Kerem ALTAN

Dokundular
6.12.2012
3290

 “Görüş ayrılıklarının” ya da “farklı seslerin” partisine zarar verdiğini söyleyen bir başbakan nasıl olur da ülkesindeki görüş ayrılıklarına ve farklı fikirlere “tahammül edebilir”“izin verebilir”?

Ülkesine nasıl dünyanın ileri gelen ülkelerininki gibi bir demokratik sistem getirebilir?

BDP’li milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması için hazırlanan fezlekelere itiraz eden, bu vekillerin dokunulmazlıklarının kaldırılmasının, Kürt meselesinde çözülmesi daha güç başka sorunlar doğuracağını söyleyen kendi vekilleri için “buna eyvallah eden anlayış bizimle yürüyemez, kusura bakmayın” diyebilen biri bir daha ağzına demokrasi lafını alabilir mi?

Aldığında bu sözleri kendisine hatırlatılmaz mı?

Farklı fikirlere bu kadar tahammülsüz olan biri, milyonlarca insanın kaderi elindeyken o insanların kendisi gibi düşünmesini, kendisi gibi yaşamasını, kendisi gibi inanmasını istemez mi, bunun için her şeyi yapmaz mı?

Yapmıyor mu zaten?

Dizilere de karışıyor, yazılara da karışıyor, yetmiyor haber programlarını kontrol edebilmek amacıyla işe yaramaz dalkavuklarını bir “yanlış” olmasın diye “mahallelere” dikiyor, gazete köşelerindeki“evlat”larıyla hakaret ettiriyor, hedef göstertiyor.

Ama hiçbiri yetmiyor. Kalkıyor kadınlara karışıyor, aklına gelen her yere cami dikmeye çalışıyor. Sonunda ülkeyi, üç tarafı denizlerle kaplı, dört tarafı minarelerle çevrili, içinde her türlü kötülüğün döndüğü koskoca bir kışlaya çevirecekAllah’tan da korkmuyor.

Aslında Başbakan’ın bu “dokunulmazlıkların kaldırılması” inadı hayırlı da oldu.

Üç beş milletvekilinin dokunulmazlığını kaldırınca Kürt meselesinin çözüleceğini zanneden ve bunun olması için inat eden, elinden geleni ardına koymayan Başbakan kendini artık dokunulur bir hâle getirdi.


İşin ucu döndü dolaştı Başbakan’a dokundu.

“Has ipek kendini kırdırmaz” “prensibini” unuttu Başbakan ve uzun zamandır içinden çıkamadığıhaddini bilmezlik krizinde önemli bir kırılma noktasına geldi.

Daha önce kendisine karşı pek ses çıkartamayan, hatta Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç gibi defalarca demeç değiştirmek zorunda kalan vekiller, bir konuda Başbakan’a karşı olmanın aslında o kadar da tehlikeli bir şey olmadığını görmüş oldular.

Sonunda ölüm yok, anladılar.

En kötü ihtimalle, Başbakanla “yürümeyecekler” artık.

Açıkçası BDP’li vekillerin dokunulmazlıklarını kaldırmazlarsa ne milletin ne de Allah’ın kendilerini affedeceğini söyleyen, buna karşılık Uludere katliamına ses çıkartmamasını hem milletin hem de Allah’ın affedebileceğini zanneden bir başbakanla da kim yürümek ister, uzun vadede her şeye rağmen kendisiyle yürümek isteyen kalır mı ondan da pek emin değilim.

Ha, birkaç “şamaroğlanı”, tetikçi “gazeteci” ve birkaç milletvekiliyle yoluna devam etmeye çalışır, o kadar.

Bu arada yine bizim ışıldaklar aslında Başbakan’ın kimsenin bilmediği, duymadığı muhteşem bir iş üzerinde olduğunu ve aslında herkes bir sussa Başbakan’ın neler neler yapacağını, etrafa ne ışıklar çakacağını anlatıp duracaklardır.

Varsın dursunlar... Onları da nasılsa arşiv affetmez.


Aslında hepsi birer kahramandı

Daha Muhteşem Yüzyıl ve The Simpsons şokunu atlatamadan AK Parti İstanbul MilletvekiliOktay Saral, RTÜK yasasında değişiklik öngören bir teklif hazırlamış.

Teklifte “Tarihî şahsiyetlerin aşağılanamayacağı ve olduğundan farklı gösterilemeyeceği”belirtiliyor.

AKP’nin böyle yasalar hazırlayan milletvekillerine göre Osmanlı’da her şey mükemmel.

Hepsi birer kahraman, hepsi birer adalet timsali... Her biri büyüklerine saygılı, küçüklerine sevgili... Hiçbirinin eline haram geçmemiş, hiçbirinin eline kardeş ya da dost kanı bulaşmamış.

İşin garibi, sonunda bu muhteşem kahramanların katkılarıyla ortaya da böyle bir ülke çıkmış. Bizlere kalan miras, başı dertlerden kurtulmayan zavallı bir ülke olmuş...

Garip... Hem de çok...

Neyse, bir yandan da sevinmek lazım. Teklif AK Parti grubunda kabul görüp TBMM’de onaylanırsa gelecek nesiller bu ülkeyi ne tür bir ecdat yönetmiş, yönetebilmiş öğrenebilecekler.

Olduğundan hiç farklı gösterilmeden...


[email protected]

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar