Hakan AKSAY
Ukrayna’daki savaş sürüyor. Moldova’da ve Gürcistan’da seçimler yapıldı. Kore Yarımadası karışmaya başladı. ABD seçimlerine çok az kaldı…
Bu ve başka önemli uluslararası gelişmelere damgasını vuran konulardan biri, Rusya-Batı mücadelesi.
BRICS zirvesinde BBC muhabiri, Rusya Devlet Başkanı Putin’e önemli bir soru sordu:
“Siz sık sık ulusal güvenlikten ve istikrardan bahsediyorsunuz. Ukrayna askerî operasyonunuz öncesinde Rusya’ya yönelik SİHA atakları, çeşitli saldırılar ve Rus topraklarının işgali (Kursk Bölgesi’nin bir bölümü 6 Ağustostan bu yana Ukrayna ordusunun işgali altında - HA) gibi şeyler olmazdı. Yaklaşık 3 yıl önce Rusya’nın ulusal güvenliği açısından şartlar daha olumlu değil miydi?”
Rusya lideri “evet, eskiden SİHA atakları falan olmazdı” diyerek başladığı cevabını şöyle sürdürdü:
“Ama durum bugünkünden daha kötüydü. Çünkü Batı bizi aşağılıyordu. Bizi ikinci sınıf bir devlet yapmaya çalışıyordu. Bu, Rusya’nın egemenliğine karşı bir durumdu. Rusya böyle bir şeye razı olamaz, egemenliğinden vazgeçemez. Bu durumdan çıkmamız gerekiyordu.”
Soru gibi cevap da ilginç ve önemli. Bunun yorumunu herkes kendine göre yapıyor. Bazı düşüncelerimi az sonra yazacağım. Ama önce güncel birkaç gelişmeye değinelim.
Eski Sovyet ülkeleri karışıyor
Bol seçimli 2024 yılı son aylarına girerken gözler birkaç eski Sovyet cumhuriyetine çevrildi. Moldova ve Gürcistan seçimleri çok tartışmalı geçti. Tartışmalarda sık sık Rusya konusu öne çıktı. Hatta Litvanya’da seçimleri muhalefetteki Sosyal Demokrat Parti’nin kazanması bile bu bağlamda tartışıldı: Acaba yeni yönetim AB’nin ve NATO’nun Moskova karşıtı çizgisini aynen sürdürür mü? Acaba ülkedeki çok sayıda Rus muhalif göçmene karşı tavrı ne olur?
Moldova’yı bir hafta önce burada yazmıştım. Batı yanlısı Devlet Başkanı Sandu ne başkanlık seçimlerinde istediği sonucu elde edebildi ne de AB’ye katılım konusunda düzenlediği anayasa referandumunda.
Referandumda AB yandaşları “burun farkıyla” kazansa da tartışmalar dinmedi ve bu mesele gelecek yılki parlamento seçimlerinde de gündemin ilk sıralarında olacak gibi. Başkanlık seçimlerinde ise Sandu’nun, Rusya yanlısı muhalif lider Stoyanoglo karşısındaki yüzde 26’ya 42’lik üstünlüğü 3 Kasım’da yapılacak ikinci tur seçimlerinde rahat kazanmasına yetmeyebilir; Batı karşıtı tüm adayların kitlesi birleşirse zor da olsa iktidarı yenilgiye uğratabilir.
Moldova muhalefeti Sandu’yu seçimlerde hile yapmakla suçlarken o da Rusya’nın seçimleri etkilemek için büyük paralar harcadığını vurguluyor. Ortalık daha da karışabilir.
Gürcistan’daki parlamento seçimlerinin ise 12 yıldır iktidardaki Gürcü Rüyası Partisi’nin (yüzde 54 oy oranıyla) zaferiyle sonuçlandığı açıklandı. Ama muhalefet aslında kendisinin kazandığını ve Rusya yanlısı oligark İvanişvili önderliğindeki iktidarın sonuçları değiştirdiğini öne sürüyor. Üstelik muhalefeti destekleyen iktidar kanadının nispeten az yetkili bir ismi, Devlet Başkanı Zurabişvili de seçim sonuçlarını tanımadığını açıkladı.
Ülkede protesto gösterileri başladı; nereye kadar gider, bilinmiyor. Kimileri 21 yıl önceki Gül Devrimi’ni hatırlatarak Gürcistan’da kanlı gelişmelerin yaşanabileceğini iddia ediyor.
Bu iki eski Sovyet cumhuriyetindeki iki kadın başkan ve arkalarından giden kitleler ile onlara karşı çıkan Rusya destekli güçler… Kim üstün gelecek, göreceğiz. Ancak Rusya’nın bu ülkelerdeki etkinliğinin son dönemde arttığı da bir gerçek.
Etkinin farklı bir boyutu daha var: Gürcistan’da anketler, halkın büyük bölümünün AB üyeliğinden yana olduğunu gösteriyordu. Şimdi buna ek olarak yine aynı halkın – gerçek düşüncesi ne olura olsun – 2008’deki gibi Rusya ile savaşmaktan korktuğu ve Ukrayna’da yaşanan yıkımdan derin etkilenerek Moskova’yı kızdırmak istemediği üzerine yorumlar yapılıyor.
