Gülay GÖKTÜRK
Başbakan Erdoğan’ın kurmaylarına ilk “Dershaneleri bitirin” talimatı verdiği tarih Ağustos 2012 idi.
Benim 18 Ağustos tarihli yazım da aynı başlığı taşıyordu.
Önce izninizle o yazının “Bitirilen şey girişim özgürlüğüdür” başlıklı bölümünü buraya almak istiyorum:
“Ben bu yasaklamaya, pratik sonuçlardan ziyade, özgürlükler meselesi olarak bakılması gerektiğini düşünüyorum. Zira Erdoğan’ın 'Bitirin' dediği şey, hür bir toplumun olmazsa olmazlarından olan girişim özgürlüğünün 'bitirilmesi'dir.
1982 Anayasası'nın 'Çalışma ve Sözleşme Hürriyeti' başlıklı 48’inci maddesinde kapı gibi 'Herkes, dilediği alanda çalışma ve sözleşme hürriyetine sahiptir. Özel teşebbüsler kurmak serbesttir' hükmü var. Bu hüküm girişim ve ticari faaliyet serbestisini düzenliyor. 48’inci maddenin gerekçesi konuyu daha da açıklığa kavuşturmak için 'Hürriyet temeline dayalı bir toplumda irade serbestliği çerçevesinde ferdin sözleşme yapma, meslek seçme ve çalışma hürriyetlerinin garanti olunması tabiidir' diyor.
Kanun koyucunun anayasal bir hak olan girişim özgürlüğünü kısıtlayabilmesi için, bu kısıtlamanın 'kamu yararı'na olduğunu ortaya koyabilmesi gerekir.
Dershaneler, gençliğe kötü alışkanlık edindiren, ruh ya da beden sağlığını bozan bir üretim yapmıyorlar ki, senin 'kamu yararı' gereği girişimcilik hakkını kısıtlama hakkın doğsun. Eğer insanlar çocuklarına yatırım yapmak için para harcamak istiyorsa harcar; onların keselerini onlar adına düşünmek de hükümete düşmez.
Dolayısıyla bu yasaklama açıkça Anayasa ihlalidir.Bakalım, dershane sahiplerinden kararı Anayasa Mahkemesi’ne götüren olacak mı?..”
Nitekim öyle oldu...
Perşembenin gelişi çarşambadan belliydi. Bu yazının üstünden iki yıl geçti ve dershaneleri kapatan yasa şu anda Anayasa Mahkemesi’nde... Dershane sahipleri de önceki gün Anayasa Mahkemesi’ne ortak bir mektup göndererek adalet istediler. Bu arada, Türkiye’nin dünya çapında tanınan Anayasa hukukçusu Prof. Dr. Ergun Özbudun da –ki, kendisi AK Parti’nin isteği üzerine bir anayasa taslağı hazırlamıştı– çıkan yasanın Anayasa’ya aykırılığını ortaya koyan gülle gibi bir mütalaa yazarak bir anlamda dershaneleri kapatan yasanın ipini çekmiş oldu.
Özbudun’un mütalaası söz konusu yasanın hem Anayasa’nın eğitim hakkını düzenleyen 42. Maddesi açısından hem de girişim özgürlüğünü teminat altına alan 48. Maddesi açısından Anayasa’ya açıkça aykırı olduğunun altını çiziyor.
Aslında bu o kadar apaçık bir aykırılıktı ki, bunu görmek için Anayasa hukukçusu olmaya da gerek yoktu; mesela benim gibi, okuduğunu anlayan birinin Anayasa’yı eline alıp o maddeleri bir kere okuması yeterdi.
Ama hükümet yine de denedi. Acil bir siyasi ihtiyacını yasa biçimine sokup Meclis’ten geçirmenin“iktidar” olma hakkının bir parçası olduğunu zannetti. Eğer Cemaat’in dershanelerinin yetişen nesiller için sakıncalı ve hatta tehlikeli olduğunu düşünüyorsa, bu kurumlarla mücadeleyi fikri-siyasi-ideolojik platformlarda vermesi gerekirken; “sorunu” kestirme yoldan, çoğunluk olma ve yasa yapma gücüne dayanarak bitirmeye çalıştı.
Şimdi bunun yanlış bir yol olduğunu görecek. Zira bu yasanın Anayasa Mahkemesi’nden döneceğine kesin gözüyle bakabiliriz.
Dilerim ortaya çıkacak olan bozma kararı hükümetin, iktidarların siyasi ihtiyaçlarını hukuki bir metin haline getirmesinin her zaman mümkün olmadığını; bu yönde denemelerin de iktidarı yıpratmaktan başka bir işe yaramayacağını anlamasına katkıda bulunur.
Bozma kararıyla yüz yüze geldiğinde de suçu yine Anayasa Mahkemesi üyelerinin üstüne atmak; onların kariyer planlarını, politik duruşlarını sorgulamak ya da vesayetten bahsetmek yerine dönüp kendisine bakmayı akıl eder.
Yazarlar
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları






































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.01.2016
8.02.2016
3.02.2016
31.12.2015
29.12.2015
27.12.2015
25.12.2015
22.12.2015
21.12.2015
18.12.2015