Ergun BABAHAN

Devlet karar verdi devlet bey uyar!
8.02.2016
1871

 İçeride mikrofonu alınca Rusya'ya dayılanmak, “Uçağın düşürülmesi emrini bizzat ben verdim” demenin hafifliği dayanılmaz.

Sonra ayaklar suya erince, ticaretinden toprak bütünlüğüne kadar ülkeyi büyük bir tehlike içine attığını fark edince Türkmenistan, Sırbistan, İran demeden dolaşıp “Rusya ile aramızı bulun” ricasında bulunmak da serbest.

Ricacı mafya diplomasisi…

Eyy Amerika diye efelenip İsrail üzerinden Washington'ın Kürt politikasını değiştirmeye çalışma kurnazlıkları, Zaman'a el konulmasına tepki gösteren Amerikan Büyükelçisi'ne Saray Medyası üzerinden  ayar verme ucuzluğu…

Örnekler saymakla bitmez…

Avrupa'nın mülteci pazarlığı uğruna Türkiye'deki hukuksuzlukları görmezden gelmesi, klasik bir Avrupa ikiyüzlülüğü elbette… Hiçbir zaman üye olamayacağını bildikleri bir ülkeyi Suriyeliler, Afganlar, Iraklılar için “paralı bir kamp” haline çevirmenin derdindeler. Bu ikiyüzlü tutumlarının yakında buradan büyük göçe neden olacağını görmeden.

Evet, Türkiye kaçınılmaz olarak ‘başkanlık sistemi'ne geçecek. Nüfus artış hızı Türklerden fazla olan Kürtlerin önünü siyasi olarak kesmenin tek yolu bu. Yoksa, parlamenter sistemde Kürtlerin hükümet ortağı, Milli Güvenlik Kurulu üyesi olmasının önü kesilemez.

Devlet böyle karar verdiği için Devlet Bey de uyacak.

Selahattin Demirtaş ve arkadaşlarının dokunulmazlığı kaldırılıp birer ikişer demir parmaklıklar arkasına atılırken Devlet Bey tabanına “teröristleri” cezaevine attırdığı savunmasını yapabilecek.

Zaman Gazetesi ile durmayacak iktidar. İşadamları tutuklanmaya devam edecek. Üniversitelere, kolejlere el konulacak. Çünkü Devlet öyle istiyor. Muhafazakâr kadınları yerlerde sürükleyecek, Kürt kadınlarını bodrumlarda yakacaklar.

Cemre dedikleri aslında akıl tutulması çağı…

Türkiye'yi kendi içinde kamplara bölüp nefreti çoğaltıyorlar. Şiddetin şiddet doğurmaktan başka bir sonuç vermeyeceğini görmüyorlar. Suriye Kürtlerini yenmek için Amerika'nın desteğini çekmesine umut bağlıyorlar,  Rusya'yı nasılsa Washington dizginler diye inanıyorlar.

Bunu yaparken bir halkı görmezden geliyorlar: Kürt halkını. Örgütlenmiş, silahlanmış, IŞİD'e, El Nusra'ya karşı savaşan tek bölge halkını. Türkiye Sünniliğe kayıp dini öne çıkardıkça Kürtlerin önem ve değerinin artacağını göremiyorlar.

İçi boşaltılmış bir dindarlıkla yönettikleri bu ülke giderek köşeye sıkışıyor. Yalanlarla çarpıttıkları istatistikler bile gerçeği örtemiyor.

İstanbul'da otel doluluk oranı yüzde 48 diyorlar ama otelciler gerçek rakamın yüzde 25-30 olduğunu söylüyor mesela. Enflasyonun yüzde 8-9 olduğunu iddia ediyorlar ama halk gerçeğin öyle olmadığını cüzdanından biliyor.

Karanlık, çıkışı kolay olmayan bir döneme girdik. Bu dönemin tek sürprizi ve umudu Abdullah Gül'ün başkanlık yarışına katılması olabilir. Kürtlerin sıcak baktığı Gül, dengeleri değiştirebilir. Yapar mı, bekleyip göreceğiz.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar