Orhan Kemal CENGİZ
Türkiye'de gerçek demokrasi için iki özgürlük yaşamsal önemde: İfade hürriyeti ile din ve vicdan hürriyeti.
Sümela Manastırı ibadete açıldıktan sonra yaptığı bir konuşmada Ekümenik Patrik Bartholomeos hükümete müteşekkir olduğunu söylemişti. Kendilerine ait bir kilisede, senede bir kez ibadet etmelerine izin verildiği için Ortodoks Hıristiyanların dünya çapındaki lideri hükümete içtenlikle teşekkür ediyordu. Bu konuşmanın Türkiye’de, ben dahil, pek çok insanın ruh halini mükemmelen resmettiğine karar verdim.
Toplama kampından çıkan bir insana, bir somun kuru ekmek sunsanız veya üstü başı dökülen bir battaniye verseniz size müteşekkir olur. Hayatınızın her dakikasının korkunç bir işkenceye dönüştüğü, ölümünüzün Nazi subaylarının iki dudağının arasında raksettiği bir esaretten sonra, size düşmanca davranmayan herkesin her yaptığı büyük bir ‘kıyak’ gibi görünebilir. Nitekim, bütün Cumhuriyet tarihi boyunca yaşadıkları korkunç eziyetlerden sonra, bir gün olsun kiliselerini açabilmek Rumlara büyük bir kıyak gibi görünmüştü.
Ben Güneydoğu’da Kürt köylerinin nasıl yakıldığını, insanların enselerine güpegündüz nasıl kurşun sıkıldığını, Diyarbakır Emniyeti’nde yapılan korkunç işkenceleri çok yakından biliyorum. Ben de tıpkı Bartholomeos gibi AKP’ye uzun süre müteşekkir hissettim kendimi, bunlara son verdiği için; devlet içindeki çetelerle uğraştıkları için; aydınları sürekli ölüm tehdidi altında yaşamaktan kurtardıkları için. Türkiye’nin bu yüzlerini görmeyenler için bunlar çok da önemli şeyler olmayabilir ama ben içtenlikle bu hükümete, Erdoğan’a, bu kâbusa son verdiği için teşekkür borçlu hissediyorum kendimi.
Nereden geldiğimizi unutamıyorum. Türkiye’de ‘Beyaz Türkler’ farkında olmayabilir ama azınlıklar, Kürtler ve ‘marjinal’ görüşlere sahip aydınlar için bu ülke bir toplama kampı idi.
İyi ama toplama kampından çıktık diye, daha ne kadar süre kuru ekmeğe talim edelim, bunun için müteşekkir olalım? Geldiğimiz yerin korkunçluğu nedeniyle bugün neler olduğunu görmezlikten gelmeye devam mı edelim?
Başbakan’ın bir konuşmasında yazılarından alıntı yapıldığı için işlerine son verilen yazarların yaşadığı bir ülke olduğumuzu görmezden mi gelelim? Basında işleyen sansür ve otosansürü içimize mi sindirelim? İfade hürriyetinin ayaklar altında süründüğünü inkâr mı edelim?
* * *
Ben Türkiye’nin gerçek bir demokrasiye dönüşmesi için iki tane özgürlüğün yaşamsal öneme sahip olduğunu düşünüyorum. Birisi ifade hürriyetidir ve bu konuda korkunç durumdayız. Diğeri, size paradoksal görünebilir ama din ve vicdan hürriyetidir. Din ve vicdan özgürlüğü hemen her zaman ‘diğerinin’ özgürlüğüdür. Çünkü bu alanda insan hemen her zaman kendisine göre ‘yanlış’ olanların özgürlüğünü savunur. Ateiste göre dindarlar, Müslümana göre Hıristiyan, Hıristiyana göre Budist yanlış şeylere inanmaktadır. Size göre yanlış şeylere inananların özgürlüğünü savunmaktır din hürriyeti ve bizim için demokrasiye giden uzun yolun anahtarıdır.
Tabii din özgürlüğü derken ben bunu AİHM gibi anlıyorum, bütün inananların ve inançsızların sonuna kadar özgürce yaşadıkları ve konuşabildikleri bir ortamdır. Din özgürlüğü, Müslüman vatandaşlarına özel hukuk alanında ‘şeriat mahkemesi’ kurma izni veren ama aynı anda ‘Tanrı yoktur’ sözünün belediye otobüsleri üzerine özgürce asıldığı İngiltere’deki o andır.
Alevinin cemevini ibadet yeri saymayan, Ortodoks vatandaşlarının Ruhban Okulu’nu açma talebini Yunanistan’da cami açılmasına bağlayan, Müslümanları Diyanet’in cenderesinden çıkarmayı hayal bile edemeyen AKP ve Başbakan din özgürlüğünün fersah fersah uzağında duruyorlar. Bir toplum olarak bizde öyle...
Toplama kampından çıktık ama özgürlükler söz konusu olduğunda hâlâ bir çölün ortasındayız ve yolumuz çok uzun.
* * *
Yukarıdaki sözleri cumartesi gecesi yaptığım konuşmadan aklımdan kalanlardan derledim. Liberal Düşünce Topluluğu, 2013 Yılı Özgürlük Onur Ödülü’ne büyük bir teveccüh göstererek beni layık görmüş. Büyük gurur duydum. Çok teşekkür ediyorum. İyi ki varsınız...
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları

















































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.05.2023
17.04.2023
28.05.2022
13.10.2021
9.09.2021
30.12.2020
23.12.2020
21.12.2020
15.12.2020
3.02.2020