Hafta sonu Ramazan başlıyor.

Açık söyleyeyim, “On bir Ayın Sultanı”nın bana en heyecan veren tarafı birçoğumuza olduğu gibi tabii ki pidesi.

Ramazan pidesiyle ilgili duygularım Muammer Güler’in Reza Zarrab’a karşı hissettiklerinden farklı değil; o pidenin önüne yatarım…

Pideye bayılırım fakat oruçla pek aram yoktur. Ortaokuldayken, bir gün merakımdan tutmayı denedim, onda da, “Bu kadarı yeterli, önemli olan katılmaktı” diyerek top atılmadan güzel bir domates çorbası içtim.

Camiye de gitmişliğim olduğunu söyleyemem. En son bir camiye sünnetimden hemen önce girmiştim. O da son oldu zaten.

Çocuk aklımla, “Her camiye girdiğimde böyle olacaksa…” diye düşündüm herhalde.

Konuyla çok ilgisi olmasa da sünnetimle ilgili hatırladığım bir diğer şey ise, göğsüme asılan “Maşallah” yazısını da kişisel bir övgü olarak kabul ettiğim. O yazının zannettiğim gibi bir övgü olmadığının farkına vardığım zaman yaşadığım hayal kırıklığı, ilerleyen yaşlarımda olaylara şüpheyle yaklaşmama neden oldu, sanırım.

“Tıpkı bedenin hamağa uzandığı zaman, barfikse asıldığı zamandan daha rahat olması gibi, beyin de kuşku duyduğu zamanlara kıyasla inanç duyduğu zaman daha rahattır…”

“Tanrı beyni- Beyin neden inanç üretir?” kitabının arka kapağındaki bir söz… Aklımda kalmıştı, yeri gelmişken ve daha da önemlisi yazıyı “derinleştirmek” adına paylaşayım dedim.

Şu ana kadar okuduklarınızdan öğrendiğiniz kadarıyla, Ramazan pidesine bayılıyorum, geçmişimde başarısız bir oruç tutma girişimi var, sünnetim bir olay ve kuşkusuz örnek bir Müslüman değilim.

Neyse ki “örnek Müslümanlık” konusunu pek de dert etmeyen yüzde 99’u Müslüman bir toplumda yaşıyorum.

En azından, rakam hala tam olarak net olmasa da, yüzde 43’ü için hiç de dert değil gibi…

30 Mart’ta sandıkta yolsuzluğa, rüşvete, harama ve adalete darbeye onay veren Müslümanlarımız da İslam’ın beş şartından birini yerine getirmek için oruç tutmaya başlayacaklar bu hafta sonu.

Her Cuma bir ayet sallamaya bayılan Egemen Bağış da…

Aç ve susuz kalmanın, yolsuzluk ve rüşvet skandallarına, sıfırlanan paralara, öldürülen çocuklara, mesleğinden olan insanlara, Gezi’de yapılanlara sessiz kalmanın günahını örteceğine inanıyorlar herhalde, beyinlerinde hiçbir kuşku olmadan hamaklarında rahat rahat yatıyorlar…

İçlerindeki şüphe tohumlarının her birini daha çiçeklenmeden öldürmeyi yeğleyen sadece bu Müslümanlarımız değil tabii ki…

Cami Müslümanları gibi kışla Müslümanları da beyinlerini kurcalaması gereken hiçbir şey yokmuş gibi hamaklarında keyif yapıyor bu aralar…

Gezi’yle beraber ortaya çıkarmayı uygun gördükleri demokrat yüzlerini şimdilerde, kahraman diye adlandırılan, aslında düpedüz darbeci olan paşaları için çoktan bir kenara attılar.

Balyoz davasının çöktüğünü söyleyip duruyorlar, tıpkı Balyoz seminerinde vurguladıkları gibi insanların üstüne çökmeye hazırlanıyor ve intikam çığlıkları atıyorlar.

Ne AİHM’nin, Balyoz davasının delilleriyle ilgili “kahraman paşa”Çetin Doğan’ın yaptığı başvuruları reddetmesi kuşkulandırıyor onları, ne ortaya çıkan günlükler, planlar, ne de yine “kahraman paşa” Doğan’ın dahi kabul ettiği generallere ait ses kayıtları…

O konuşmalarda söz edilen hapishaneye çevrilecek futbol sahaları, el konulacak belediyeler, hazırlanan “listeler” hiç ilgilerini çekmiyor... Tutuklanacak ya da öldürülecek insanları sıralayan “listeler”de yakınlarının isimlerinin olmaması nedeniyle belki de.

Yolsuzluk skandalıyla ilgili ses kayıtlarının montaj olduğuna inananlar gibi darbe planlarının da üretilmiş olduğuna inanıyorlar.

“Düşman”ına benzemek de bu kadar olur… Bundan bile kuşkulanmıyorlar…

Darbelerle, faili meçhullerle, haksızlıklarla, yolsuzluklarla, şiddetle, gerginlikle, savaşlarla, mutsuzlukla, hayal kırıklıklarıyla, huzursuzlukla ve pişmanlıklarla dolu cumhuriyet tarihimizde sadece Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya’nın suçlu sayıldığı günlere geldik sonunda…

Hiçbir şeyle yüzleşemedik, hiçbir şeyden ders almadık…

Herkes masum, herkes kahraman…

Fakat hayatının sonuna kadar her Allah’ın günü oruç tutsa da eminim kimse günahlarını temizleyebilecek kadar uzun yaşayamayacak...

Çünkü o kadar günahı temizlemeye hiçbir faninin ömrü yetmez.  

Herkese hayırlı Ramazanlar…