Metin Karabaşoğlu
Yirmiiki yıl önce, bir önceki yıl İstanbul’da bir seminerde tanıştığımız, bağımsız bir teoloji okulunun Müslüman-Hıristiyan ilişkileri merkezinin eş-müdürlüğünü yapan Filistinli bir profesörün merkezleri adına yaptığı davetle ABD’ye gitmek üzere hazırlandığımız vakitlerde, aldığımız ilk uçak biletinin üzerinde yazan tarihin yirmibirinci yüzyılın seyrini değiştiren bir olayın tarihi haline geleceğini bilmiyorduk ve bilemezdik. Araya aile efradından çok yakın birinin düğünü girince, 11 Eylül 2001 tarihli bu bileti iptal etmiş, yerine bir hafta sonraya başka bir bilet almayı tercih etmiştik.
İyi ki de öyle etmişiz. Çünkü 11 Eylül gününe gelindiğinde gördük ki, New York’taki İkiz Kulelere yapılan akla hayale gelmedik saldırı sebebiyle, o gün uçağa binsek bile mecburen geri dönecekmişiz. 18 Eylül’de bizi New York JFK Havalimanına indiren uçak ise, 11 Eylül saldırılarından sonra Avrupa’dan ABD’ye giden ilk uçak özelliğini taşıyordu. Connecticut’ta büyük kısmı eyalet başşehri Hartrford’da geçen dokuz ay boyu, orada bulunmamızı sağlayan Prof. Dr. İbrahim Abu Rabi’nin her bakımdan desteğini gördük. Hz. İsa’nın da çocukluk yıllarında yaşadığı diyar olarak bilinen Nâsıra’da doğup büyümüş bir Filistinli olarak Prof. Abu Rabi, İsrail’in sebebiyet verdiği eziyetler sebebiyle zaman içinde dağılmaya mecbur kalmış; bir kısmı Ürdün’de, bir kısmı Suriye’deki Yermük mülteci kampında yaşayan, bir kısım efradı ise kendisi gibi ABD’ye gelebilmiş bir ailenin çocuğuydu. Onunla olan sohbetlerimiz vesilesiyle, Filistin’in ve Filistinlilerin yaşadıklarını doğrudan bir Filistinlinin dilinden defalarca dinledim.
ABD’de bulunduğumuz zaman, 11 Eylül saldırıları sebebiyle herşeyin değişime uğradığı, bu esnada garip bir şekilde birçok insanın bir Müslümanın dilinden olup bitene dair yorum ve izahlar dinlemeyi istediği bir zamandı. Muteber bir yüksek eğitim kurumunda ders veren, dahası bu kuruma bağlı bir merkezin eş-müdürü olan Prof. Abu Rabi, bu sebeple, doğrusu çok meşguldü. Hafta içi davet edildiği ortamlar bir yana, özellikle Pazar günleri kiliseler bir Müslümanın gözünden ve dilinden olan bitenleri görmek ve dinlemek üzere kendisini davet ettiklerinde, sağolsun neredeyse hepsine misafireten beni de götürmüştü. O davetlerden biri, bulunduğumuz şehrin, Hartford’ın merkezindeki en eski kiliselerinden biriydi ve yaşlı bir Amerikalı sunumu sonrasında Prof. Abu Rabi’ye safdilâne şu soruyu sormuştu: “Biz bütün dünyaya iyilik yapmaya çalışırken niye bize düşmanlık ediyorlar?” Bu soruya cevaben Abu Rabi, ABD’nin Latin Amerika, Uzakdoğu ve Afrika’daki ‘iyilik’lerine kısaca değinip, Filistin, Irak ve Afganistan’daki ‘iyilik’lerini detaylıca anlattı.
Yine bir hafta sonu yerleşik kiliselerden birinin özel programları için inşa edilmiş bulunan şehirden uzak, vadiler arasındaki bir mekânda farklı dinlerin mensuplarının konuşmacı olarak davet edildiği dünya barışı temalı bir atölye çalışmasında Müslüman dünyada ABD’nin desteği veya seyirciliğinde olup bitenleri işittiğinde bir Katolik rahibin dilinden dökülen şu kelimeleri hiç unutmadım: “Güya dünya gücüyüz, ama dünyadan haberimiz yok.”
Bu etkinliklerde konuşulanlar, birebir temaslar, gidiş geliş esnasında yolda yaptığımız değerlendirmeler derken, Prof. Abu Rabi’nin bilhassa vurguladığı bir husus vardı. Birçok Amerikalı aslında neler olup bittiğini bilmiyor, medya ve akademyaya hakim unsurlar eliyle tek taraflı bir yönlendirmeye maruz kalıyor, kamuoyu böyle biçimlendiği için de ‘the establishment’ düzenini aynen devam ettiriyor.
