Mehmet TIRAŞ
Gün geçmiyor ki “Elektriğe, Petrole ve Doğal Gaza Zam” gelmesin…
Fiyatları tetikleyen, enflasyonun ateşini yükselten, alım gücümüzü düşüren,gelir dağılımını bozan ve toplum olarak toptan bizi fakirleştiren bir sarmalda yanıyoruz…
Sadece fakirleşmek mi?
Gün geçmiyor ki özgürlükler daralmasın…
Gün geçmiyor ki “hukuktan uzaklaşarak karanlığa gömülmeyelim.”
Siyasal iktidar 1 Temmuz’dan geçerli olmak üzere elektriğe yüzde 38 zam yaptı.
Belli ki zam sağanağı devam edecek.
TÜİK Haziran ayı enflasyonunu 1.64,ilk altı aylık enflasyon farkını ise toplam yüzde 24.73 olarak açıkladı.
Milyonlarca emekli, dul,yetim ve çalışanı hayal kırıklığına uğrattı.
Nasıl hayal kırıklığı yaratmasın enflasyon farkı milyonların dişinin kovuğuna yetmez.
Hayat çekilecek gibi değil…
Sarayın günlük giderinin 53 milyon lira olduğu hatırlatınca da, Asrın Reisi “itibardan tasarruf olmaz” diyor.
Çiftçi,emekli ve dar gelirli bu fiyatların arkasından Arap Atı olsa yetişemez.
Çiftçi 5 kilogram buğday satıp ancak bir litre motorin alabiliyor.
Süt üreticisi de bir litre süt satıp ancak bir kilogram yem alabiliyor.
Milyonlarca emekli ve asgari ücretli aldığı maaşı ile yaşadığı şehirde oturduğu evin kirasını zor ödüyor.
Ortaya çıkan ekonomik tablo ve özgürlüklerin boğulması milyonlarca gence, gelecek kaygısı yaşatıyor.
Ülkede “17 Milyon 200 bin kişi” insan gibi yaşarken…
Toplumun yüzde 20’si açlık sınırında dolaşıyor.
68 milyon insan ise insanlığından utanır ve yardıma muhtaç duruma düşmüş, açlık ve yoksullukla boğuşuyor.
Üstelik TÜİK’e göre.
Döviz ve altın tüm zamanların rekorunu kırıyor…
TL sadece Euro ve Dolar karşısında değil tüm para birimleri karsısında değer kaybediyor.
Türk Lirasındaki kan kaybı durdurulamıyor.
Tasarrufu etmek isteyende TL’ye değil altın ve dövize yatırıyor.
Bu tablo karşısında partili Cumhurbaşkanı Erdoğan milyonlarca insanın aklı ile alay edercesine, “bu yılı emekliler yılı ilan” ettim demiyor mu?
İnsan “Allah’ım aklıma mukayyet ol” demekten kendini alamıyor.
Ekonominin krize girmesi, özgürlüklerin yok sayılmasının nedeni ülkenin hızla hukuktan uzaklaşmasından geliyor.
Merkez Bankası’na tasallut edilmese ekonomi bu hale mi gelirdi?
İktidar ve küçük ortağı Hukuka dönmeden, “temel hak ve özgürlükler tanınmadığı sürece” ekonomik sıkıntılar daha da artarak ve derinleşerek devam edecek.
Bu şartlarda yabancı sermayenin de ülkeye gelmesi imkânsız gözüküyor.
İktidarın besleme medyası bunları bir türlü görmezken…
RTÜK ise gerçekleri haber yapan muhalif medyanın ensesinde boza pişiriyor.
İktidar artık yargıyı muhaliflerine karşı sopa olarak kullanıyor…
AİHM ve AYM kararlarını yok sayıyor, uygulamıyor.
