Ama kendi iktidarları konusunda kararlılıkları hiç sarsılmadı. ‘‘400’ü verin bu iş güzellikle çözülsün’’ dedi, halk vermeyince güzellik ortadan tamamen kalktı. Seçimin ertesinde yaşanan şokla, ‘‘Halk, kaosu seçti’’ sözü konusunda hiç tereddüt yaşamadılar ve tüm Türkiye’yi müthiş bir kaosun içine sürüklediler.

ÜLKE BATAĞA GÖTÜRÜLÜYOR

Seçim öncesi HDP bürolarını bir gecede yakanlar, partilerinin milis gücü çıktı. Suruç, Diyarbakır ve Ankara bombacılarının Türkiye istihbaratı ile ilişkili olduğu ve onlar tarafından korunup kollandığı belgeler ve tanıklıklar sonucu belirlendi. Devlet tarafından “korumalı’’ çete reisleri meydandan oluk oluk kan akıtma sözü verdi.

Tek dertleri Saray’a dokunmayın, ailesine dokunmayın, yolsuzlukların hesabını sormayın oldu. Artık halkın barış derdi, geçim derdi, insanca yaşama derdi, onların derdi değil. Tek dertleri kendi ikballeri.

Artık itibarları da kalmadı. Amerika ve Rusya Büyükelçileri’ni Dışişleri Bakanlığı’na çağırıp gözdağı vermeye kalktılar ama dün ağızlarının payını aldılar. İki başkentte, Ankara’nın endişelerini dikkate almayacaklarını ve Kürtleri silahlandırmaya devam edeceklerini açıkladılar.

Saray’ın kırmızı çizgisi, Davutoğlu’nun seçmene yönelik esip gürlemesine bakmayın, Kuzey Suriye’de Kürt devleti kurulacaktır. Türkiye’nin ne gücü, ne uluslararası itibarı bunu önleyecek yeterlilikte değildir. Sizin tek başınıza terörist ilan ettiğiniz PYD, bugün uluslararası arenada, gerek yöneticiler, gerekse halklar açısından sizden kat ve kat fazla itibar sahibi durumdadır.

Kaos ve size oy vermeyen Kürtler’den intikam alma politikanız sürdüğü takdirde, Türkiye’nin bugünkü konumunu sürdürmesi de mümkün olmayacaktır. Kişisel çıkarınız uğruna ülkeyi göz göre göre büyük bir batağa sürüklüyorsunuz.

SARAY’I MEMNUN ETMEK İÇİN

CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun sorumlu ve olgun duruşunun kıymetini anlamıyor, ülkenin birliği için yaptığı fedakarlıkları görmezden geliyorsunuz. Hepsi Saray’ı memnun etmek adına.

Bir ülkenin yöneticilerinin kendi ikballeri için kaosu tercih etmeleri, o ülkeye felaketten başka bir şey getirmez. Düne kadar çok eleştirdiğiniz Esad’ın yolunda hızla ilerliyor, kendi şehirlerinizi bombalayorsunuz.

Bu seçimden de benzer bir sonucun çıkması kaçınılmaz ve Saray yine binbir oyunla bir koalisyon hükümeti kurulmasını, Meclis’in çalışmasını engellemeye çalışacaktır. AKP içinde vicdan sahibi, demokrasiye inançlı bir ekip çıkmadıkça, Türkiye’nin girdiği bu karanlık yoldan çıkması mümkün değildir.

Ancak yolsuzluk ve çıkar bağlarıyla birbirine kenetlenmiş bu yapıdan böyle bir oluşumun çıkması mümkün görülmüyor.

Sinasi İslam’ın Türkiye’yi getirdiği nokta, İttihatçılar’ınkinden farklı olmayacak gibi görünüyor. Her toplumun layık olduğu şekilde yönetilip kaderine razı olması kaçınılmazdır. Türkiye tam bu noktadır.