Merve Şebnem Oruç
45 gün önce başlayan Fırat Kalkanı Harekatı'yla Suriye'nin Türkiye sınırı DAEŞ elementlerinden temizlendi. FETÖ'nün 15 Temmuz'daki başarısız darbe girişiminin ardından gelen bu hamle, Türkiye'nin sözde müttefiki ABD tarafında darbenin başarısızlığı gibi hayal kırıklığına neden oldu. ABD'nin diğer hayal kırıklığı ise, üç yıldır uluslararası alanda yalnızlaştırılmaya çalıştığı Türkiye'nin, Rusya'yla buzları kırmaya başlamasıydı.
15 Temmuz sonrası Türk toplumunda yükselen anti-Amerikancılık ve darbenin arkasında ABD'nin olduğu şüphesi, Washington tarafında baskı oluşturunca, ABD yönetimi Fırat Kalkanı'na sessiz kalmayı, hatta görünürde destek veriyormuş gibi davranmayı seçti. Öte yandan ABD Başkanı Barack Obama Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a PYD'nin Menbiç'ten yani Fırat'ın batısından tamamen çekildiğini söyledi; ancak bu doğru değildi. Obama ayrıca Erdoğan'a Rakka operasyonunu beraber yapmayı teklif etti. Ancak tahmin ettiğimiz gibi, bu ABD'nin yeni oyun kurma sürecinde zaman kazanma taktiğinden başka bir şey değildi.
Tüm bunlar olurken, Fırat Kalkanı harekatının izlenen başarısı sonucu, Irak'ta eski Musul Valisi ve Sünni Güçler (Haşdi Vatani) Komutanı Esil Nuceyfi, Musul halkının aynı modelin kendi kentleri için de uygulanmasını istediğini, Türkiye'nin askeri olarak olmasa da siyasi olarak her anlamda bölgede aktif olması gerektiğini söyledi. Öyle ya, aylar önce coşkuyla başladığı duyurulan Musul operasyonunda hiçbir ilerleme sağlanamamıştı. Suriye'de DAEŞ'le mücadele de, Suriye PKK'sı PYD'yi meşrulaştırmak ve parçalanmış Suriye planın uygulamaktan başka bir şey yapılmıyordu. Kim ne yapıyor, artık gözle görülüyordu.
Derken iki hafta önce, ABD liderliğindeki koalisyon uçakları 'yanlışlıkla' Deyrezzor'da Suriye rejimini vurdu ve yine göz gözü görmez olmaz oldu. Suriye'nin cevabı Halep'te BM'ye ait yardım konvoyunu vurmaktı. Amerikalı yetkililer, bu saldırıda rejime Rusya'nın da destek verdiğini savunurken Rusya bu iddiaları yalanladı. Bunu BM Güvenlik Konseyi'nde hararetli ve teatral Suriye toplantıları izledi. Bugüne kadar Suriye halkının yaşadığı drama 'Benim problemim değil' diyerek omuz silken ABD tarafının toplantıda sivillerin yaşamından, insan haklarından bahsetmesi tiksinti uyandıracak kadar arsızcaydı. Ve sonunda, Türkiye ile Rusya'nın arası bozukken, Ruslarla Suriye'de sözde ateşkesler başlatan, istihbarat paylaşan, DAEŞ'le ortak mücadele adına samimi fotoğraflar veren ve bunu yaparken bugüne kadarki tüm sivil katliamlarına susan ABD, Rusya'yla Suriye konusundaki tüm ilişkilerini kesme sınırına geldi.
