Ayhan ONGUN
Geçtiğimiz hafta sonu Türkiye Yemek Sanayicileri Dernekleri Federasyonuyla(YESİDEF) üç günlük bir Belgrad gezimiz oldu.
Yemek sanayicilerinden oluşan heyetin bölge ülkelerini tanıma, endüstriyel gelişmeleri ve değişiklikleri takip etmenin yanı sıra kültür turizmini de içeren gezisinden dikkatimi çeken olayları ve gözlemlerimi sizlerle paylaşmak istedim.
Hem gezinin kendisi, hem de bu yazı benim için de terapi gibi oldu.
Sürekli siyasi ve toplumsal konulara değinerek hem sizlerin ruhunu karartıyor, hem de kendim strese giriyordum.
Bu hafta keyifli bir geziden ve bende bıraktığı izlerden söz etmek istiyorum.
İstanbul’dan başlayan gezimiz Sırbistan’ın başkenti Belgrad ağırlıklı idi. Ancak Belgrad, tarihi geçmişi ve kültürel değerleriyle sanki hala tüm Orta Avrupa’nın başkenti gibi tüm görkemiyle etkiliyor insanları.
Gezinin ilk günü Belgrad Ticaret odası ve büyükelçilik ziyareti vardı.
Büyükelçi Mehmet Kemal Bozay ve ticaret müşavirinin sıcak ilgi ve samimiyetleri en başından heyeti son derece olumlu etkiledi, moral verdi.
Henüz çok fazla ticari ilişkilerimizin olmadığı, özellikle de Bosna-Hersek ve Kosova konusunda Türkiye’nin hassasiyetleri nedeniyle pek de sıcak olmayan ilişkilere rağmen; kararlı duruşu, ciddiyeti ve sempatik tavırlarıyla ülkemizi başarılı şekilde temsil eden Büyükelçimizin gerek Sırbistan, gerekse dünyadaki gelişmelere vakıf, özgüvenli yaklaşımı Türkiye açısından gerçekten çok büyük bir şans.
Alışık olduğumuz o kibirli diplomat ya da ulaşılmaz bürokrat tipinden çok uzak, tam bir görev insanı.
Bu sıcak görüşmeden edindiğimiz en önemli bilgi, AB ye girme konusunda hayli kararlı olan Sırbistan’da yakında başlayacak özelleştirmeler nedeniyle Türkiye’den gidecek sanayici ve işadamlarına sonsuz yatırım imkanları var.
Özellikle de Voyvodina özerk bölgesinde verimli araziler tarıma çok elverişli. Ayçiçeği, mısır, tütün ve şeker pancarı üretiminin yüksek olduğu bölgede araziler Avrupa ülkelerinden, Macaristan kökenli büyük şirketler tarafından kiralanmış durumda.
Osmanlı’nın ilk toprak kaybı yaşadığı anlaşmanın imzalandığı şehir olan Karlofça ve çevresinde çok kaliteli şarap üretimi yapıldığını bizzat tadarak tespit ettik.
Konusu açılmışken biraz Karlofça’ dan söz etmek gerekir. Osmanlı’nın gerileme döneminin başladığı tarih sayılan Karlofça anlaşması bu şirin kasabada yapılmış. Anlaşmanın yapıldığı kilise yıkıldığı için aynı binanın benzeri yeniden inşa edilmiş ve turizm amaçlı kullanılıyor.
Binanın en ilgi çeken yanı, anlaşmayı imzalayan dört devlet için dört ayrı kapı yapılmış ve her devletin temsilcileri eşit temsilin karşılığı olarak kendilerine ayrılan kapılardan içeri girmişler.
Keşke bizim ülkemizde de tarihi değerlerimize layıkıyla sahip çıkılsa ve gelecek kuşaklara aktarılabilse!
Sırbistan toprakları yaklaşık beş yüzyıl Osmanlı hakimiyeti altında kaldığı için kuşkusuz eski kuşakta derin etkileri var. Ancak Yugoslavya’nın parçalanmasından sonraki dönemde yetişen gençlerin Türkleri pek sevdiğini söyleyemeyiz.
Son dönemde bizim dizilerimizin, özellikle de Muhteşem Süleyman’ın çok izleniyor olması biraz sempati oluştursa da gittiğimiz mekanlarda müzisyenlerin bizim heyete ilgisiz kalmasını önleyememiş.
Israrlı talebimize ve samimi yaklaşımımıza karşın bizim masamızda çalmayı kabul etmemeleri, genç kuşakta Sırp milliyetçiliğinden kaynaklı bir düşmanlığın kısmi de olsa sürdüğünü görmek mümkün.
Son dönemlerde Türkiye den giden devlet yetkililerinin Bosna-hersek ve Kosova’ya yönelik aşırı ilgi ve duyarlılıkları belli ki, Sırpları hayli rahatsız etmişe benziyor.
Belgrad, tarihi binaları, taş yapılarıyla son derece düzenli bir kent. Özellikle de yiyecek ve giyecek ürünleri Türkiye ye göre hayli ucuz. Kadınları çok bakımlı, gezmeyi, eğlenmeyi seviyorlar. Bu nedenle gece hayatı da oldukça renkli sayılır.
Belgrad da şehir turu sırasında bir mitinge rastladık.
AB karşıtı oldukları anlaşılan göstericiler, Parlamento binasının hemen yanında mitinglerini yaptıktan sonra bayrakları, flamalarıyla Parlamento binasının merdivenlerine kadar geldiler. Polis tedbir amaçlı olarak göstericilerden uzakta yalnızca bekledi. Ne biber gazı, ne panzerler, ne coplarla saldırı vardı.
İster istemez, bizde güvenlik güçlerinin orantısız güç kullanımı geldi aklıma.
Belgrad’da da gördük ki, dünyanın her yerinde yönetenlerle, yönetilenler arasında görev-hak ve özgürlükler alanıyla ilgili hep bir mücadele ve arayış var.
Önemli olan, bireysel hak ve özgürlükleri kısıtlamadan toplumu yönetmek.
Öte yandan bir diğer önemli konu, özgürlüklerin sınırı.
Hiçbir özgürlük sınırsız değildir ve bir başkasının özgürlüğünü engelleme, kişiye ve ait olduğu değerlere zarar verme hakkını kimseye vermez.
Tüm ideolojik, politik yorumlamalar bir yana tek başına bunu başarabilsek öyle sanıyorum, sorunlarımızın büyük bölümünü çözebiliriz.
Görüldüğü üzere, bir gezi yazısının bile sonunu siyasi analizlerle bitirmek zorunda kaldık.
Seyahat etmeyi sevenlere Belgrad’ı görmelerini tavsiye ederim.
Tuna nehri bulanık da aksa, tarih kokan bu kentin zihinleri berraklaştıran bir büyüsü var.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.08.2021
31.03.2021
17.03.2021
3.02.2021
23.10.2020
30.09.2020
28.07.2020
19.05.2020
15.05.2020
19.03.2020