Nitekim bir akşam Connecticut College’ın uluslararası ilişkilere odaklı bir öğrenci grubuna verdiği bir seminerde Abu Rabi bu hususa dikkat çektiğinde, bir kız öğrenci ABD dışında geçirdiği bir önceki yaz ilk defa ‘Filistin gerçeği’ne uyandığını; Amerikan medyasında müthiş bir filtreleme ve beraberinde yönlendirme olduğunu ancak Amerika dışına çıktığında farkettiğini söylemişti. Zaten Abu Rabi de bu yönlendirmeler sebebiyle ABD’de yerleşik algının şu olduğunu defalarca bana söylemişti: “Yerinde yurdunda yaşayagelen İsrailli masum insanlar var. Sonra o diyara Filistinli yabancılar geliyorlar ve şiddet kullanarak bu insanları yerlerinden yurtlarından etmeye çalışıyorlar!” Gerçek tam tersiydi halbuki…
2011’de davetli olduğu bir etkinlik sebebiyle Ürdün’de bulunduğu sırada bana şüpheli gelen bir şekilde vefat eden merhum Prof. İbrahim Abu Rabi, Müslüman dünyadaki aşırılıkların da bu düzen ve algıyı beslemek için uygun fotoğraflar sunduğunun farkındaydı. Özellikle İslami Cihad ve Hamas’la ilgili farklı gözlemleri ve detayına burada girmeyeceğim çok ciddi çekinceleri vardı.
Ama bizim ABD’de olduğumuz o günlerde, Mart 2002’de Ariel Şaron’un direktifiyle İsrail ordusunun Batı Şeria’ya, Yasir Arafat’ın karargâhına kadar uzanan ve uluslararası baskı olmasa muhtemelen Arafat’ı da öldürmeyi planladıkları saldırı, Filistin topraklarının bugün itibarıyla yetmişbeş yıllık işgalcisi bir entite olarak İsrail’in asıl meselesinin yalın biçimde ‘Filistinli ve Filistin’ olduğunun açık bir deliliydi.
Ama İsrail’in hukuksuz bir şekilde Batı Şeria’ya girerek onlarca Filistinliyi öldürdüğü o günlerde, anaakım Amerikan televizyonlarında şöyle bir manzara gördüm. Gün gün öldürülen ‘onlarca’ Filistinlinin sadece sayısı verilir ve hiçbir görüntü yer almazken, o günlerden birinde öldürülen ‘bir’ İsraillinin cenaze töreni haber bültenlerinde dakikalarca izletildi. Olgunun ‘algı’ ile nasıl tersyüz edilebildiğini çıplak gözle gördüğüm dehşet verici bir manzaraydı bu!
ABD’de Filistinli bir profesörün davetiyle misafireten bulunduğum o yıl, bu gözlemlerin de eşliğinde bana iki şeyi farkettirdi: (1) medyanın bu manipülatif gücüne karşı doğru bilgilendirme kanalları açmanın, (2) sivil toplumun ve birebir ilişkilerin önemi. Hakkınızın savunulması için sizin haklı, mağdur, mazlum olmanız yetmiyordu. Haklı, mağdur ve mazlum olduğunuzu ‘sizden’ olmayan, ‘sizin gibi’ olmayan insanların da bilmelerini sağlayarak ma’şerî vicdanı harekete geçirip o arsız manipülatif rüzgârı kesebilirdiniz. Ancak kamuoyunu bu şekilde olması gereken yönde harekete geçirerek karar alıcıları etkileyebilirdiniz.
Bu gözlemimi ABD dönüşü sonrası farklı zeminlerde paylaştım. Doğrudan bazı şeyleri uygulama gücüne sahip olan kimi mecralara da ilettim. Yaşadığım, hayal kırıklığıydı. Gördüm ki, bizim diyarda Filistin’deki mağduriyetle ilgili maalesef bir ‘pazar’ oluşmuş. Siyaset başta olmak üzere bu işin ekmeğini yiyenler var ve bu meselenin ara ara alevlenmesi bazıları için meselenin çözüme kavuşmasından daha kullanışlı gözüküyor.
Oysa bin kere tecrübe edildiği üzere görülen şu ki, Filistin meselesi ne Müslüman dünyadaki siyasîlerin avurtlarını şişirerek yaptığı hamasî konuşmalarla çözülebilir, ne de heyecanlı ‘İslamcı’ların meseleyi ‘İslamcılık, İslam dünyası, ümmet’ parantezine hapsedip öfke yüklü ama hikmetsiz aktivizmlerinin yelkenlerini şişirdikleri protesto gösterileriyle… Bilakis, bu meselenin çözülmesi isteniyorsa, en başta onu ‘araçsallaştıran’ her türlü tutumdan içtenlikle uzak durmak; ayrıca insanlık vicdanının bir meselesi olarak her kesimden insanın dikkatini buna çekip desteğini sağlamak gerekiyor.
