Hakan AKSAY
Dünyada bu yılın kazanılanları arasına tartışmasız girecek, hem de ön sıralarda yer alacak bir lider var: Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev.
Geçmişi çok daha eskilere gitse de kanlı üç aşaması 35 yıla sığan bir savaş ve işgal dönemini 3 ay kadar önce sona erdirdi. Askerî ve siyasi başarısını hâlâ kutlamaya devam ediyor.
Aliyev bir de sürpriz yaptı: Azerbaycan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin öne alınarak çok kısa sürede yapılmasına ve bir kez daha aday olmaya karar verdi.
Neden? Azerbaycan’da ve Karabağ barış anlaşması konusunda neler oluyor?
Barış anlaşması yakın gibiydi…
Son 35 yıllık süreç içinde yaşanan 1. Karabağ Savaşı’nda Ermeniler Azerbaycan’ın beşte birini işgal etmişti (1988-1994). 2. Karabağ Savaşı’nda ise (27 Eylül-10 Kasım 2020) Bakü, kaybettiği toprakların yüzde 70’ini geri almıştı. 19-20 Eylül 2023’de yaklaşık 24 saat süren 3. Karabağ Savaşı sonucunda ise (Bakü buna savaş değil, kendi topraklarında yaptığı “antiterör operasyonu” diyor) Azerbaycan güçleri Karabağ’ı tümüyle ele geçirdi. Azerbaycan lideri bunu “Artık egemenlik sorunumuz kalmadı” diye ifade etti.
Sonraki aylarda sahadaki durumun bir barış anlaşması imzalanmasıyla süreci tamamlaması beklendiyse de bu bir türlü gerçekleşmedi. Gecikmenin çeşitli nedenleri olsa da öznesi genellikle Azerbaycan tarafıydı.
Önce Bakü’nün ABD, AB ve özellikle de Fransa’nın tutumundan rahatsız olarak Batılı kentlerde yapılması planlanan görüşmelere katılmayacağını açıklamasıyla üst düzey görüşmeler yapılamadı. Sonrasında tarafları temsil eden heyetler sınır bölgelerinde bir araya gelmeye başladı.
3 hafta kadar önce bölgeden ilginç demeçler yükseldi. İki devletin sözcüleri barış anlaşmasını imzalamaya yaklaştıklarını açıkladılar ve birbirlerine yönelik önemli jestler yaptılar.
Taraflar esir takası yapma kararlarını bildirdiler ve sonraki günlerde bunu gerçekleştirdiler. (Azerbaycan 32, Ermenistan 2 esiri karşı tarafa verdi). Bir başka olumlu gelişme de şuydu: Erivan “iyi niyet göstergesi” olarak, Azerbaycan'ın BM İklim Zirvesi COP 29’un oturumuna ev sahibi olmak için yaptığı başvuruyu desteklediğini belirterek kendi adaylığını geri çekti. Bakü de Ermenistan’ın COP Bürosu'nun Doğu Avrupa Grubu üyeliğine adaylığını desteklediğini ilan etti. Böylesi açıklama ve jestler on yıllardır gündemde değildi. Bu durum bölgede iyimserlik yarattı.
Bakü’yü ziyaret eden Dışişleri Bakanı Hakan Fidan da bu iyimserliği paylaştı ve “anlaşma sonrası Ermenistan’la ilişkilerin normalleşmesinin önünde bir engel kalmayacağını” vurguladı.
Aynı sıralarda beklenmeyen bir haber pek çok kişiyi şaşırttı:
Lider Aliyev, Cumhurbaşkanlığı seçimlerini öne çekti ve adaylığını ilan etti. Bu hamlenin anlamı tartışılırken, Ermenistan’la barış anlaşmasının imzalanması konusu geri plana itildi.
Aliyev ve Paşinyan
Nereden çıktı bu seçimler?
Ülkeyi 20 yıldır yöneten Aliyev, Nisan 2025’te yapılması gereken Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin 7 Şubat 2024’te düzenleneceğini açıkladı. Zaten çok zayıf olan muhalefet bir kez daha hazırlıksız yakalanmıştı.
