Ahmet AY
II. Dünya Savaşı ile güçlenip yayılan küresel sermaye, SSCB dağıldıktan sonra Rusya’nın üzerine karabasan gibi çöktü. 1990’dan sonra bu ülkede özelleşme adına ne varsa küresel sermayenin eline geçti.
Küreselciler bu tarihten itibaren başladıkları kuşatma ile Rusya’da sadece özelleştirilen alanları değil, ekonomi, medya ve siyaseti de kontrol altına aldı. Bu durumu fark eden Ruslar kaybettiklerinin hangi felakete yol açacağını görüp harekete geçti. Küresel sermayenin Rusya’yı teslim alması Rus halkında sadece fevri tepkilere yol açmadı, onların organize bir şekilde küreselcilere karşı durmalarını da beraberinde getirdi.
Rusya uyandı.
Özelleştirme ile Rusya’yı yönetme gücünü ele geçiren Amerika’da konuşlu küresel sermayeye tepki olarak Putin gibi bir lider doğdu. Putin küresel sermayeye karşı savaş açtı ve zorlu mücadelenin sonunda küresel sermayeyi Rusya’dan kovdu. Küresel sermayedarların yerine kendi zenginlerini oluşturan Putin, güvendiği, yani uluslararası sermayeden uzak duran zenginlerle başlattığı “milli ekonomi, milli sermaye” hamlesi ile başarılı oldu. Putin ve Rusya bundan sonra Batı tarafından “lanetli” ilan edilerek yaptırımlarla cezalandırıldı, el an bu cezalandırma devam ediyor.
Her ne kadar küreselcilere karşı ABD’de de benzer bir reaksiyon gelişse de küresel sermaye Amerika’da ayakta kalabildi ve bugün de Amerika’da Trump ile savaşan kesim bunlardır.
2003’e kadar Türkiye de küresel sermayeye teslim olmuştu. Recep Tayyip Erdoğan iktidara geldikten sonra bir yandan küresel sermayeye karşı politikalar geliştirdi, öbür yandan da küresel sermayenin Türkiye’yi AB’ye aldırma isteğinin doğurduğu imkanlarından yararlanarak çıkardığı “uyum yasaları” paketleri ile Türkiye’ye ciddi mesafeler aldırdı.
Türkiye AB’ye girmese de bu süreçten son derece kârlı çıkmayı başardı. Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki Türkiye, önce küresel sermayenin ülkedeki gücünü kırdı. Suikastlar, darbe hazırlıkları, provokasyonlar hep bu güçlerin talimatı, desteği ve kontrolünde gelişti. Her seferinde Türkiye, R. Tayyip Erdoğan’ın kararlı duruşu ile bu kuşatmaları yardı.
15 Temmuz küresel sermayenin son ağır darbesi idi, bunda muvaffak olamayınca Suriye’de DEAŞ ve YPG/PKK ile Türkiye’ye diz çöktürmek istediler. El-Bab, Cerablus ve en son Afrin harekâtı ile Türkiye küreselcileri sahada da yenmiş oldu.
Bölgemizdeki savaşların küresel güçlerden bağımsız olamayacağını biliyoruz. Son dönemlerde DEAŞ-YPG gibi örgütlerle bölgenin dizaynına çalışan küresel güçler merkez edindikleri Amerika’da da “Amerika” ile savaş halinde.
Doğrusu, Ortadoğu’da süren savaş aslında bir yönüyle Amerika’nın kendi iç kavgasıdır da. BOP olarak bilinen Büyük Ortadoğu Projesi küresel sermayeye karşı Amerikan projesi idi. Size tuhaf gelebilir, lakin işin aslı budur.
Amerika küresel kavganın merkezidir, Bush ile ayyuka çıkan küresel sermaye ile Amerika’nın mücadelesi Trump iktidara geldikten sonra daha da kızıştı. Zira Trump, Rusya ile bir çatışmadan uzak duruyor, bu da küreselcilerin işini bozuyor ve onlar da her seferinde yargı ile Trump’ı sıkıştırıyorlar. En son Trump, “Suriye’den çekileceğiz” dedikten sonra yargı eski defterleri karıştırıp Trump’a azl edilebileceğini hissettirdi.
Biz de Rusya gibi bu kavganın yansımaları ile meşgulüz. Çünkü bu kavga bölgemizin paramparça olmasını hedefleyen kavgadır. Dünyayı bir köy haline getirmek isteyen küresel sermaye direnemeyen, tüketen, munis bir dünya için her türlü zorbalığa başvuruyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan liderliğindeki Türkiye ise küresel tekçiliğin yerine “milli”liği savunuyor, Anglosakson uygarlığına karşı kadim medeniyeti ayağa kaldırmaya çalışıyor.
Küreselcilere karşı en sert mücadeleyi veren iki lider dün Mersin’de 20 milyar dolarlık Akkuyu Nükleer Santrali’nin temeli attılar. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in temelini atacakları dev tesis Türkiye-Rusya iş birliğini de pekiştiriyor.
Küresel sermayedarlar biliyorlar ki bu iş birliği basit bir iktisadi iş birliğinden öte bir anlam taşıyor.
Bu da küresel sermayeyi çileden çıkarıyor.
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.04.2019
13.04.2019
8.02.2019
27.03.2019
25.03.2019
6.02.2019
21.02.2019
6.02.2019
4.02.2019
26.01.2019