Öte yandan, Fırat Kalkanı harekatı kapsamında güneye doğru ilerleyen TSK destekli Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) Dabık'a bugün 3-4 km mesafeye ulaştı. 4 Eylül'de bu köşede yayınlanan 'Kıyamete 10 kilometre” başlıklı yazıda bugünlerin sıcak gündemi el Bab operasyonunu, Dabık'ın önemini ve harekatın devamının ilk günleri kadar hızlı ve kolay geçmeyeceği öngörümü yazmıştım. Ha keza, 18 Eylül'deki 'Türkiye, Rusya ve çok kutuplu yeni dünya ihtimali' başlıklı yazımda Türkiye-Rusya yakınlaşması ve Suriye'de işbirliği sinyallerinin ABD'nin hiç hoşuna gitmediğini söylemiştim. ABD'nin Suriye'de o gün 'yanlışlıkla' rejim askerlerini vurması bu nedenle beni şaşırtmadı. Aksine bu gelişme, ABD'nin bölgede arzu ettiği yeni düzeni kurmak için Suriye'de ihtiyaç duyduğu kaosu sürdürmek adına, 15 Temmuz'da kartların yeniden karılması sonrası planladığı yeni oyunun start'ıydı.
Nitekim kuşatma altındaki Halep, bir kez daha korkunç bir insani drama sahne olurken, ABD'nin DAEŞ'e yönelik 'büyük' Rakka operasyonu ile ilgili, kamuoyuna 'dostlar plan yapıyor görsün' temalı 'flaş gelişme' sızdırmaları dışında kayda değer bir gelişme hala olmadı. Öte yandaysa, Musul'a yönelik 'büyük' operasyon planları da koalisyon yetkilileri tarafından bir kez daha medyaya sızdırılmaya başlandı.
Bunun üzerine BM Mülteci Yüksek Komiserliği bu operasyonun 'insani faturası' olacağını ve en az 1.2 milyonluk yeni bir mülteci akımı doğuracağını açıkladı. Elbette kimse dinlemedi. Ancak bundan doğrudan etkilenecek ülke, hiç şüphesiz Türkiye. Erdoğan da geçenlerde bu konuda bazı uyarılarda bulunarak Peşmerge-Arap dayanışmasının bu operasyonun başarıya ulaşmasındaki önemine vurgu yaptı ve 19 Ekim'de başlatılacağı söylenen operasyonda Türkiye'nin masa dışında kalamayacağını söyledi.
Gelgelelim bu hafta Irak'la Türkiye arasında yeni bir Başika krizi daha baş gösterdi. Türkiye'nin DAEŞ'le mücadele için 5 bin kişiyi eğittiği Başika kampını ikinci kez mesele yapan Irak parlamentosu, Türk askerinin Irak'taki varlığını sonlandırmasını istedi; Türkiye'nin Bağdat Büyükelçisine nota verilmesi, Türk güçlerinin 'işgalci' olarak nitelenmesi, Erdoğan'ın açıklamalarının kınanması ve Türkiye ile ticari ve ekonomik ilişkilerin gözden geçirilmesi gibi bir dizi talepte bulundu.
Bağdat bunu kendi aklıyla yapmıyor elbette. Sırtını dayadığı ABD ve kapılarını sonuna kadar açtığı İran olmadan Irak'ta kendi güvenliğini dahi sağlayamayacak olan Bağdat'ın, daha önce Başika krizini kimlerin arzusuyla çıkardığı da çıplak gözle görülebiliyordu, bugün de görülebiliyor.
Ama daha da önemlisi, Suriye'de ve Irak'ta son iki haftada yaşanan bu gelişmeler, 15 Temmuz sonrası ABD'nin yeni oyun planında ilk maddelerin Suriye rejimini kışkırtmak, Irak merkez yönetimini piyon olarak kullanmak ve perde arkasında İran'la temas ve pazarlıkları artırmak olduğunu gösteriyor. O nedenle uyumamamız ve yanlış planlanmış Rakka ya da Musul operasyonlarıyla Türkiye'ye en az bir milyon kişinin daha sığınmasına sebep olacak ve sonrasını umursamayacak olan ABD'ye karşı, Türk halkı olarak 15 Temmuz sonrası verdiğimiz tepkinin bir benzerini vermemiz gerekiyor. Bırakalım siyaset ve diplomasi işini yapsın, biz de işimize bakalım.
Yazarlar
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.02.2020
4.02.2020
5.01.2020
29.12.2019
8.02.2019
29.07.2018
22.07.2018
15.07.2018
12.07.2018
5.02.2018