Perihan MAĞDEN
Bu Topraklar hiçbir zaman aklın, mantığın, izanın, rasyonalitenin toprakları olmadı.
Olamadı!
Ama tüm bu değerlerin bu denli yok sayıldığı bir başka zaman dilimi de-
Ankara'da, özellikle Hava Kuvvetleri'ne gözdağı amacıyla DA patlatıldığı söylenen son bombadan sonra, düşünüyorum; milyarlarca dolarlık bütçesiyle Devlet İçinde 1 Devlet gibi yapılandırılmış bulunan MİT uyuyor mu; n'apıyor acaba?
MİT Müsteşarı Hakan Fidan AKP'den milletvekili olmaya teşebbüs edince Büyük Reis Erdoğan fena bozuldu, hatırlarsınız.
''Sır küpüm!'' diye nitelendirdiği Fidan'ın milletvekili olma ihtimalini bünyesi kabul etmedi.
Yahu adam SAVAK'a müracaat etmiyor!
Senin Sonsuz Başkanı olduğun partiden milletvekili, Allah ve sen izin verirsen, bakan filan olmak niyeti!
Fidan'ın milletvekili adaylığından vazgeçirilmesi enteresandı doğrusu.
Erdoğan hepimizin önünde, olanca şiddeti, gemsiz ısrarcılığıyla bastırdı.
Fidan adaylığını geri çekip işinin başına, MİT'e dönüverdi.
Ankara'daki son saldırıdan sonra, 'bilanço' yayınlandı: Fidan'ın MİT'in başında görev yaptığı sürede 227 ölü, 724 yaralı!
Erdoğan Rejiminde liyakat değil, sadakat mühim olan- bu bir.
Yetkinliğini boş ver; Reiste uyandırdığın hisler önemli- bu iki.
Sadakat de sadakat; ölümüne Sadakat!
Büyük Reiste her daim bu hissi, tazelemelisin.
Ayrıca Reisin sır küpüysen, e insan küpünü tamm yakınında tutmak ister; değil mi?
Özellikle tıka basa dolu ve hayati derecede önemliyse sırlarından küpü.
Geçenlerde Yiğit Bulut çıkmış yine TRT ekranında üfürüyor: ''Vazgeçmemi istiyorsanız, beni öldürün!''
Reisin Ulubatlı Hasanlarının mutad aralıklarla sadakat yemini etmeleri, hatta sadakat şovu sergilemeleri gerekiyor.
Kamunun önünde.
Ki, Reisin yangın yerine dönmüş içine sular serpilsin.
Ekonomi Yiğit Bulut'a, Başkanlık Anayasası Mehmet Uçum'a, MİT Hakan Fidan'a, enerji Damat'a emanet.
Erdoğan Dünyasında liyakat değil mühim olan, sadakat ve yakın alakalar kesinkes.
Ekonomiyi, Etyen Mahçupyan'ın onca hassas ruhi dengelerini altüst edebilecek sınırsız sorumsuzlukta Yiğit Bulut'a emanet etme arzusuyla yanıp kavrulan bir Rejimin-
E bunca ısrarla MİT'in başında tuttuğu Hakan Fidan'ın liyakatını da sorgular herkes.
Memleket katliam sahasına döndü. Döndürüldü.
Hele Emniyet İstihbaratı FETÖcü oldukları gerekçesiyle çökertip-
Bütün (istihbari) sermayeyi Hakan Fidan'ın MİT'ine yüklemişsen!
Cinayet romanlarında adet olduğu üzre, İkinci Ankara Katliamından kimin nasiplenebileceğine bakalım, bir de.
Birinci Ankara Katliamının AKP'nin oylarını en az yüzde 3 oranında arttırdığı biliniyor.
Zira Türkler kaosu sevmiyor!
Kargaşa istemiyor Türkler!
Çok çok korkuyorlar özellikle (ekonomik) dirlik ve düzenlerinin bozulmasından!
İkinci Ankara Katliamının akabinde, ekranlarda soluğu aldığı gibi Davutoğlu, YPG'yi sorumlu tutuyor. Çok çok eminmiş; cevap hakkı mahfuzmuş; şuymuş da buymuş.
Yetkin bir isim olan Murat Yetkin ise; katliamı gerçekleştirdiği ŞIP diye tespit edilen Salih Neccar'ın Baas rejiminin askeri istihbaratıyla bağlantılı biri olduğu bilgisine ulaşıyor.
Başkanın (son zamanlardaki) 2 Büyük Düşmanının: YPG'nin ve Esad Rejiminin şüphelisi olduğu / görüldüğü / gösterildiği bir katliam söz konusu yani.
Üstelik direkt kimi hedef alıyor?
Türk Ordusunu!
Bu kez siviller değil, Askeriye hedefte yani.
E, şimdi Suriye'ye kara harekatı başlatmamakta direnen, Rus uçağının düşürülmesinin akabinde, artık ''kanlımız'' olan Rusya o topraklarda fink atıp fındık kırarken, YPG bize Minniğ Havaalanından Nanik! yaparken; hala elimiz böğrümüzde beklememizi tercih eden-
Türk Ordusu! Türk Ordusu! Durumdan vazife, yani komşu ülke topraklarında bir savaş çıkartmayacak mısın yani?
Bak, katliamı gerçekleştiren mülteci hem kimliğini bıraktı olay yerinde, hem de 158 parçaya ayrılan bedeninden kopan parmak sayesinde KİM olduğu, çabucak tespit edildi.
YPG ya da Esad Rejimi! ''Bu yabancı örgütler Matruşkalar gibidirler'' (son dönemlerin klişe askeri stratejist ağızları)
2 malum düşman / olağan şüphelimiz, işbirliği yapmış olamaz mı yani?
Anayasa Komisyonu da dağıldı!
1982 Anayasasını dahi mumla arar hale geldiğimiz, baskıcı / şaşırtıcı /delirtici mevzuatlarla yönetildiğimiz ŞU KARA GÜNLERDE Başkanlık Anayasasını referanduma götürmenin tam zamanı değil mi sahi?
Çabuk! Çabuk! Çabuk!
Tammm 1 Devlet Adamı olan Devlet Bahçeli de aportta beklerken hazır, Meclis'ten referanduma gitme oyunu koparttığımız gibi, Başkanlık Yoluna girelim sahi.
Bu ortamda mühim olan liyakat değil, ölümüne sadakat.
Başkanın Bütün Adamları onu dokunulmaz TEK ADAM kılmak için, ölmeye dahi hazırlar!
E, öldürmek icap ediyorsa, o da sadakatin ''fıtratında'' var!
http://www.noktadergisi.info/liyakat-degil-olumune-sadakat-akil-degil-silme-paranoya-makale,107.html
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.10.2018
5.02.2016
28.06.2016
21.06.2016
14.06.2016
6.02.2016
31.05.2016
24.05.2016
17.05.2016
26.04.2016