Bu arada Rusya’nın Kuzey Kore ile stratejik iş birliği anlaşması yapması ve askerî ittifakı pekiştirmesi karşı cephede tepkilere yol açıyor. Son haftalarda binlerce Kuzey Kore askerin Rusya’ya gittiğinin ortaya çıkması en başta Güney Kore’yi telaşlandırdı. Aynı zamanda Japonya’yı, hatta Çin’i rahatsız etti.
Stratejik İş birliği anlaşması iki ülkenin saldırı halinde birbirini askerî olarak desteklemesi yükümlülüğünü getiriyor. Koreli askerlerin Kursk’un Ukrayna’dan kurtarılmasında kullanılacağı öne sürülüyor. Ya Kore Yarımadası’ndaki gerginlik bir çatışmaya yol açarsa, o zaman da Rus askerleri oraya mı gidecek?
Bu durum Rusya-Ukrayna Savaşı’nın Uzakdoğu’ya yayılması ve Üçüncü Dünya Savaşı’na dönüşmesi anlamına mı gelecek? Durum oldukça vahim…
NATO daha da güçlendi
Şimdi tekrar yazının başındaki konuya dönelim.
Rusya Batı’nın ekonomik yaptırımları karşısında diz çökmedi. Rus ekonomisi yıkılmadı. Hatta savunma bazlı bir ekonomik ataktan söz ediliyor. Bu durumun ve yaptırımların gelecek yıllarda değişeceğini iddia edenler olsa da bugünkü tablo böyle.
Peki, Rusya’nın Ukrayna işgalinin başladığı 24 Şubat 2022’den bu yana Rusya’nın güvenliği eskisinden daha güçlü bir hale geldi mi? Rusya bir yana, bölgesel güvenlik konuları (Avrupa’da, Karadeniz’de, Balkanlar’da, Ortadoğu’da, Uzakdoğu’da vb.) bakımından dünya daha güvenli bir ortama kavuştu mu?
Galiba bunu savunmak zor. Tersine, birçok bölge ve genel olarak dünya eskisinden çok daha riskli bir hale geldi.
Bundan 33 ay önce kaç kişi Rusya’nın komşuları Finlandiya’nın ve İsveç’in NATO’ya üye olacağını söyleyebilirdi? Gerilimin tırmanması sonucu hem bu devletler Moskova korkusuyla NATO’ya sığınma ihtiyacı hissettiler (veya birçok faktörün etkisiyle bu seçeneğe teslim oldular diyelim) hem de ABD-NATO ikilisi “şartlardan ustaca yararlanarak” bu ülkeleri askerî pakta dahil etme başarısını gösterdi.
Sadece genişleme değil, 2022 öncesi birkaç yıl içinde iyice etkisizleşen Batı cephesinin ve Fransız lider Macron’un (2019’da) “beyin ölümü gerçekleşti” denilen NATO’nun konsolidasyonu ve ABD öncülüğünde yeni ataklara hazırlanması bakımından da önemli kazanımları kendi hanelerine yazdılar.
Avrupa giderek daha riskli bir kıta durumuna gelirken Okyanus ötesinde durum farklı. Savaş boyunca kazandıkları yüzlerce milyar dolar ile Amerikan silah üreticileri ve tüccarlarının son yılların en mutlu aktörleri arasında yer aldığı şüphe götürmüyor. Onlar açısından bölgesel tehlikelerin artması da Ukraynalı ve Rus gençlerin ölmesi de önemli değil.
Daha gerilere gidilirse, Sovyetler Birliği ve Doğu blokunun, bu arada askerî örgütleri Varşova Paktı’nın dağılması sonrasında NATO’nun da lağvedilmesi gerektiğini söyleyenlere, Washington’dan asla ciddi bir cevap verilmedi. Tersine ABD’nin tercihi, birçok açıdan SSCB’nin yerini alan Rusya Federasyonu’nun kuşatılması, onun ve Çin’in düşman ilan edilerek silahlanma ve NATO’nun genişlemesi sürecine devam edilmesi oldu. Bu ortamda Rus liderler Yeltsin ve Putin’in ülkelerinin NATO’ya alınması önerileri reddedildi. Ne diyorlar, “koskoca Rusya’nın pakta alınıp sindirilmesi zordu”; şimdi yaşanan ve dünyayı yok olma tehlikesiyle karşı karşıya bırakan gelişmeler sanki çok kolaymış gibi…
Tarihi, imparatorluk, toprak fetihleri, iç ve dış her türlü savaşlarla geçmiş olan Rusya’nın barış ve istikrar siyaseti izlemek bakımından çok usta olduğunu savunmak da zor. Kremlin, hem Batı’ya hem de kendisine yakın sayılabilecek müttefik ve komşularına karşı güç gösterisi ile ilerlemeye alışkın.
Durumun bugünkü hale gelmesinde ana faktörler arasında lider unsurunun altını da kalın çizgilerle çizelim: Mesela Brejnev, mesela Gorbaçov, mesela Yeltsin zamanında Rusya-Batı ilişkileri bu kadar gergin bir aşamaya tırmanır mıydı, doğrusu emin değilim. Ama Putin’in geçmişi, karakteri, sahip olduğu ulusal güvenlik ve vatanseverlik anlayışı, olayların bu şekilde gelişmesinde reddedilemez bir rol oynadı.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.05.2025
10.05.2025
13.04.2025
29.03.2025
20.03.2025
6.03.2025
20.02.2025
13.02.2025
16.01.2025
9.01.2025