Merve Şebnem Oruç
İngiltere’nin AB’den ayrılma kararı (Brexit), Türkiye’de bariz iki nedenle ilgi görüyor.
Birincisi, Türkiye’yi yıllardır AB kapısında bekleten ve burnundan kıl aldırmayan AB’nin, İngiltere gibi köklü bir ülkenin Birlik’ten ayrılmasıyla ne yöne doğru savrulacağı merak ediliyor. Türk insanının son yıllarda PKK ve FETÖ meseleleri gibi bariz nedenlerle Türkiye’de yükselen Batı karşıtlığı nedeniyle, bundan biraz da haz aldığını söyleyebiliriz.
İkinci nedense, özellikle iş ve ekonomi dünyasının ilgi alanına giriyor: AB’den ayrılan İngiltere’nin cazip pazarı ve potansiyel ticaret anlaşmaları, doğacak iş fırsatları, daha şimdiden iki ülke arasında başlamış olan ve devamı öngörülen ekonomik işbirlikleri, Türk yatırımcı ve girişimcisinin dikkatinden kaçmıyor.
Türk iş dünyasının, özellikle de ikinci nedenle, biraz da sabırsızca ileriye dönük sonuçları görmek için çabalıyor. Ancak İngilizler için AB’den ayrılma sürecinin sancılı geçmekte olduğunu hatırda tutmak gerek. “Kraliçe’nin ülkesi işini bilir, sonuçları çoktan hesaplamış ve kendilerini hazırlamışlardır, planları tıkır tıkır işliyordur,” gibi bir önyargıyla yaklaşmak meseleyi bizim açımızdan biraz hafife almak demek. Yatırımcı, yarını düşünmeye bugünden başlar hep; ama İngilizlerin bizden farklı olarak hızlı düşünüp çabuk karar vermek yerine, yavaş hareket edip sağlam sonuçlar almaya çalıştıklarını düşünürsek, Brexit müzakerelerinin hala devam ettiğini, medyaya yansıyandan çok daha sert tartışmaların, sadece AB ile değil, kendi içlerinde de devam ettiğini söyleyebiliriz. Sürecin nasıl gittiği sorularına cevaben kararlılık mesajı vermek yerine, “işler biraz karışık” derlerken de, kendileri için en faydalı sonuca ulaşmak için arka tarafta aşırı mesaili titiz bir çalışma yürüttüklerini belirtmek gerek.
AB’den resmen ayrılma süreci için bir takvim belirlenmiş durumda ve kum saati işliyor. Mart 2019’da AB’den ayrılma sürecini tamamlayacak olan Londra, Ekim ayına kadar ayrılma koşulları üzerine müzakerelerini bitirmek ve anlaşmak istiyor. AB ile gelecekteki ticaret ilişkisi, sıralamada bundan sonra geliyor. Londra AB ile kapsamlı bir serbest ticaret anlaşması yapmak istiyor, fakat AB, halen üye olan bir ülkeyle ticaret anlaşması imzalayamayacağı gerekçesiyle, işin bu kısmını 2019’a erteliyor. Tabi ki her ülkenin farklı çıkarları burada devreye giriyor; Fransızlar İngilizlerin AB’deki pastasına konmak istiyor, Almanlar buna izin vermek istemiyor, vs. Daha önce AB ile serbest ticaret anlaşması imzalamaması halinde güvenlik konularında işbirliğini azaltabileceğinin sinyalini veren İngiltere ise, dönüp arkasına baktığında, aradığı ‘özel dostu’ ABD’nin pek de oralı olmadığını, Trump’ın “Önce Amerika’ stratejisi nedeniyle kendisini pek de umursamadığını görüp biraz daha tonunu yumuşatıyor. Aynı zamanda AB’den boşanmanın İngiltere için bir faturası da olacak ve bunu minimize etmenin yolları aranıyor.
Londra ve Brüksel, İngiltere’nin Mart 2019’dan Aralık 2020’ye kadar planlanan geçiş sürecinde AB ortak pazarında kalmasına yönelik ön anlaşmaya vardı denebilir. Ama özellikle İrlanda sınırının geleceği konusundaki çekişme hala devam ediyor ve sonunda ne olacağı büyük bir merak konusu.
Brexit sonrasında İngiltere’nin Gümrük Birliği’nde (GB) kalması durumunda, İrlanda sınırı bir sorun olmaktan çıkarak açık kalacak. Ama İngiltere bu senaryonun gerçekleşmesi için AB vatandaşlarının serbest dolaşımı, AB bütçesine katkıda bulunma ve Avrupa Adalet Divanı’na tabi olma gibi konulardan muaf olmak istiyor. AB bu muafiyetleri kabul etmezken, Theresa May hükümeti zaten GB’den de çıkmak istiyor. AB’den ayrılıp GB’de kalan İngiltere, tıpkı Türkiye gibi, pazarını AB ile serbest ticaret anlaşması olan ülkelere açmak zorunda kalacak ama bu anlaşma üzerinde söz sahibi olamayacak. Tahmin edileceği gibi İngilizlerin müdahale edemeyeceği bir anlaşmaya taraf olması düşünülemez. GB’de kalmak isteyenlerse, halihazırda AB’de kalma taraftarı olup da referandumu kaybedip AB ile ne kadar olursa o kadar bağı koruma derdinde olanlar. Bu nedenle İngiltere Parlamentosu içinde de kıyamet kopuyor.
Alternatif senaryo ise, İngiltere’nin GB’den ayrılıp Kuzey İrlanda’nın kalmasını kabul etmesi. Ayrılma sürecinde İrlanda sınırı sorununu çözmenin hem İngiltere hem de AB için en olası yollarından biri bu gibi görünüyor. Ama bu çözümün İngiltere’ye siyasi faturası olabilir. İngiltere’nin Kuzey İrlanda’ya farklı gümrük vergileri vb içerikli özel bir statü tanıması, İngiltere iç pazarında parçalanma riskini beraberinde getirebilir ve halihazırda Brexit’e en öfkeli taraf olan İrlandalılar açısından yeniden birleşme arzusunu tetikleyebilir. Böyle bir sonuç, İskoçya’da yeni bir bağımsızlık referandumu tartışmasını da beraberinde getirebilir.
Peki takvim sona erdiğinde her tarafı memnun edecek bir anlaşmaya varılamamış olursa ne olur? Brexit karşıtlarının tüm ‘Acaba?’larına rağmen ayrılmayı kafasına koymuş olan İngiltere, belki müzakere süresini uzatır ama eninde sonunda bu ayrılmanın gerçekleşeceğini tahmin edebiliriz.
Bu yıl Reading’de 7.si düzenlenen Türkiye-İngiltere Tatlıdil Forumu’ndan ve 10 günlük İngiltere seyahatimden edindiğim izlenimler şimdilik bunlar...
Yazarlar
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.02.2020
4.02.2020
5.01.2020
29.12.2019
8.02.2019
29.07.2018
22.07.2018
15.07.2018
12.07.2018
5.02.2018