Son olaylar esnasında bunu bir kez daha gördük.
Hamas’ın en başta (bir önceki yazıda değindiğimiz) İslam’ın savaşla ilgili ilkeleri açısından ihlaller içeren saldırısı elbette eleştiri gerektiren unsurlar içeriyor. Ama işgale karşı direnen Hamas ile işgalci İsrail’i eşitleyen bir tutum bile ahlâkî değilken, İsrail’in masum Filistinlilerin üzerine indirdiği bombaları ve başka her türlü insanlık suçunu ‘meşru müdafaa’ gibi gören arsızlığın izahı olamaz. Hamas’ın durduk yerde zuhur etmeyen eylemlerini bahane ederek, sanki Hamas’ın olmadığı yerde veya zamanda İsrail hiç mi hiç zalimlik yapmıyor da usulca ve edebince hareket ediyormuş gibi meseleyi Hamas parantezine indirgeyen hiçbir tutumun ahlâkîliği sözkonusu olamaz.
Ama öte yandan görülen bir gerçek var ki, bir kez daha masum sivilleri, kadınları ve çocukları hedef alıp cami, kilise, hastane ve okulları dahi bombalayan İsrail savaş makinesini mevcut şartlarda Müslüman dünya tek başına durduramaz. Müslüman ülkelerdeki, ulus-devlet ve beraberinde ‘ulusal çıkarlar’ ekseninde biçimlenmiş zihinleriyle “bize ne?” diyenleri geçelim; ne Filistin meselesine sahip çıktığında da, çıkar gözüktüğünde de, çıkmadığında da hep ‘politik çıkarlar’ penceresinden bakan Müslüman siyasetçiler, ne meseleyi ‘Müslümanların meselesi’ne indirgeyen ‘İslamcı’ hareketler eylem ve söylemleriyle bu meseleye çözüm ve çare olabilirler.
Filistin’in meselesi, İsrail’in Filistinlilere saldırısı sözkonusu olduğunda ‘insan hakları’yla ilgili bütün söylemlerini unutuveren, dolayısıyla başka diyarlarda ‘insan hakları’ üzerinden söylediklerinin üzerine de kara bir gölge düşürerek bu meseledeki duruşunun ‘ilkesel’ değil ‘pozisyonel’ olduğunu açık eden Batılı yönetimlere bırakılarak çözülecek bir mesele değil. Konvansiyonel Batılı medya da, yirmiiki sene önce çıplak gözle gördüğüm yerde durduğunu, hatta daha da geriye düştüğünü aşikar bir şekilde gösterdi maalesef.
Ama öte yandan, ‘insan’ diye bir canlı olduğunu, onda ‘vicdan’ denilen bir değer olduğunu; başkasının acısı üzerine harekete geçip başkasının uğradığı haksızlığın giderilmesi için çabalamanın farklı inanç, renk, cinsiyet, ideoloji, yaşam tarzı tercihlerinden milyonlarca, belki milyarlarca insanların buluşma noktası olabildiğini bu hengâmda bir kez daha gördük. Keza, iletişim imkânlarını değerlendirip bilgilendirme kanallarını açarak konvansiyonel medyanın zalimi mağdur, mağduru saldırgan gösteren illüzyonunun darmadağın edilebileceğini de gördük…
Giden canları geri getirmek maalesef mümkün değil. Ama eğer benim gibi ‘mütedeyyin’ hassasiyetleri içinde yaşamaya çalışan insanlar,Filistinlilerin öldürülme korkusu olmaksızın vatanlarında insanlık onuru, haklar ve refah içinde yaşamasını istiyor iseler, onlar için neyi yapmaları ve neleri yapmamaları gerektiğini umarım görmüşlerdir.
Dünya ‘biz ve onlar’dan ibaret değil. Dünyanın her yerinde kötüler olduğu gibi, dünyanın her yerinde iyiler de var. Kötülerin dayanışmasıyla oluşan zalimliği kırmanın yolu, ‘hepsi bir’ toptancılığında çözüm aramaktan değil; bu toptancılıkları aşarak, iyilerin buluşup dayanışmasını mümkün kılacak bir inisiyatifi başarmaktan geçiyor.
Kötüler birleşmiş halde. İyiler de birbirine omuz vermeli…
Çünkü açıkça görülüyor ki, meseleyi devletler değil, insanlar çözecek.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları




























































































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.10.2025
25.09.2025
19.09.2025
11.05.2025
28.03.2025
26.12.2024
24.12.2024
12.12.2024
23.10.2024
26.09.2024