Azerbaycan’da 2009’da yapılan Anayasa referandumu ile üst üste cumhurbaşkanlığı yapma dönemleriyle ilgili sınırlama kaldırılmıştı. 2016’da da Cumhurbaşkanlığı süresi 5 yıldan 7 yıla çıkarılmıştı. 2018’deki Cumhurbaşkanlığı seçimleri de erkene alınarak ekim ayından nisana çekilmişti (O seçimlerde Aliyev oyların yüzde 88’ini alarak zaferini ilan etmişti). 2020 parlamento seçimleri de öne alınmıştı.
Aliyev bugün “gücünün doruğunda.” Peki, seçimleri neden öne aldı?
Bunun bir açıklaması ülke ekonomisinin sıkıntılarıyla ilgili olabilir. Yüz binlerce Azerbaycan vatandaşı ekmek parası için Rusya’da çalışıyor (sayıları 2017’de 760 bin kişiden fazlaydı; ülke nüfusu 10 milyondan biraz fazla). GSMH büyüme hızı 2021’de yüzde 5,6 iken bu yıl yüzde 1,4’e düşüyor. Bütçenin yarısı petrol ve gaz satışına dayanıyor. Ancak enerji ihracatıyla ilgili yolsuzluk iddiaları az değil.
Genel olarak uzun süreden beri ülkedeki her türlü sorunun üstü, iktidar tarafından “Karabağ işgali/savaşı” gerekçe gösterilerek örtülüyordu. Şimdi savaş bittiğine göre bahane kalmadı.
Kimi yorumculara göre Aliyev’in popülaritesinin 15 ay sonra nasıl olacağı belirsiz. Ama 1,5 ay sonra yeni bir seçim zaferi kazanacağına kuşku yok.
Aliyev’in seçimleri öne almasıyla ilgili bir başka tahmin daha var: Son zamanlarda yalnızca Fransa değil ABD de Azerbaycan’a karşı sertleşti. Washington’un, son dönemde giderek Moskova’ya yaklaştığı dolayısıyla Bakü’yü defalarca uyardığını aktaran bazı kaynaklar, bunun devam etmesi ve ayrıca Ermenistan’la barış anlaşmasının kısa sürede imzalanmaması halinde Azerbaycan’a karşı çok ciddi önlemler alınmaya başlanacağını duyurdu.
İddiaya göre, Aliyev seçim ilan ederek “seçim kampanyası ve seçim sonrası telaşı” gerekçesiyle bahar ortalarına kadar Paşinyan’la bir araya gelmenin önünü kapamaya çalışıyor. Sonrasında ise Kasım 2024 ABD devlet başkanlığı seçim süreci başlayacağından “Allah kerim” diyor.
Aliyev’in aklından neler geçiyor?
Bu süre içinde barış anlaşmasının imzalanmadığı koşullarda, askerî-siyasi açıdan zayıf durumda olan Ermenistan, Azerbaycan tehdidini sürekli ensesinde hissedecek. Belki ufak bir kıvılcımla savaş ateşi yeniden alevlenecek ve Bakü bu kez ordu birliklerini bazı gerekçelerle Ermenistan topraklarına gönderebilecek.
Mesela, komşular arasında çok net sınır ve haritaların bulunmamasına da dayanarak Ermenistan’ın güney bölgelerindeki bazı köyleri ele geçirmek ve “Zengezur Koridoru’nun açılması” talebinin gerçekleştirilmesini çabuklaştırmak için. Rusya’nın Ukrayna ile Batı’nın da İsrail ile başının dertte olduğu karmakarışık uluslararası ortamda Azerbaycan’ı durdurmak zor olabilir.
Ancak Kafkasya’nın hassas dengeleri ve ülkeler arasındaki ticaret ve diplomasi hatları, bu kez Bakü’nün önüne Karabağ Savaşı’ndan çok daha büyük faturalar çıkarabilir.
Tabii yine de Aliyev’in aklından geçenleri bilemeyiz…
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları












































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.08.2025
17.07.2025
26.06.2025
22.06.2025
11.05.2025
10.05.2025
13.04.2025
29.03.2025
20.03.2025
6.03.2025