Kerem ALTAN
Henüz kimseler “sallandırılmadığı” için diktatörlüğün söz konusu bile olamayacağı ülkemizde Gezi olaylarına destek verenler teker teker yaptıklarının “bedelini ödemeye” devam ediyor.
Gazetecilerin işine son veriliyor, televizyon dizileri birer birer yayından kaldırılıyor, oyuncular o ya da bu nedenle karakolun yolunu tutuyor, dekanlar görevden alınıyor, milletvekilleri hakkında incelemeler başlatılıyor, öğrenciler burslarının iptal edilmesiyle tehdit ediliyor, şirketler ihbar mektuplarıyla incelemeye alınıyor.
İşaret fişeği, Erdoğan’ın Gezi olaylarının faiz lobisinden sonra en önemli sorumlusu olduğunu iddia ettiği tiyatro oyuncusu Mehmet Ali Alabora’yı düzenlediği mitinglerde hedef göstermesiyle atılmıştı.
Aslında tüm bu “kelle avcılığı” Gezi olaylarından sonra başlamadı. Daha önceden yazılı basınla sınırlı tutulan “fişlemeler” direnişten sonra tüm sektörlere sıçradı.
Son olarak da sevilen dizi Leyla ile Mecnun TRT tarafından yayından kaldırıldı. “Bunun Gezi ile ne ilgisi var?” diye soracak olanlara cevabı dizinin senaristi Burak Aksak versin: “Nedeni bizce elbette Gezi’ye gitmemiz. Reytingle alakası yok. İlk sezonda reytingimiz neredeyse sıfırken devam etmemiz istenildi. Bu son sezon reytingimizin en yüksek olduğu dönemdi. Hiçbir zaman reyting rekorları kırmadık. Ama en fazla arttığı dönemde yayından kaldırılması reytingle açıklanamaz.”
CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu da televizyon dizilerinin art arda yayından kaldırılmasından sonra konuyla ilgili meclise bir soru önergesi verdi ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın yanıtlaması için şu soruları sordu:
-Dizilerde oynayacak oyuncu ve sanatçılara GBT sorgulaması yapıldığı doğru mudur? Taksim Gezi Parkı olaylarına katılan sanatçıların dizi ve filmlerde oynatılmaması yönünde bir talimat ve telkin olmakta mıdır?
-Çekim öncesi hazırlanan oyun kastlarının medya yöneticilerine sunulduğu, medya yöneticilerinin oyunlarda kimlerin oynayacağına kadar müdahale edildiği iddiaları doğru mudur? Medya yöneticilerine bu yönde baskı yapıldığı doğru mudur?
-Bakanlığın destek vereceği film ve diziler seçilirken de GBT sorgulaması ve kast denetimi yapılmakta mıdır?
Bu sorulara Arınç’tan ya da hükümetin başka bir isminden etraflıca bir yanıt gelecek mi bilinmez. Yanıt verseler de gerçekleri söyleyebilecekler mi orası da meçhul...
Ülkede kılık değiştirmiş bir 28 Şubat en karanlık haliyle devam ediyor.
28 Şubat’ın generalleri ne kadar diktatör değilse Erdoğan da o kadar diktatör değil işte.
Diktatörlük olması için illa birilerinin sallandırılmasını beklemek gerekmiyor, üstelik “sallandırmadan” da eller yeteri kadar kana bulanmışken.
28 Şubat döneminde de bugün yaşananlara benzer şeyler yaşanıyordu. Namaz kıldığı için orduyla ilişkisi kesilenler, başörtüsü taktığı için mesleğini yapamayanlar ya da öğretimini devam ettiremeyenler, inancından dolayı devlet dairelerinde memurluk yapma hakkı ellerinden alınanlar için hayat o zamanlar nasıl çekilmezse şimdi de AKP hükümetinin karşısında yer alanlara aynı baskılar aynı insafsızlıkla yapılıyor.
Dönemin Genelkurmay Başkanı Hüseyin Kıvrıkoğlu, “28 Şubat’ın etkisi 1000 yıl sürecek” demişti. Aradan 16 yıl geçti, roller değişti ama senaryoya sadakat hiç değişmedi.
Yandaşlar Kemalistlere çok kızıyorlar, her “sorunun” faturasını Kemalistlere çıkarmaktan çok hoşlanıyorlar ama iş demokrasiye geldiği zaman en azılı Kemalist’ten farklı davranamamalarını bir türlü açıklayamıyorlar. Çok sıkışırlarsa “darbecisin” diyerek işin içinden çıkabildiklerini sanıyorlar.
Bizim gibilere de Kemalistler ve dindar Kemalistler arasında yıllardır devam eden bu itiş kakışın artık bitmesini, iki tarafın da bu ülkenin yakasını bir an önce bırakmasını ve iki tarafın da hiç hoşlanmadığı “Gezi Ruhu”nun her gün daha da güçlenmesini dilemekten başka bir şey kalmıyor.
Yoksa 28 Şubat kılık değiştire değiştire bin yıl devam edecek gerçekten.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.01.2015
7.01.2015
30.12.2014
24.12.2014
16.12.2014
28.11.2014
18.11.2014
11.11.2014
4.11.2014
21.10.2014