Gülay GÖKTÜRK
CHP kaderini sürecin çökmesine kilitledi
19.03.2013
3358
CHP söz konusu olduğunda ben hiçbir zaman umutlarını asla kaybetmeyen iyimserlerden olmadım gerçi ama 16 Mart'taki Parti Meclisi toplantısında neler olup biteceğini yine de merak ediyordum.
PM'nin gündemi çözüm süreci ve anayasanın kritik maddeleri konusunda partinin alacağı tutumun tartışılmasıydı. Toplantıyı isteyen "yenilikçi" denen kanattı. Ehh, toplantı istediklerine göre, kendilerine epey güveniyorlardı demek ki. Bu tarihi süreçte tıkaç rolü oynamanın ötenaziden başka bir şey olmadığını anlamış olmalılardı. Allah esirgesin, Erdoğan giriştiği projeyi başarıyla tamamlarsa, "En güzel raporları biz yazdık, en çok komisyonu biz kurduk" savunularının bir işe yaramayacağını; tarih önünde mahkûm olacaklarını fark etmişlerdi herhalde. Artık, güçleri neyse ortaya koyup partilerini yıkıcı muhalefet çizgisinden döndürmeleri için vakit gelmişti ve hatta geçmek üzereydi...
Kafamda buna benzer düşüncelerle izledim Parti Meclisi toplantısını.
Peki ne çıktı toplantıdan?
Anayasa'nın değiştirilemez maddelerinin kalması, Türk vatandaşlığının korunması, üstüne üstlük İmralı sürecinin hukuksuz bir süreç ilan edilmesi...
Yani, "yenilikçi" kanadın sefaleti, ulusalcıların partiye damgasını vurması...
Bu zaten hep böyle olmaz mı? Parti içi iki çizgi mücadelelerinde bir tarafta net, kendi içinde tutarlı bir çizgi; karşısında da belirsizlikten medet uman, çelişkiler içinde bir çizgi varsa, net ve tutarlı olan diğerini yutar.
Destek ve başarıyı paylaşma opsiyonu ortadan kalktı
İmralı sürecinin başında CHP'nin önünde iki seçenek vardı: Ya süreci samimiyetle destekleyecek ve başarıdan hak ettiği payı alacaktı ya da sürecin karşısında yer alıp AK Parti'nin başarısızlığına oynayacaktı.
CHP bu toplantıda çözüme destek olup başarıyı paylaşma opsiyonunu ortadan kaldırdı. Sadece tek yol bıraktı önünde: Ne yapıp edip bu süreci sabote etmeye çalışmak...
Yaptığı bu seçimin, önümüzdeki dönemde CHP'yi açılımın çok daha kararlı bir düşmanı haline getireceğine tanık olacağız. Zira kendisini açılıma karşı pozisyona kitlemesi, barışın çökmesini onu ayakta tutabilecek tek opsiyon haline getirdi. Tıpkı MHP gibi, sürecin başarısızlıkla sonuçlanması artık onun için de bir varlık-yokluk meselesi...
Bölünmek için çok geç
Yazılarımı takip edenler epey bir süredir CHP için de Türkiye için de en hayırlısının bu partinin bölünmesi olduğunu yazıp durduğumu bilirler.
Bu görüşümü bugün de savunuyorum. Ne var ki, artık bölünmek için çok geç olduğunu düşünüyorum. Görünen o ki, CHP önümüzde bekleyen üçlü seçim dönemi atlamadan bölünmeye de cesaret edemeyecek. Seçimler dönemini ulusalcı kanadın siyasi ve ideolojik hegemonyası altında bir parti olarak geçirecek...
Kim bilir belki sonra....
Eğer her şey umduğumuz gibi gider; Türkiye terör belasından kurtulur, Kürt sorununu çözerse, CHP izlediği düşmanlık politikasının bedelini sandıkta ödeyip dibe vurduğu zaman ancak o zaman yeni bir başlangıç için umutlanabiliriz.
Belki o zaman cesur birileri çıkar ve böylesine anakronik bir temel üzerinde iyi hiçbir şey inşa edilemeyeceğini net ve tok bir sesle söyler.
