Ahmet AY
Sizin saflarında yer almadığınız güçler önce içerden saldırıya geçip “masa muharebesine” 1-0’lık avantajla başlamak isterler.
Her zaman böyle oldu,
Hele hele savaş kapıdaysa önce vekâlet savaşları, iç kargaşa ve kaos çıkartılır. Bundan hem sivil halk hem de yöneticileri bunaltmak ve daha baştan itibaren rakibi olan ülkeye diz çöktürmek isterler. Asırlardır savaşlar böyle yürüdü.
Tabi, saldırılar sadece dış ülkelerden gelmiyor, onlar adına saldırıya geçen dahili güçler daha büyük zararlara yol açabiliyor. Ülke içindeki siyasetçi, medya ve ‘sivil kuruluş’ temsilcilerinin açıklamaları bu minvalde değerlendirilmelidir.
Bu menfur saldırıyı diğer saldırılardan farklı kılan üç önemli etken var. Bunları dikkate alarak saldırıyı okumaz isek hataya düşme ihtimalimiz artar. Sayacağımız üç etkenden önce, bu saldırıyı terör ile karıştırmamalıyız; yapılış şekli, amacı, zamanı, yeri ve bölgesel koşulları itibariyle terörle benzeşse de terörden farklıdır. Daha açık ifadeyle bu saldırı Rusların İran ve Suriye ile beraber Türkiye'ye saldırısıdır.
Evvela saldırının ‘Ankara'nın Başkentinde’ meydana gelmesini ele alalım. Bildiğiniz gibi Ankara devlet kentidir, Ankara'yı devlet kenti yapan şey en güçlü, en önemli, en stratejik ve en hassas kurumların burada bulunmasıdır.
Ayrıca,
TBMM, Başbakanlık, Genel Kurmay Başkanlığı, Kuvvet Komutanlıkları, Yargıtay, İç İşleri Bakanlığı, MİT Müsteşarlığı gibi bir ülkenin kalbi, beyni, ciğerleri, el ve ayaklarının bulunduğu ‘mıntıka’da, yani ‘Ankara'nın Başkenti’ dediğimiz mahalde ASKERE saldırı her şeyden öte “ÇOK ÖZEL” bir durumdur.
İkinci olarak, saldırının Sayın Cumhurbaşkanı, Sayın Başbakan ve diğer yetkililerin başta ABD olmak üzere dost bildiğimiz ülkelere seslenmelerinin hemen ertesinde meydana gelmesidir.
Üçüncüsü de, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg: ”'Türkiye'nin güvenliği için Akdeniz ve Karadeniz'de savaş gemileri hazır durumda" açıklamasını müteakip bu saldırının gerçekleşmiş olmasıdır.
Bu üç unsuru dikkate aldığımızda,
Saldırının ne olduğunu,
Ne amaç taşıdığını,
Kimlerin hangi yararlar gözeterek destek verdiği,
Kimlere hangi mesajları verildiğini bulabiliriz.
Yetkililer, menfur saldırının PYD tarafından gerçekleştirildiğini açıkladılar, mümkündür. Bu saldırı ile yapılmak istenen anlaşıldıktan sonra kimler tarafından gerçekleştirildiğinin çok da anlamı yok, zira saldırıdaki amaç asıl failleri bulmamızı sağlar.
PYD’nin Suriye'den gelip İzmir'de araç kiralaması, Ankara'da patlayıcı yüklü halde gezmesi, sonra en kritik noktada askere saldırması bana tuhaf geldi.
Hayır, PYD yapmaz ya da yapmadı demiyorum, dünyada hiçbir örgütün büyük güçlerden lojistik, istihbari destek almadan bu çapta bir saldırıyı gerçekleştirmesi mümkün değil diyorum.
Yukarıdaki üç unsuru sayarken bu noktaya da dikkat çekmek istemiştim.
Bu sebeple,
Kim saldırıyı gerçekleştirmişse, hangi ülke/ler desteklemişse, kimler tedarikçi, kimler klavuzluk vs gibi katkılar sunmuş ise acilen ortaya çıkarılmalıdır. O zaman kimin ne istediği daha net anlaşılır. Bunu neden çok önemsediğimi merak edenler, Reuters ile AFP’nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, "PYD'den Türkiye'ye yönelik saldırı olursa anında karşılık veririz" sözlerini, "Erdoğan, Türkiye'nin Suriyeli Kürtleri bombalamaya devam edeceğini açıkladı" ifadeleriyle duyurmasının altındaki niyeti görürlerse sorun çözülür.
Bu açıklama, Türkiye'nin dost ve müttefiki ülkelerin basınından çıkıyorsa bunların Türklerle Kürtler için nasıl bir dünya istedikleri anlaşılmalıdır. Adamlar her olayı, saldırıyı, adımı Türklerle Kürtlerin birbirinden uzaklaşmaları için kullanıyorlar.
Ya içerdekiler?
Onlar da asker darbe yapsın diye var güçleriyle çalışıyorlar.
Yürek yakan saldırıda hayatını kaybeden asker, sivil herkese rahmet, yaralılara acil şifalar temenni ediyorum.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.04.2019
13.04.2019
8.02.2019
27.03.2019
25.03.2019
6.02.2019
21.02.2019
6.02.2019
4.02.2019
26.01.2019