Ayhan ONGUN
Sonunda Bahçeli, kendinden beklenileni yaptı ve “erken seçim” talebini açıkladı.
Sıkça fikir değiştirme konusunda artık kanıksadığımız MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, düne kadar hiç gündemde yok iken niye birdenbire erken seçim istedi?
Ya da AK Partiyle, daha doğrusu Erdoğan’la anlaşıp, taktik olarak açıklama Bahçeli tarafından mı yapıldı?
Basına yansıyan açıklamalar ve değerlendirmelerle, kamuoyu yoklamalarında henüz Cumhur ittifakının gerekli oy oranına ulaşmadığı söylenip dururken, Bahçeli bu ortamda erken seçim diyorsa, bunun mutlaka bir arka planı vardır diye düşünüyorum.
Yerel seçimlerin önce yapılacak olması, iktidar açısından bakıldığında çok mantıklı görünüyordu. En azından yerel seçimlerde güçlerini sınamış olacak, gerekiyorsa Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği seçimlerine kadar olan sürede gerekli tedbirleri alacaklardı.
Kaldı ki, yerel yönetimlerin kaybedilmesini de iktidarın pek dert ettiğini sanmıyorum.
Nasıl olsa, istemediği, beğenmediği belediye başkanını istediği zaman görevden alabiliyor, yerine kendisine uygun birini ya da kayyum atayabiliyor.
İstanbul, Ankara, Bursa, Çanakkale örneklerinde olduğu gibi, kendi partisinden olanların istifaya zorlanması yoluyla ya da HDP li belediyelerde yaptığı gibi, görevden alıp, kayyum atayarak yerel yönetimlere istediği gibi ayar verebiliyor.
Öyleyse iktidar ve Erdoğan açısından önemli olan Cumhurbaşkanlığı seçimidir.
Milletvekilliği seçimlerini de pek önemsediğini sanmıyorum.
Çünkü meclis yeni sistemle tamamen devre dışı bırakılacağı için asıl olan Cumhurbaşkanlığını kazanmaktır.
Kuşkusuz tüm bu soruların yanıtını Erdoğan-Bahçeli görüşmesinin ardından alabilmek ancak mümkün olacaktır.
Bu durum sürpriz bir çıkış mıdır, yoksa danışıklı dövüş mü?
Önümüzdeki günlerde yapılacak görüşmeler ve açıklamalar sonunda daha bir netlik kazanacaktır.
Bahçeli’nin bu çıkışına AK Partiden ciddi bir itiraz gelmediği gibi, en yetkili kişi olarak Erdoğan’ın Bahçeli ile görüşmeyi planlaması, teklife sıcak baktıkları şeklinde de yorumlanabilir.
Ana Muhalefet Partisi CHP, “hodri meydan “ diyerek erken seçime hazır olduklarını bildirdi.
İyi Parti’den yapılan açıklamalarda da “ seçime girmeleri konusunda yasal bir engel olmadığı, seçime hazır olduklarını” belirttiler.
Gerçi, hukuka güvenin kalmadığı şu günlerde İyi Parti üzerine kimi oyunların oynanması da söz konusu olabilir.
Öte yandan uluslararası ilişkilerde yaşanan sorunlar ve sıkıntılar nedeniyle gündemi değiştirmek, iç siyasette karşılaşılan güçlükleri ve oy erimesini durdurmak amacıyla da böyle bir senaryo yazılmış olabilir.
İster, gündem değiştirmeye yönelik bir siyasi manevra olsun, isterse de gerçek anlamda seçimleri erkene alarak bir avantaj sağlamaya yönelik olsun, siyaset yeniden şekillenecek ve ülkemizi daha sıcak günler bekliyor olacak.
Bence asıl üzerinde durulması gereken nokta, bu kararda dış güçlerin rolü ve etkisi.
Devam eden sınır ötesi operasyonların sonucunda masa başında elde edilecek kimi başarıları siyasete tahvil edip, oylarını daha da artırmak var iken, aniden bir erken seçim atağının arka planında çok daha önemli nedenler olsa gerek.
Her şeye rağmen, Erdoğan’la istişare etmeden Bahçeli’nin böyle bir çıkış yapmasına ihtimal vermiyorum.
İyi Parti’nin toplumda sıcak ilgi ve destek görmesinin yanında son günlerde MHP ve AK Parti’den geçişler olduğu varsayımları erken seçim kararında etkili olabilir.
Aynı keza ekonomik verilerle ilgili olumsuz rakamların farklı kesimlerce ifade ediliyor olması nedeniyle dikkatleri başka yöne çekmek ve erken seçim polemiğiyle zaman kazanmak istiyor da olabilirler.
Sonuç olarak, siyasette kartlar yeniden karılıyor.
Bu kaotik ortamda bir gerçek daha ortaya çıkıyor.
Toplumsal muhalefetin, iktidar hedefli olarak yeniden örgütlenmesine her zamankinden daha çok ihtiyaç var.
Bilindik yöntemlerle, eski köhnemiş siyaset tarzlarıyla, halkın sahipleneceği, gerçek anlamda bir halk iktidarının kurulması mümkün görünmüyor.
İşçilerin, emekçilerin, köylülerin, yoksul halkın, daha da önemlisi gençlerin ve kadınların yer almadığı bir iktidar, halk iradesini yansıtamaz.
Muhalefetin bu gerçeği dikkate alarak politika üretmesi gerekiyor.
Yazarlar
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları


















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.08.2021
31.03.2021
17.03.2021
3.02.2021
23.10.2020
30.09.2020
28.07.2020
19.05.2020
15.05.2020
19.03.2020