yazının karşılıksız kalmadığına şahit olmaya devam ediyorum: Yukarıda söz ettiğim yazılarıma tepki veren okur kesimlerinden ilki geçen zaman içinde hakkımdaki yargılarını enikonu değiştirdi. Yazının bir işlevi de bu değil mi, bir sebeple ulaşılmayan zihinlere ulaşmak. Jakoben sistemin imanını koruma kaygısı içindeki Müslümanlara yüklediği agorafobi, yani açık alan korkusu, düşünce ve eylem alanında bu ülkenin parçalanmaya ve bölünmeye zorlanan insanlarının tam da şu dönemde kardeşlik ve barış adına daha bir ihtiyaç duyduğu esnek ve diğerkâm cümlelerin ve girişimlerin psikolojik engeli olmaya devam ediyor. Sanılıyor ki hep birbirimize anlatmalı, sadece birbirimizden dinlemeliyiz. Dini ahkâm ve kavrayışlar, hep birlikte anlamayı sürdürmeye ihtiyaç duyduğumuz, elbette paylaşmamız da gereken saf hakikat "kendin yaz ve kendin oku" şeklindeki daraltılmaya tahammül edebilir mi?
Dolayısıyla, ses sese karşılık gelebildiği için, zihnimden taşan cümleler beni yazılma konusunda inandırmayı başardığı sürece, Kalem'in Sahibi'nin rızası adına da çağrıldığım köşelerde götürebildiğim kadar yazmayı sürdürmek istiyorum.
Bu yazı:http://www.dunyabulteni.net sitesinden alınmıştır
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
23.03.2021
9.08.2019
16.01.2019
4.02.2018
28.08.2018
15.08.2018
28.07.2018
19.07.2018
21.10.2017
21.09.2016