AYM’nin eski Başkanlarından Haşim Kılıç bu hukuksuzluğa isyan ediyordu:
“Mahkemelerin artık adalet dağıtmadığını tutuklama görevi yaptıklarını.Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı sosyal medya hesabından eleştirdiği için şuana kadar 33 bin kişinin tutuklandığını.
Bu davalar tutuklanacak davalar değil tazminat ödettirilecek davalar olduğunu üst perdeden dile getiriyor.”
Yargıtay onursal başkanı Sami Selçuk’ta yargının kararlarına dikkat çekiyordu:
”Şuan mahkemelerin verdiği kararların yüzde 98’nin doğru olmadığını her platformda ve yazıları ile üstünde duruyordu. ”
Kamuoyu araştırmaları toplumda Yargıya olan güvenin yüzde 10’larda olduğunu gösteriyor.
Hukuku tanımayanlara nasıl güvenilir, tabii ki güvenilmez.
AKP bizim iktidarımızda kimsenin yaşam tarzına müdahale edilmeyecek,devlet vatandaşına format atmayacak,yasakları yasaklayacağız diyerek iktidara geldiler.
Şimdi,” bizim neslimizi bozdular”,Dindar ve kindar nesil yetiştireceğiz”, demeye başladılar”,
Din,Mezhep,Irk, üzerinden topluma format atmaya çalışıyorlar.”
Yeni atanan sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu,bakanlıkta çalışan kadınların uymaları gereken genelgesi;”Edep,adap ve inanca uygun giyinilmeli” diyor.
Bu genelge bize yabancı değil…
Daha önce de Erdoğan ”Dolmabahçe ofisimden bakıyorum Kadıköy vapurundan inen kadınların kıyafetlerinden rahatsızım” diye açıklamıştı.
Siyasal İslamcılar namus ve ahlak politikalarını kadının kılık kıyafeti sosyal yaşantısı üzerinden tanımlar, kadınları eşit görmezler.
Kadınların güvencesi olan İstanbul sözleşmesinden çıktıktan sonra,963 kadın katledildi.
Hani siz, bizim iktidarımızda kimsenin yaşam tarzına müdahale etmeyecek ve karışmayacaktınız?
Gerçi sandığı da demokrasinin namusu olarak görüyordunuz,milli iradenin dışında bir iradeyi de tanımayacaktınız…
Ama…
Şimdi tersini yapıyorsunuz.
Sandıktan çıkan sonucu tanımadığınız gibi yargı kararını beklemeden Kürtlerin seçtiği Belediye başkanlarını görevden alıp önce tutuklatıyor,ardından yerlerine kayyumlar atıyorsunuz.
İradesine sahip çıkan, sokaklarda gösteri yapan Kürtleri de, bu devlete başkaldırı olarak hedef gösteriyorsunuz.
Sayıları 5 ile 8 milyon olarak ifade edilen Plansız mülteci politikanız ülkenin demografik yapısını bozmakla kalmadı,toplumsal huzur ve sağlığı da bozdu…
Kayseri’de başlayan mültecilere karşı yapılan protestolar ve çatışmalar, Konya,Kilis,Hatay ve Gaziantep illerine sıçraması, yabancı düşmanlığına dönüştü..
Son on yıldır iktidar artık toplumsal sorunlar çözemiyor, ya vergileri artırıyor ya da zam yapıyor.
Ya da muhalefeti suçluyorlar.
İki Milyon 250 bin EYT’lileri biz emekli yapmayacaktık bize muhalefet yaptırdı” diyorlar.
Şimdi de “muhalefet, emeklileri bize karşı kışkırtıyorlar” demeye başladılar.
Çözüm:
”Ucube sistemden vazgeçip, kuvvetler ayrılığına dönmek ve AB müzakerelerini sürdürmek…“
Bunu da ancak “Erken Seçim çözer.”
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
18.06.2025
16.06.2025
9.06.2025
2.06.2025
26.05.2025
19.05.2025
16.05.2025
12.05.2025
5.05.2025
28.04.2025