Kerem ALTAN
Lafı ne yapıp edip de son yılların en heyecanlı Dünya Kupası’na getirebilirim diye düşünürken imdadıma Başbakan yetişti. Futbol terimiyle söylersek, Başbakan kaçırılmayacak, tam adrese bir orta yaptı.
Onun işi bu zaten; millete hizmet. Üstelik, aramızda kalsın, hizmet ederken olduğundan daha uzun görünüyor.
Şimdi de Samsun’dan çıktı yola, “daha Erzurum Kongresi’ne yetişeceğiz” diyerek Köşk’e Atatürk adımlarıyla çıkmak istediğinin altını çizdi.
En büyük hayali buymuş demek; dindarların Atatürk’ü olmak…
Bu ülke bunca acıyı Tayyip Erdoğan eninde sonunda bir Atatürk olsun diye çekmiş ve çekecek… Neyse o da hevesini aldıktan, dindar Atatürk’ten de kurtulduktan sonra belki bir şeyler değişmeye başlar şu zavallı topraklarda.
Şimdilik kendisinin Köşk’e çıkmasını önleyecek ve içindeki başkanlık ateşini söndürebilecek bir engel görünmüyor. İlk turda olmazsa ikinci turda Başbakan hayallerini gerçekleştirecek herhalde.
Henüz başbakanken bile, “yasağı da yasaklarız” diyebilen ve gerçekten de defalarca yasakları yasaklayan, kanunların altını üstüne getiren, istediğini tutuklatan istediğini özgür bırakan, yargı kararlarını hiçe sayan, yargıyı kendisine bağlayan birinin başkanlık konusundaki hevesini ise anlamak zor.
Başkanlık sistemi yokken bile “bir başkandan daha fazlası” gibi davranan birinin bu konudaki inadı insana biraz garip geliyor açıkçası.
Ama öyle ya da böyle bu ülke bir süre daha cumhurbaşkanı, başbakan, başkan, yarı başkan ya da en olmadı amca -‘baba yarısı’ sıfatıyla- Tayyip Erdoğan sorunuyla yaşamaya devam edecek.
Sonra da bir şekilde bu macera hayırlısıyla bitecek.
Neyse, hazır Başbakan imdadıma yetişmişken konuyu tekrar dağıtmayayım, kendisinin muz ortasını ıskalamayayım…
Köşk adaylığını resmen açıklamasından sonra “Başbakanlık’tan istifa etmemi gerektiren bir durum yok” dediği için biz de şimdilik kendisine Başbakan demeye devam edelim. Çünkü hukuk sistemi tersini söylese de o öyle diyor.
Başbakan, Türkiye Futbol Federasyonu’nun Riva’da yaptırdığı tesislerin açılışındaki konuşmasında, “Dünya Kupası’nı seyrederken zaman zaman üzülüyoruz. Bakıyoruz kimler var. Ama Türkiye orada yok. Onların yanında bizim olmayışımız bizi olumsuz istikamette etkiliyor. 5-6 milyon nüfusu olan ülkeler orada. 76-77 milyon nüfusu ile Türkiye niye orada, turnuvada yok” diye dert yandı.
Kendisiyle aynı fikirdeyim. Özellikle bu kupada milli takımın da yer alması unutulmaz olurdu.
Bu hayalin neden gerçekleşmediğiyle ilgili sorular sormak, başarısızlığın nedenlerini aramaya çalışmak sağlıklı bir yol.
Sağlıklı bir yol fakat bunu yaparken, eğer amaç bir sonraki kupaya ya da bundan sonraki tüm kupalara katılmak ve oralarda başarılar yakalayabilmekse, kendimize karşı her zaman olduğundan daha objektif davranmak zorundayız. Böylesi daha sağlıklı olur.
“Neden orada biz de yokuz?” sorusunun cevaplarını olanca dürüstlüğümüzle ve cesaretimizle vermeye çalışmalıyız.
Mesela bu soruya, “Çünkü, Dünya Kupası’na katılan hiçbir ülkede, o ülkenin şampiyonu kupasını Başbakanın talimatıyla almamıştır” cevabı verildiği zaman hiç gücenmemeliyiz.
Ya da, “Çünkü, kupaya katılan hiçbir ülkenin başbakanı, genç sporcuları ziyaret ettiğinde, onların kılık kıyafet veya zevkleriyle ilgili telkinde bulunma gereği duymamıştır” tarzında bir cevap da ilk bakışta ilgisiz görünmesine rağmen üzerinde düşünülmeden geçilmemelidir.
“Çünkü, kupaya katılan kimi ülkelerde şike gibi yasadışı olaylar yaşansa da hepsi hem içeride hem de dışarıda bu hukuksuzluğun bedelini ödemiştir, o ülkelerin hiçbirinde başbakanla birlikte Meclis topyekun şikenin üstünü kapatmaya yeltenmemiştir” denildiği zaman utanmalıyız ama gerçeği de kabullenmeliyiz.
“Çünkü o ülkelerin hiçbirinde siyasi slogan atılıyor diye sahalar kapanmıyor, taraftarlar gözaltına alınmıyor” yanıtını da göz ardı etmemeliyiz.
“Çünkü, o ülkelerin hiçbirinde Başbakan ya da her ne sıfatı varsa o, hiçbir zaman bir spor bakanı ya da bir federasyon başkanı gibi davranmamıştır” cevabını çözüm süreci veya darbe komploları laflarıyla geçiştirmeden saygıyla karşılamalıyız.
“Çünkü, bizde her yıl bir büyük takıma göre ayarlanan yabancı kuralı gibi saçmalıklar o ülkelerin gündeminde yoktur” da önümüze koyduğumuz şapkanın içinden çıkacak cevaplardan olacaktır.
“Çünkü, kupaya katılan ülkelerin hiçbirinde kulüp başkanları, teknik direktörler, futbolcular ve federasyon yetkilileri o ülkenin başbakanının emrinde değildir” alacağımız tokat gibi yanıtlardan bir başkası olur.
Kısacası, “Çünkü o ülkelerin hiçbirinde siyaset ve futbol bizdeki kadar iç içe geçmemiş, siyasiler spora bizdeki kadar müdahale etmemiştir”.
İsteyen, Brezilya’da bulunmamamızın nedenleri arasında yanlış taktikle, yanlış teknik adamla, yanlış futbolcuyla oynamamızı da sayabilir.
Ya da şanssız olduğumuz veya hakemler tarafından hakkımızın yenildiği de iddia edilebilir.
Fakat benim, hepsinin burada sayamamış olsam da, “Neden orada biz de yokuz?” sorusuna vereceğim cevaplar bunlar.
Ne yanlış taktik, ne yanlış hoca, ne de yanlış futbolcu…
Orada olmayışımızın en büyük nedeni, bu soruyu soranın kendisi…
O, her işte olduğu gibi futbolda da bu kadar işin içinde olmasa diğer sebepler bir şekilde hallolur gibi geliyor bana.
.
Yazarlar
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları









































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.01.2015
7.01.2015
30.12.2014
24.12.2014
16.12.2014
28.11.2014
18.11.2014
11.11.2014
4.11.2014
21.10.2014