Ayhan ONGUN
12 Eylül referandumundan bu yana ülkemizde gelişen olaylar karşısında kimilerinin mahcup, utangaç suskunluklarını anlamak mümkün de her şeyin böylesine ayan beyan ortaya döküldüğü ortamda utanmazca hala darbecileri savunmaya kalkanları anlamakta gerçekten zorluk çekiyorum.
!2 Eylül referandumunda parti kapatmaları güçleştiren maddelere bile, bu konularda en çok mağdur olmuşların en başta karşı çıkmaları bir yana, geçmişin o anlı şanlı devrimci önderlerinin 12 Eylül yargılamalarını itibarsızlaştırmak amaçlı kıvırtmalarını gördükten sonra söyleyecek söz bile bulamıyor insan.
En son, 28 Şubat post modern darbesini tezgahlayanların soruşturulmaya başlanmalarına da yine o malum yöntemlerle karşı çıkanları görünce bu yazının başlığı da kendiliğinden oluştu.
Akşam izlediğim bir tartışma programında, ulusalcılığı geçim kaynağı haline getirmiş biri, artık mantık ve tahayyül sınırlarını da zorlayarak öyle komplo teorileri üretmeye çaba gösterdi ki bir kez daha anladım; insanlar ancak bu kadar küçülebilir.
Neymiş efendim, iktidar intikam hissiyle hareket ediyormuş! 31 mart vakasına gönderme yapıp bu soruşturmanın askerlerden rövanş almak için başlatıldığını söyleyerek öylesine gülünç durumlara düşüyorlar ki, o zaman başlıktaki söz daha bir anlamlı hale geliyor.
Susmak bazan erdemdir!
Bazan diyorum, çünkü bazan da “susmak ikrardan gelir.” Denir.
Ben geçmişte bu tür yasal olmayan işler yapanlara destek olan, farkında olmadan yanlarında duran ya da konumları gereği ses çıkarmayanları, bizzat halk iradesine karşı ellerindeki silahlı ve silahsız güçleri doğrudan kullananlardan ayrı tutmak gerektiğini düşünüyorum.
Kuşkusuz 28 Şubat ve benzeri darbe girişimleri yalnızca askerler tarafından yapılmadı.
Askerleri teşvik eden, ricacı olan,”haydi artık, daha ne duruyorsunuz” diye yaltaklananlar olduğu gibi; durumdan vazife çıkaranlar da vardı.
Daha da önemlisi bu süreçlerde özel olarak görev alan ya da görev verilenlerle o dönem tüm bu yapılanları görüp de müdahale etmeyen, hatta yapılmasından medet umanların da soruşturulması, yargılanması gerekir.
Ancak o zaman kimlerin siyasi ve sivil güçlere karşı silahlı güçlerin safında yer aldığı, halka ne büyük kötülükler yaptığı ortaya çıkar.
Kaldı ki 28 Şubat, 1997 yılında yapılan MGK toplantısının tarihi olduğu için bu post modern darbe bu isimle anılıyor. Yoksa bu tarihte yapılan MGK toplantısından yola çıkarak hedef saptırmaya çalışmak, her zaman olduğu gibi üstü örtülü darbecileri savunmak olur.
Bu konuda CHP Genel Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu’ nun gelişmeleri beklemeden yaptığı talihsiz açıklama da yine salt AKP karşıtlığı üzerinden muhalefet anlayışının bir ürünü.
Geçmişte 27 Nisan la ilgili, o tarihten sonra yapılan Erdoğan- Büyükanıt Dolmabahçe görüşmesinde “AKP yi mağdur gösterip oylarını artırmak için dönemin Genelkurmay Başkanından muhtıra vermelerini istediği” açıklamasında olduğu gibi bu soruşturmayla ilgili söylediği “intikam hissiyle davranıyorlar” sözü de yine tarihi bir gaf olarak yerini alacaktır.
CHP gibi bir ana muhalefet partisinin Genel Başkanı biraz daha dikkatli davranıp, bu tür erken, zamansız açıklamalardan kaçınamaz mı?
Çevresinde kendisini uyaracak, bu tür açıklamaları yapmasını önleyecek hiç mi kimse yok?
Aslında CHP nin siyasal duruşu ve askeri vesayeti destekleyen geçmişinden kaynaklı olarak ideolojik tavrı da budur, demeye de inanın dilim varmıyor.
CHP yi umut olarak gören, Türkiye’ nin geleceğinde bu partiye önemli bir misyon yükleyen ve ön koşulsuz destekleyen iyi niyetli, yurtsever insanlara haksızlık değil mi?
Yeni CHP deyip, eski siyaset tarzını sürdürmek, klasik statükocu zihniyeti değiştirmemek için inadına direnmek, daha da ileri giderek CHP kongrelerinde darbeci generallerin mektuplarını okutmak, en kötüsü de darbeleri meşru göstermeye çalışanlarla aynı safta durmak bu partiye gönül vermiş insanlara yapılabilecek en büyük kötülüktür.
AKP ye karşı muhalefet yapacaksanız, Uludere’ yi sorun, Harnt Dink cinayetinin perde arkasını, üzerine gidilmeyen faili meçhulleri sorun!
Eğitim sistemini sorgularken kesintili sisteme karşı çıktığınız gibi, askeri okullarda okuyan öğrencilerin büyüyünce darbe yapmasını meşru kabul eden askeri eğitim sisteminin değiştirilmesi gerektiğini de söyleyin.
Suriye’ de Baas rejiminin masum, sivil insanlara yönelik katliamlarına bahaneler bulmaya çalışmak yerine savaşa karşı barışı savunan dış politikalar önerin.
Sözün özü, evrensel değerlere uygun politikalar, projeler üreterek, halkı kucaklayan bir siyaset tarzını öne çıkararak, gerçek anlamda bir muhalefet partisi gibi davranın.
Kadrolarınıza, örgütlerinize güvenin. Başka güçlerden medet ummayın, artık o dönemler geride kaldı.
Kaldı ki gerçek anlamda bir sosyal demokrat parti gibi davranırsanız CHP içerisinde partiyi iktidara taşıyacak, birikimli, inançlı, deneyimli kadrolar var. Üstelik onlar inanın darbeci generallerden çok daha yetenekli ve başarılı insanlar.
Yeter ki siz, kendi kalenize gol atmaktan vazgeçin, rakibin hata yapmasını beklemek yerine adam gibi top oynayın!.........
Yazarlar
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları




























































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.08.2021
31.03.2021
17.03.2021
3.02.2021
23.10.2020
30.09.2020
28.07.2020
19.05.2020
15.05.2020
19.03.2020