Ahmet AY
2015, Temmuz 25, Bingöl'deyim. Akrabalarla, çocukluktan beri arkadaşlarla, dostlarla süreci konuşuyoruz. Sıcağı sıcağına değerlendirmeler daha objektif ve daha yalındı.
Enteresan fikirlerdi.
Yaşına, yaşam tecrübesine göre farklı değerlendirmeler yapıldı.
Yaş ilerledikçe daha “muhafazakâr” yorumlarla karşılaşmak şaşırtıcı değildi. Ancak genç bir mühendis yakınımın “Abi, PKK neden İŞİD'e gidecek bombaları üstüne çekti? Çünkü Suruç saldırısı öncesinde Türkiye ABD ile anlaşmış ve İŞİD bombalanacaktı? PKK, Adıyaman ve Ceylanpınar eylemleri ile o bombardımanın en az yarısını üzerine çekti, neden?”sorusu oldukça enteresandı.
Çünkü o yakınım “PKK DAİŞ'e yağması gereken bombaların bir kısmını Adıyaman, Ceylanpınar saldırıları ile Kandil'e çekmiş oldu” demişti. Doğrusu olay tam olarak böyle olmasa da, bu tespitin-sualin ayakları yerden kesik de değil.
Geçen Yaz ve Sonbahar aylarında 32 yılın en şiddetli çatışmaları yaşandı. PKK Kandil'de hiç yaşamadığı bir zayiatla karşılaştı. Kırsalda 2 bini aşkın militanını kaybeden PKK, bu süreçte ayrıca Diyarbakır Silvan'da hendek kazarak sırasıyla Şırnak Cizre, Silopi, Diyarbakır Sur, Mardin Nusaybin, Derik ilçelerinde “Öz Yönetim” ilan ettiğini duyurdu.
Öz Yönetim nedir, necedir sorularının bölgede kayda değer bir karşılığı bulunmuyor. Bugüne kadar bölgede 648 (Altı yüz kırk sekiz) kişiye “Öz yönetim nedir, nasıldır?” sorusunu yönelttik. 13 (on üç) kişi soruya uygun cevap verirken, aynı soruya “Bilmiyoruz” diyenler çoğunluktayken,“bilmiyoruz, ama istiyoruz diyenler” de oldu.
Hatırlarsınız, 2011 yılının yaz başında Beşir Atalay ve Riccardone “bu yaz, artık silahların tarih olacağı, bir daha çatışmaların yaşamayacağı yaz olacak” demişlerdi. Hatta “PKK 15 Ağustos'ta silahları bırakacak”diyenler de olmuştu.
Ancak, 2011'in 14 Temmuz'unda 8 askerin pusu ile vurulduğu Silvan baskını yaşanırken, aynı gün DTK adına Aysel Tuğluk, “Demokratik Özerklik ilan ettik” açıklamasıyla kameraların karşısına çıkmıştı.
Abdullah Öcalan'ın sonradan “ben bunlara demokratik özerkliği tartışın diyorum, onlar ilan ediyorlar, iyi anlaşılmadım” diyerek DTK ve BDP'ye sitem etmişti.
Öteden beri “öz yönetim, demokratik özerklik, ekolojik toplum” ilan edilip “bu uğurda” çatışmalara gerekçe kılınıyor.
İşte, 2015 Ağustos'u sonrasında peş peşe “öz yönetim ilan ettik” diyen PKK, ilçelerde hendekler kazarak, patlayıcılar yerleştirerek, barikatlar oluşturarak, perdeler çekerek “öz yönetimin öz savunması”na hazırlık yaptı. İlk günlerde konu hakkında DTK eş başkanı Sayın Hatip Dicle ile görüşmemiz oldu, “Gençlerin kendi kararı, gidip ikna edeceğiz, bir sorun çıkmayacağını ümid ediyorum” demişti. Cizre'ye gidip yapılanın doğru olmadığını anlattı, lakin YDGH Sayın Dicle'nin“hendekler kapanmalı”talebini kabul etmedi.
Sonrasını hatırlıyoruz:
Cizre, Sur, Silopi'de önce polis, sonra askerler devreye girerek aylar süren sokağa çıkma yasağı ile çetin ve çatışmalı bir süreç yaşandı. Sonuç: Üç yüz elli beş asker-polis, bin iki yüz otuz PKK-YDGH/YPS gibi silahlı militanı hendek çatışmalarında yaşamlarını yitirdi. Hendekler kapatıldı. Barikatlar kaldırıldı ve o ilçelerde çatışmalar şimdilik sona erdi. Burada öldürülen siviller hakkında ise sıhhatli bir malumat yok.
Peki, üç ay süren hendek çatışmaları döneminde gazeteciler, yorumcular, siyasiler köşelerinde, ekranlarda, konuşmalarında nasıl bir yaklaşım ve tepki ortaya koydular dersiniz?
PKK'nın ne yapmak istediğini kaç kişi anlayabildi?
PKK, gerçekten hendek kazıp öz yönetim elde edeceğine mi inandı?
Bu kadar militanını bu yüzden mi hendeklerde ölüme gönderdi?
Buna evet diyorsanız yazının devamını okumanıza gerek kalmamıştır.
Kaç analist, yorumcu, programcının PKK ve hendek sığlığında boğulduğunu biliyor musunuz? Sanmıyorum!
Peki, PKK-hendek sürecine bütüncül baktığımızda yapılagelen değerlendirmeler ne durumda?
Tam bir skandal! Hatta duble-skandal!
Neden mi?
Çünkü olayları sığ, kategorik, indi ve “tamamen duygusal” sebeplerle okuyanlar çoğunluktaydı.
Bu analiz, yaklaşım ve tepkileri 4 gruba ayırmak mümkün;
-
Anti Erdoğan'istler: “Erdoğan zora düşeceği için PKK'nin her saldırısı ve hendek caizdir, hatta acil ihtiyaçtır”cı kesim,
-
“Cumhurbaşkanı Erdoğan ne diyor ise biz beş kat fazlasını diyelim”ci kesim,
-
Orta yolcular: “PKK çekilsin, sokağa çıkma yasağı kaldırılsın, operasyonlar dursun”cular.
-
Bütün olarak, Süper Güçler, Ortadoğu, hendekler de dâhil pazılın parçalarını birleştirip süreci okuyup değerlendirenler
.
Sonraki yazıda bu grupları tek tek ele alıp asıl konumuza geçebiliriz.
Yazarlar
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİYargıda yine mi temizlik başlamış? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Karamsarlık yaymak’ 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.04.2019
13.04.2019
8.02.2019
27.03.2019
25.03.2019
6.02.2019
21.02.2019
6.02.2019
4.02.2019
26.01.2019