Ahmet AY
Geçtiğimiz Ağustos ayında üç ili (Diyarbakır, Mardin, Batman) kapsayan bir kamuoyu yoklaması başlatmıştık. Çalışmamızın başlamasıyla seçim hükümeti kuruldu. Hemen akabinde Milletvekilliği aday adaylığı başvuruları başladı. Biz de elde ettiğimiz verileri muhafaza ederek bitmek üzere olan o çalışmamızı durdurduk. Aynı zamanda orta ölçekli anket olan bu çalışmamıza seçim hükümeti ve aday adaylığı başvurularını(n yankılarını) da dahil ederek yeni oluşan konsepte uygun şekilde devam ettik. Şartlar değişmiş, değişen şartlar sonucunda toplumdaki kanaatlerin bu çalışmamıza yeni ve farklı şekilde yansıyabileceğini hesaplamıştık.
Nitekim öyle de oldu. Önceki verileri seçim hükümeti ve aday aday başvuruları sonrası elde ettiğimiz verilerle karşılaştırdığımızda durumun değiştiğini, toplumdaki kısmı iyimserliğin erozyona uğradığını gördük.
1007 kişi ile yaptığımız görüşme sonucunda Bölge insanının Seçim Hükümeti ve milletvekili aday adaylıkları ile ilgili çok çarpıcı tespitleri, eleştirileri, beğenileri ve çok haklı sitemleri vardı.
Aday adaylıkları ve seçim kabinesi ile ilgili -mod a mod olmasa da- hem Batman hem Mardin ve hem de Diyarbakır’da halkın kimi benzer kimi de aynı duyguları taşıması dikkate şayandı.
Seçim Hükümeti; artılar-eksiler:
Bakanların isimleri başbakan Ahmet Davutoğlu tarafından açıklanınca Tuğrul Türkeş üzerinden Ülkücülere, Yalçın Topçu ile gerçek Alperenlere, başörtülü bakan Prof. Ayşen Gürcan üzerinden başörtüsü mağdurları ve dindar kesime yapılan jest son derece gerekli ve değerliydi. Bu çok önemli ve siyaseten de zekice bir tercih idi. Ama bölge insanı da spesifik bir jest bekliyordu. Dindar ve seküler olsa da dindarlara yakın duran Kürtler, bölgede yaşayan halktan biri ve Kürtler arasında tanınan, sevilen ve “tamamen sivil” bir şahsın bakan yapılmasını bekliyordu.
Anlayacağınız ’Kürtlerin’ de, yukarıda saydığımız üç ayrı cenaha yapılan olumlu yansımaları olan altı çizili jest gibi yine altı çizili, çerçevelik bir jeste ihtiyaçları vardı. Hem de çok... “Demek ki Ankara ile bölgenin arasında çok ‘mesafe’ var” diyen Davut amcaya bunu biraz açmasını istedim, “anlayan anladı” dedi.
Mardin'de kahvehanelerde görüştüğümüz insanlar “hususen ‘Kürtler’ için de bu ağırlıkta bir jestin yapılmasını çok arzu ederdik” diyorlardı. Sayın Cevdet Yılmaz’ın başbakan yardımcısı olması elbette çok önemliydi, ama Sayın Yılmaz zaten kabinede yer alan ve de çok başarılı bir bakandı.
Bölge insanının diğer bir beklentisi de teşkilatlarla ilgiliydi. Çünkü bölgedeki Ak Partili teşkilatların yetersizliğinden dolayı da hatırı sayılır oranda oy kaybı yaşanmıştı. Tam da koalisyon süreci yaşanırken il ve ilçe teşkilâtlarında ciddi bir değişikliğe gidilmeliydi.
İl Teşkilatlarının olumsuz yapısı ve dolayısıyla seçimde çalış(maması)nın seçim sonuçlarına yansımasını ifade edenlerin oranı %23’tü. Bütün iller olmasa da (belki 1-2 il dışında) başkanlar değiştirilmeliydi. İlçelerin ise % 90’ı. Bunun kongreden dolayı gerçekleşemediğini söylesek de istek bu yöndeydi.
Gelelim adaylık başvurularına:
Bölge insanı aday belirlemelerinde yine “Ankara’nın Çevresi” etkili olacağından endişe duyuyor. Bu yüzden onurları kırılmasın diye bölgede çok sevilen, dindar, demokrat, liyakatli insanlar adaylıktan uzak duruyorlar. Nitekim adaylık için başvuranların profiline baktığımızda son 30 yılın en düşük profilini görmek gerçekten üzücüdür.
Bölge insanına bir sorumuz da:
Neden Ak Partiye milletvekilliği adaylığı için başvuruların kalitesi ve sayısı bu kadar düştü?
Aldığım cevap hazin durumu izaha yeterliydi:
“Bölgede istisnalar hariç liyakatli insanlar, şahsiyetli, donanımlı, sevilen, toplumda karşılığı olan insanlar aynı zamanda itibarlarının da zedelenmesine razı olmayanlardır. Bu insanlar bugüne kadar aday olduklarında istisnalar dışında liyakatsiz, ahlaki sorunlar taşıyan, nefislerini ön planda tutanlara ezdirildiler. Bu durum insanların adaylık için Ak Partiye ilgisini azalttı.”
Ak Parti bu hale düşmemeliydi,
Ak Parti bölgede omurgasını paramparça kırmamalıydı. İl, ilçe Başkanlıkları, Belediye Başkan adaylıkları ve milletvekili adaylıklarında omurgası olan dindarları ötelememeli ve ötekileştirmemeliydi.
Bu oldu mu diye sorarsanız, maalesef % 90 oranında tam da böyle oldu. Batman’dan bir kanaat önderi“bugün CHP, DSP, ANAP, DYP iktidar şansına sahip olsaydı şimdi Ak Partide olan bölgedeki başkan ve milletvekillerinin kahir ekseriyeti Ak Parti yerine saydığımız o diğer partilerde olacaklardı. Eğer Ak Parti bunu görmüyor ise –ki son yıllarda görmedi- yapılacak bir şey yok” demişti de beraber iç çekmiştik.
Düşünebiliyor musunuz?
Devrim gibi hizmetlere, dünya kadar düzenlemelere rağmen Ak Parti Bölgenin pek çok il ve ilçesinde Refah partisinin oylarını dahi koruyamadı. Bunun önemli sebeplerinden bir tamesi de Ak Partinin “AKP’lilere imtiyazlı evlat” kendi omurgasını oluşturan asıl Ak Partililere ise üvey evlat muamelesi yapmasıydı.
“Kongreyi bekliyoruz.”
Bölge insanı şimdi de 12 Eylül Genel Merkez Kongresini beklemekte. İstek şu:
“Parti MKYK’sı belirlenirken ‘hatır-gönül’ yerine illerin kendi dengeleri göz önünde bulundurulmalı ve liyakat esas alınmalı.”
“Kongredeki söylem, ‘açılım’ ve Bölgeden MKYK için alınacak isimlerden sonra Ak Partide aday olacak isimlere bakacağız” diyorlar. Sonra mı?
Endişeliyim!
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.04.2019
13.04.2019
8.02.2019
27.03.2019
25.03.2019
6.02.2019
21.02.2019
6.02.2019
4.02.2019
26.01.2019