İhsan DAĞI
Memlekette muhalefet boşluğu sürüyor. 'Yeni CHP'nin de bu boşluğu dolduramayacağını anlayan malum medya işi yeniden kendi uhdesine aldı.
'Ana akım medya' değil, anamuhalefet partisi mübarek. 'Dördüncü kuvvet' olmakla yetinmek yerine 'birinci kuvvet' olmaya kararlı bir medya görüntüsü bu. Fikir vermekle kalmıyorlar, muhalefet adına gündem yaratma, kavram üretme ve gürültü çıkarma işlevlerini de üstleniyorlar.
Oda TV gibi marjinal yayın organlarından söz etmiyorum, 'ana akım' medyanın tutumu anlattığım. Bu elbette sebepsiz değil. Öncelikle bir grup bütün varlığını AK Parti'yi göndermek için seferber etmiş durumda. Hem içteki yayınları hem de dışarıdaki bağlantılarıyla 'topyekun savaş' havasındalar. 'Savaş'ı kazanmak zorunda olduklarını düşünüyorlar. Bir yandan 'medyadan çekileceğiz' sözlerini dolaşıma sokuyor, öte yandan hazirana kadar her şeyi deneyerek 'son şanslarını' da kullanmaya çalışıyorlar. Yani tam bir 'vuruşarak çekilme' stratejisi. Haziranda çekilmeyi gerektirmeyecek bir tablo çıkarsa ne âlâ, yoksa, 'keşke şu yolu da deneseydik' pişmanlığı yaşamak istemiyorlar. Bu çabalarında yalnız da değiller. Şöyle veya böyle AK Parti'nin ayağına bastığı bazı çevreler de aynı amaç için çalışıyorlar. AK Parti'ye karşı bir tür 'kutsal ittifak' kurulmuş vaziyette. Bunu her yerde görmek mümkün. Medyada, iş örgütlerinde ve siyasi mahfillerde benzer hedefler güdenlerin işbirliği yapmaları çok doğal. Doğal da, bizim kaygımız, yeni yeni güçlenmeye başlayan Türkiye demokrasisinin 'feda' edilme ihtimali... Bu 'ihtimali' tetikleyen şeylerden biri de Ergenekon soruşturmasında 'sıranın kendilerine geleceği' endişesi yaşayan 'büyük gazeteciler'. Mesleki dayanışma adına 'ön sıralarda' yürüyorlar ama, dertleri başka. Emir-komuta zinciri içinde nasıl haberler yaptıklarını, nasıl manşetler attıklarını, nasıl kasetler icat ettiklerini gayet iyi hatırlıyorlar. Fiili bir darbenin 'paydaş'ı olmaktan o zaman gurur duyuyorlardı da, şimdi ne yapacaklarını bilemiyorlar, sokakta ve sütunlarında slogan atmaktan başka.
Şimdi endişeliler çünkü son fiili darbe, 28 Şubat darbesi de yavaş yavaş mercek altına alınıyor. Darbeyi yapanın da 'post-modern' olarak nitelediği bir darbeydi bu. 'Post-modern'di çünkü silahlı kuvvetler kadar silahsız kuvvetlerce de yapılmıştı. Bir iktidar düşürülmüş, bir siyasi parti, binlerce dernek kapatılmış, Anadolu sermayesi sindirilmiş ve 'iktidar altın bir tepside' bir başka siyasi partiye sunulmuştu. Erbakan tehdit edilerek istifaya zorlanmış, darbeciler bakanlara, siyasetçilere 'kazığa oturtma' mesajları göndermişti. Bütün bunlar olurken de ekonomi yağmalanmış, bankalar hortumlanmış, kaynaklar uçurulmuştu.
Peki, medya neresindeydi bunun? Tam da göbeğinde...Ergenekon soruşturması başladığından bu yana 'olmamış bir darbeyi yargılayacağınıza, sıkıysa olan bir darbeyi, örneğin 28 Şubat'ı yargılayın' diyorlardı. Şimdi iş tam da buraya gelince tepkileri büyük oldu. Adeta 'ihtilal şartları oluşmuştur' havası estiriyorlar kendi medya mecralarında. Ergenekon'un son dalgası üzerinde bu kadar büyük gürültü kopmasının nedenlerinden birisi 28 Şubat'ın da soruşturma kapsamına gireceği beklentisi. Yani, Oda TV ve diğer gazetecilerin tutuklanmasına gösterilen tepkiler bir tür 'önleyici tepki' işlevi taşıyor. Dün birisi yazmıştı, hafta sonu İstanbul'da bazı gazetecilerin yaptığı gösterinin nedenini; 'aslında bir kendimiz için yürüdük' diyordu bu kişi. Doğru, en azından bunların bir kısmı kendileri için yürüdü. Muhabirler için ne kadar büyük bir tepki organize ederlerse, savcıların kendilerine dokunmasını o kadar engelleyebileceklerini düşünüyor, savcılara ve siyasete gözdağı vermeye çalışıyorlar.
Düşünün, muhabirler için içeride ve yurtdışında böyle bir tepki yaratılıyorsa, genel yayın yönetmenleri, Ankara temsilcileri ve haber müdürleri için kim bilir ne kadar büyük tepkiler gösterilir, değil mi? Verilmek istenen mesaj bu.
Mesele ne Yalçın, ne Şener, ne de Şık; birileri, darbecilerle çalışan, onların medya uzantısı işlevini gören birileri kendilerini korumaya çalışıyor. Kaldırılan toz bulutunun nedeni bu...
15 Mart 2011, Salı
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
13.01.2025
10.05.2024
11.04.2024
8.04.2024
3.01.2024
25.12.2023
13.12.2023
16.10.2023
9.10.2023
17.06.2023