Gökhan BACIK
Bir süredir Türkiye’de uluslararası ilişkiler ile ilgili yeni bir slogan yayılmakta: “Dünya Beş’ten Büyüktür.”
Bu slogan, BM Güvenlik Konseyi’nin 5 daimi üyesinin yetkilerini sorguluyor ve bunun adil olmadığını iddia ediyor. Böylece BM Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) reform edilmesini ve dünya ülkelerini daha adil ve eşitlikçi biçimde temsil edecek halde yeniden kurulmasını öneriyor.
Öncelikle şunun altını çizelim: BMGK’nın reform edilmesi düşüncesi öteden beri bazı çevrelerce dile getirilmektedir. Örneğin New York Üniversitesi’nden Richard Gowan önderliğinde önemli bir rapor yazılmıştır.
Yine Sonia Rothwell bu konunun neden önemli olduğunu ama neden gerçekleşmediğini yazan önemli bir yazı kaleme almıştır.
Yine kendilerini BMGK’da görmek isteyen Hindistan, Brezilya gibi ülkelerin gazetelerinde bu konuda haberler çıkar.
Kısacası BMGK’nın reform edilmesi savunmak gayet doğal ve bilinen bir tartışmadır.
Ancak bu mümkün mü? Asıl sorun bu!
Hiç şüphe yok ki günümüz BMGK 5 ülkeden daimi üyeye sahip ve bunların bu biçimde varlığı küresel temsil açısından sorunlu. Lakin mesele bu kadar basit değil.
Bilindiği üzere BM’den önce Milletler Cemiyeti kurulmuş ve böyle bir Güvenlik Konseyi olmadan denenmiş ancak kurum kritik konularda karar alamaz hale gelince zamanla lağv olmuştur.
Sıkıntı şurada: Küresel önemli sorunlarda karar alıp bunu uygulayacak bir organa ihtiyaç bulunmaktadır. Bu nedenle öyle ülkeler daimi üye olmalıdır ki bunların dünyanın her yerinde bir kararı uygulayacak gücü olmalıdır!
Mesela “daha adil” bir BMGK hayal edelim: İçinde Latin Amerika’yı temsilen Brezilya var, İslam dünyasını temsilen Türkiye var, Afrika’yı temsilen Nijerya var… Bunlar Pasifik’teki bir gerilime askeri müdahale edebilir mi? Buna güçleri var mı? Mesela 24 saat içinde 10 bin km uzaktaki bir noktaya asker veya uçak gönderebilirler mi?
Nijerya ve Türkiye gibi ülkeler bırakın dış bir yerde küresel müdahalede bulunmayı kendi sorunları hakkında Batılı ülkelerden askeri yardım almaktadır.
Yani kağıt üzerinde adil ve temsil gücü yüksek bir BMGK düşünmek kolaydır ancak bu yapının küresel bir karşılığı olacak mı?
Diğer bir nokta da şudur: BMGK’nın bu haliyle sorunlu olması İslam dünyasının önünü kapatmıyor! Bakın İsrail, BMGK üyesi olmadığı halde kendi güvenliği söz konusu olunca tek yönlü Suriye’ye müdahale ediyor. Yine Rusya Suriye’ye girerek bütün sahadaki dengeleri değiştirirken ne BMGK’yı ne başka bir yapıyı dikkate aldı.
Yani İslam dünyasının kendi “Müslüman Güvenlik Konseyini” oluşturup tek yanlı Suriye’ye müdahale etmesinin önünde bir engel yok. Burada sorun BMGK’nın yapısından ziyade İslam ülkelerinin kendi tutarsızlıkları ve yetersizlikleridir.
Mesela Tayvan’ın bir ülke olarak tanınıp tanınmadığı dahi tartışılırken AB, Kanada ve ABD ile vize serbestliği var! Halbuki 1000 yıldır neredeyse Batı ile türlü ilişkide olan Türkiye’nin henüz AB vize serbestliği yok.
Dolayısıyla uluslararası ilişkilerde pek çok sorunlu durumu fiilen önce güç çözer, elinizde bu güç yoksa formel reformların peşinde koşmak çoğu zaman sonuç üretmez!
Kısacası BMGK’nın yapısı sorunludur ancak ABD, Rusya, İngiltere gibi ülkeler mevcut güçleri ile Konsey’de oturmaya devam ederler.
“Dünya Beş’ten Büyüktür” sloganı bütün sloganlar gibi kulağa hoş geliyor ancak uluslararası ilişkilerin temel çalışma mantığını ıskalıyor. “Dünya Beş’ten Büyük mü?” sorusu anlamsızdır. Ancak ABD, bütün İslam dünyasından askeri ve ekonomik olarak büyüktür. AB’nin ekonomik gücü bütün Afrika’dan büyüktür. Tek başına İngiltere’nin aldığı patent sayısı bütün Ortadoğu’dan fazladır.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
27.05.2025
24.03.2025
10.03.2025
23.02.2025
16.02.2025
27.01.2025
3.12.2024
19.11.2024
7.11.2024
7.03.2022