Ayhan ONGUN
Toplumsal yaşam içinde oynanan tüm oyunlarda oyuncular, hakemler, takım koçları ve bir de izleyenler vardır.
Ancak oyunun sonucunu her koşulda oyuncular belirler.
Sonucu değiştirmek ya da oyuna müdahale etmek istiyorsanız, yeni oyuncuları oyuna sokar, taktik değiştirir, kimi salon oyunlarında olduğu gibi mola isteyebilirsiniz.
Ama her durumda sonuç almak için mutlaka oyuna girmeniz gerekiyor.
Ne hakem, seyircinin yaptığı ateşli tezahürata göre, ne teknik adamların bilgi ve becerisine, ne de sahanın durumuna göre karar vermeyeceği için sonuçta sahaya çıkıp, doğru takım tertibi, koşullara uygun taktik ve motivasyonla, iyi oynayan kazanacaktır.
Son günlerde yaşanan olayları ne bir oyun olarak görebiliriz, ne de taktikle, takım tertibiyle, ya da koşullarla izah edebiliriz.
Türkiye’nin tarihinin yeniden yazıldığı şu günlerde, ülkesine ve yurttaşlarına karşı sorumluluk duyan, demokrasi ve barıştan yana olan herkesin bu sürece katılması ve katkı koyması gerekiyor.
Aksi halde AK Parti tek kale oynayacağı maçın sonucunu hepimize tescil ettirecektir.
Ülkemizi otuz yıldır meşgul eden, kırk bine yakın insanın hayatına mal olan terör belasından kurtaracak bir sürece; “ama, fakat, lakin, neyin karşılığı “ gibi bahanelerle karşı çıkmak, sonunda barışa karşı durmaktır.
Buna hangi makul, mantıklı gerekçelerle, hangi mahcup bahanelerle karşı çıksanız da bu ülkede toplumun büyük çoğunluğu, barış sürecine destek veriyor.
Kuşkusuz terörden ve kaos ortamından beslenenler, ülkeye barış gelsin istemezler. Ancak adı barış olunca da doğrudan karşı çıkamadıkları için de; ya görüşmelerin yöntemi üzerinden, ya akil insanları itibarsızlaştırarak süreci baltalamaya gayret ediyorlar.
Günümüzde hala varlığını sürdürmeye çalışan ittihatçı zihniyet, son bir çırpınışla bir dolu provakasyonlara da yönelecektir.
Umarım 1 mayıs kutlamalarını böyle bir amaca yönelik provake etmeye kalkmazlar.
Kimi bölgelerde Akil insanlar grubuna yapılan çirkin saldırı ve tacizleri kimlerin tezgahladığını da artık herkes biliyor.
MHP, İşçi Partisi, TKP gibi tüm referansları ulusalcılık üzerine kurulmuş partiler için söyleyecek sözüm yok. Onların barış sürecine destek vermelerini beklemek eşyanın tabiatına aykırı.
Her ne kadar içerisinde ulusalcı, gelenekçi damardan beslenen geniş bir kitle olsa da CHP nin kurumsal olarak, barış sürecine hangi gerekçeyle olursa olsun karşı durması anlaşılır bir durum değil.
CHP içerisindeki değişimden yana yenilikçi kanadın artık sessizliğini bozup, sosyal demokrasinin evrensel değerlerini savunmasının tam da zamanıdır.
Aksi halde parti içerisinde denge siyaseti uygulamaya çaba gösteren Kılıçdaroğlu, statükocuların, vesayet özlemcilerinin, Demirel kontenjanından partiye monte edilmiş Ergenekoncuların kuşatması altında kalacaktır.
Öte yandan, devrimci olduğunu iddia eden kimi eski sosyalist geleneklerden gelen kişi ve grupların; konu barış olunca içine düştükleri durum, gerçekten çok dramatik, içler acısı.
Gerek İmralıdan ve Kandilden gelen mesajlarda, gerekse BDP nin yaptığı “Barış sürecine ilişkin hükümetle bir pazarlık yok” açıklamasına rağmen, işi yokuşa sürüp, muhatapları samimiyet testine tabi tutmanın kendisinin aslında samimiyetle ilgisi yok.
Şimdi gelinen noktada, iktidar ne demiş, BDP nasıl davranmış, PKK nın niyeti neymiş, Akil insanlar kimlerden oluşmuş gibi yapay soruların ardına sığınıp, barış sürecini sekteye uğratmak, kime, ne yarar sağlayacaktır?
Aylardır tek bir cenaze gelmemiş olması, terörün sona ereceği ihtimali ve sonunda hepimizin beklediği barışın yerleşecek olması umudu kimleri, niye rahatsız eder?
Ben kendi adıma, barış umudunu, terörün bitebileceği ihtimalini; topluma şırınga edilmek istenen şeriat ve bölücülük korkularından çok daha fazla önemsiyorum.
Düne kadar, alanlarında kendilerini kanıtlamış, düşünen, sorgulayan, yazan ve ortak paydaları barışı istemek olan Akil insanları, salt bu proje AK Parti iktidarı döneminde gerçekleştiriliyor diye bir anda neredeyse vatan haini gibi göstermeye çalışanlara karşı; toplumun duyarlı insanlarının biraz daha insaflı, vicdanlı ve akılcı davranmaları, bu tür karalamalara karşı dikkatli olmaları gerekmiyor mu?
Barış olmadan demokrasi olmayacağı gibi, demokrasi olmadan da barışın kalıcı olması mümkün değildir.
Hükümetin de barış süreci devam ederken demokratikleşme konusunda üzerine düşeni yapması gerekiyor.
Barış; tüm toplumda, iktidarı, muhalefeti, Türk’ü, Kürt’ü, Alevi’si, Ermeni’si, Rum’uyla hepimizin, özlemle beklediği bir olgu, bir demokrasi projesidir.
Hangi gerekçeyle olursa olsun, barış sürecine karşı çıkanları gün gelecek, tarih ve toplumsal hafızalarımız mutlaka bir yerlere not edecektir.
O zaman söylenecek tek söz kalıyor.
BARIŞ, HEMEN ŞİMDİ!
Yazarlar
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları










































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.08.2021
31.03.2021
17.03.2021
3.02.2021
23.10.2020
30.09.2020
28.07.2020
19.05.2020
15.05.2020
19.03.2020