Ahmet AY
Benim için Sur, Fatih Paşa Camii ve Mahallesi, Dabanoğlu, Hasırlı ve Sur’un diğer Mahalleleri farklı bir anlam ve değer taşıyor.
1989’da yasaklı yıllarım bittikten sonra Diyarbakır-Sur Süleyman Nazif İlköğretim Okulunda öğretmenlik ve idarecilik yaptım. 1989’un Kasım ayı sonunda küçücük çocukların hala yırtık naylon terliklerle okula gelmeleri üzerine velileriyle görüşmek için aile ziyaretleri gerçekleştirdim. Gittiğim ailelerin büyük bir kısmı açlık sınırındaydı. Bu feci durumu gördüğüm günden itibaren her gün en az üç haneyi ziyaret etmeye yemin ettim ve kusursuz sürdürdüm.
1989’dan 2006 yılına kadar 11 bin 148 aile ziyareti gerçekleştirdim. (Bu sayı 2015’te 29014/yirmi dokuz bin on dörde ulaştı) Yakılan Fatih Paşa Camii’nin hemen bitişiğindeki külliyesinde faaliyete açtığımız Kadın ve Çocuk Eğitim Merkezine 2003 yılından 2012 yılına kadar gönüllü katkılar sunduk. Şimdilerde sokağa çıkma yasağının bulunduğu Fatih Paşa, Cevat Paşa, Dabanoğlu, Hasırlı, Cemal Yılmaz, Mardin Kapı, Ali Paşa gibi mahallelerde girmediğim hane, çayını içmediğim, dertleşmediğim aile yok. Önemli bir kısmı köyü yanıp göç edenlerin kaldıkları bu mahallelerde mahallenin eski sakinleri de yaşıyorlardı. Zaman içinde bu mahallelerin eski sakinlerinin çoğu daha iyi semtlere göç ettiler.
Bu evlerin her birisinde ayrı bir hikâye dinlerdim, ama her hikâye, “PKK köye geldikten sonra, köye baskında, çıkan çatışmada, çatışmalardan sonra, çatışma anında…” ile devam eden içler acısı anıları gözyaşları eşliğinde anlatıyorlardı. Geçen Ramazan Ayının ilk günü gittiğim H. Ablamın evinde geçmişte yaşanan o acı günleri yeniden konuşmuştuk. O günlerin geride kaldığını söylemiş, başta Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere bize bu çatışmasız günleri yaşatanlara dua etmiştik.
Bu kısa bilgilendirmeden de anlaşılacağı gibi sokağa çıkma yasağının devam ettiği Sur ilçesi ve mahalleleri ile sokakları ile çıkmaz sokakları ile her bir evi ile ayrı ayrı ilgilenmişliğim var. O ailelere yüzlerce değil binlerce ev eşyası, yüzlerce öğrenciye burs temin etmişliğim var. Bu semtlerde 7’den 77’ye herkes beni çok iyi tanır.
Biz bu semtlerde 2003’te anne ve çocuklara hizmet için Etüd Merkezi açtık, ama Belediyeler daha aktif davranıyorlardı. Bütün ısrarlarımıza rağmen bakanlıklar daha çok kişiye ulaşmamıza imkân sağlamıyordu. İlgili bakanlıkların -söz vermelerine rağmen- daha önemli işleri vardı! ki hiç oralı olmadılar.
Belediyelerin açtığı kurs, merkez ve etüdlerden iki ayda 50-52 bin kişi hizmet alırken, koca devletin bu faaliyetlerinden yararlanan Diyarbakırlı sayısı yılda maksimum 2 bin idi. Bir yanda iki ayda 50 bin, diğer tarafta ise yılda 2 bin. Bunun ilerde doğuracağı sıkıntıları ilgili bakanlara kadar anlattık. Ciddiye alınabilecek hiçbir şey yapılmadı. Hatta bir Gençlik ve Spor Bakanına durumu anlattığımda Ak Partili bu Bakanın “biz de on sekiz spor salonu onarıyoruz” gibi skandal ötesi cevabı olmuştu. O gün anladım ki devletin içinde sadece paralelciler yok, aynı zamanda para etmeyenler de varmış.
Bu mahallelerdeki merkezler çok sinsi şekilde son yıllarda da paralelcilerin insafına terk edilince olanlar oldu.
Kaç zamandır o mahallelerde PKK tarafından -hiçbirimizin anlam veremediği, neden ve niçinine cevap bulamadığı- hendekler açıldı, barikatlar kuruldu. Güvenlik güçlerinin de o hendek ve barikatları yıkma, bölgeyi YDG-H’lilerin elinden almaya yönelik operasyonları yaşanmakta. O mahallelerde nelerin yaşandığını hiçbir televizyondan izleyemez, hiçbir gazeteden de okuyamazsınız.
Birebir tanıdığım, kıt kanaat geçinen bu aileler perişan durumda. Onlar kimin ne ve niçin yaptığını da tam olarak bilmiyorlar. Şimdi o aileler haber gönderip ne olur, bize son bir iyilik yap ve bizi kurtar diyorlar.
Çaresizim, elim-kolum hatta dilim bağlı. O kadar bağlı ki ömrümde ilk kez hakikati bütün çıplaklığıyla haykıramıyorum.
Yazık oluyor, insana yazık, tarihe yazık, ülkeye yazık. Esnafı dinlesin HDP, halkı dinlesin. Gerçi dinlemese de duyuyordur halkın figanını. HDP ilk kez bir parti gibi davransın, istemediği bu hendeklere dur desin, STK'lardan destek alarak bu hendeklerin kapanması için mücadele versin.
İşte o zaman her şeyi konuşmak için hazır bir ortam oluşur.
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- Arzulanan AK Parti
22.04.2019 - Beka meselesi gerçeği
13.04.2019 - Sonuçları değil, başlangıçları değiştirmek gerek
8.02.2019 - İttifakların ABC'si
27.03.2019 - Bir seçim kazanmak için
25.03.2019 - Pakistan ve Hindistan’a tuzak var
6.02.2019 - Suriye ile diyalog meselesi
21.02.2019 - FETÖ, algılar, doğrular, yanılgılar
6.02.2019 - Venezuela ile sınırlı olmayacak
4.02.2019 - Demokraside mi yoksa Batı’da mı bir terslik var?
26.01.2019
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
f guner
sayın yıldız yazılarınızı merakla bekliyorum 1o gündür yazmıyorsunuz. sevgilerimle