Mümkün olan tek yolun, başlangıçta geleneksel CHP'li tabanın önemli bir kısmını kaybetmeyi de göze alarak, demokrat bir temel üzerinde yeni bir inşa faaliyetine girişmek olduğunu görür ve bunun önderliğine soyunur.
İşte ancak o zaman Türkiye siyaseti sosyal demokrat bir partiye kavuşur
.
Kafamda buna benzer düşüncelerle izledim Parti Meclisi toplantısını.
Peki ne çıktı toplantıdan?
Anayasa'nın değiştirilemez maddelerinin kalması, Türk vatandaşlığının korunması, üstüne üstlük İmralı sürecinin hukuksuz bir süreç ilan edilmesi...
Yani, "yenilikçi" kanadın sefaleti, ulusalcıların partiye damgasını vurması...
Bu zaten hep böyle olmaz mı? Parti içi iki çizgi mücadelelerinde bir tarafta net, kendi içinde tutarlı bir çizgi; karşısında da belirsizlikten medet uman, çelişkiler içinde bir çizgi varsa, net ve tutarlı olan diğerini yutar.
Destek ve başarıyı paylaşma opsiyonu ortadan kalktı
İmralı sürecinin başında CHP'nin önünde iki seçenek vardı: Ya süreci samimiyetle destekleyecek ve başarıdan hak ettiği payı alacaktı ya da sürecin karşısında yer alıp AK Parti'nin başarısızlığına oynayacaktı.
CHP bu toplantıda çözüme destek olup başarıyı paylaşma opsiyonunu ortadan kaldırdı. Sadece tek yol bıraktı önünde: Ne yapıp edip bu süreci sabote etmeye çalışmak...
Yaptığı bu seçimin, önümüzdeki dönemde CHP'yi açılımın çok daha kararlı bir düşmanı haline getireceğine tanık olacağız. Zira kendisini açılıma karşı pozisyona kitlemesi, barışın çökmesini onu ayakta tutabilecek tek opsiyon haline getirdi. Tıpkı MHP gibi, sürecin başarısızlıkla sonuçlanması artık onun için de bir varlık-yokluk meselesi...
Bölünmek için çok geç
Yazılarımı takip edenler epey bir süredir CHP için de Türkiye için de en hayırlısının bu partinin bölünmesi olduğunu yazıp durduğumu bilirler.
Bu görüşümü bugün de savunuyorum. Ne var ki, artık bölünmek için çok geç olduğunu düşünüyorum. Görünen o ki, CHP önümüzde bekleyen üçlü seçim dönemi atlamadan bölünmeye de cesaret edemeyecek. Seçimler dönemini ulusalcı kanadın siyasi ve ideolojik hegemonyası altında bir parti olarak geçirecek...
Kim bilir belki sonra....
Eğer her şey umduğumuz gibi gider; Türkiye terör belasından kurtulur, Kürt sorununu çözerse, CHP izlediği düşmanlık politikasının bedelini sandıkta ödeyip dibe vurduğu zaman ancak o zaman yeni bir başlangıç için umutlanabiliriz.
Belki o zaman cesur birileri çıkar ve böylesine anakronik bir temel üzerinde iyi hiçbir şey inşa edilemeyeceğini net ve tok bir sesle söyler.
Mümkün olan tek yolun, başlangıçta geleneksel CHP'li tabanın önemli bir kısmını kaybetmeyi de göze alarak, demokrat bir temel üzerinde yeni bir inşa faaliyetine girişmek olduğunu görür ve bunun önderliğine soyunur.
İşte ancak o zaman Türkiye siyaseti sosyal demokrat bir partiye kavuşur
.
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları






















































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.01.2016
8.02.2016
3.02.2016
31.12.2015
29.12.2015
27.12.2015
25.12.2015
22.12.2015
21.12.2015
18.12.2015