Hakan AKSAY
Cehennemin kapılarının açılmasından bu yana tam iki hafta geçti.
Ama şok atlatılmadı, hatta büyüyor gibi.
Tekrar Rusya'dayım.
Dün Moskova'ya neredeyse boş bir THY uçağıyla geldim.
Bir uçağın düşürülmesi, binlerce uçağın kalkmaması sonucuna yol açabilir bazen.
THY'nin en yoğun dış rotası olan Rusya, belli ki bundan sonra adım adım daralacak.
Turizmcilerin, meyve ve sebze ihracatçılarının, inşaatçıların, Rusya ile çalışan bütün iş dünyasının önüne konan kabarık faturalardan THY de payını alacak.
* * *
Uçağın boş koltuklarının büyük bölümünde, artık Rusya'ya gelmeye korkan Türkiye yurttaşlarının solan ümitleri var sanki.
Batacak şirketler, engellenen turistik-kültürel turlar, sarsılan Rus-Türk aileler...
Rusya gösterdiği tepkide kantarın topuzunu öyle kaçırdı ki, neredeyse ortalarda bir Türk gördü mü hemen kimlik sormaya, evini ve ofisini basmaya, havaalanlarında vizesi olanları bile sınırdışı etmeye bahane arıyor gibi.
Bu ortamda buralara kim gelir?..
Bu hafta Moskova'da düzenlenecek uluslararası bir toplantıya davetli olduğum için ben...
Ve bakışları endişe dolu birkaç Türk daha...
Bir de muhtemelen Türkiye'deki turistik gezilerini - belki bir daha tekrarlamamak üzere - tamamlayıp sevdikleri tatil beldeleriyle vedalaşan bazı Ruslar...
* * *
Rusya sınırını geçerken kontroller çok sıkı.
Gümrük polisleri, TC pasaportunu patlayıcı bir madde gibi alıyorlar ellerine. Ve soru sorarken sesleriyle gözlerinde metalik soğuk bir vurgu var.
Muziplik yapılacak ortam değil, biliyorum, ama aklımı kurcalayan bir soru var: Bu arkadaşlar, acaba geçen yaz, Antalya'ya gitmiş olabilirler mi?
Belki. Ama fark etmez. Bütün bunlar çoook gerilerde kaldı artık.
24 Kasım (Türkiye'nin Rus uçağını düşürdüğü tarih) bir milattı.
Bütün güzel anılar MÖ oldu (milattan önce).
* * *
Devlet Başkanı Putin, 3 Aralık'taki konuşmasında Türkiye halkını ve Türkleri karşılarına almadıklarını, sadece Türkiye yönetimini suçladıklarını söylüyordu.
Bu söylemin şu an için Rusya'daki Türkleri korumaya pek yetmediği ortada.
Bu arada düşen uçağın ve hayatını kaybeden iki Rusun intikamının alınması için "kısa sürede kararlı adım atılmasını" savunanlar az değil.
"Kararlı adım" ne ola ki?
Türkiye'nin bombalanması mı?
Putin aynı konuşmada böyle bir yöntem izlemeyeceklerini belirtti.
"Biz ne yapacağımızı biliyoruz!" dedi. Ama sırrı açıklamadı...
* * *
Rus televizyon kanalları durmadan Türkiye'yi tartışıyor; çoğu bağır çağır, şiddet çağrılarıyla dolu programlar bunlar. Gazeteler de bu görüntünün yazılı hali...
Ve böyle bir ortamda İstanbul'dan geçen bir Rus gemisinde "eli füzeli bir asker" görüntüleri Türkiye'nin gündemine yerleşiyor.
Böyle bir görüntü elbette kabul edilebilir bir şey değil.
Mazallah "Boğazlar'ın şeferini koruyan milliyetçi birileri" çıkıp da gemiye ateş açsa? ("Saygın" bir gazete bu tür bir çağrı yaptı bile...)
Rusya'nın bu tepkilere ve resmî eleştiriye ne cevap vereceğini merak ediyorum.
Buradaki Rus tanıdıklara soruyorum: "Peki, nasıl bitecek bu kriz, ne olacak bu işin sonu?"
İçlerinden biri, akıllı-olgun mimiklerle sakin bir cevap veriyor:"Birkaç ay böyle geçer. Sonra yavaş yavaş düzelir. Ama tam olarak eski (MÖ) haline dönmesi zor."
* * *
Ben tam da silkinip karamsarlığımı üzerimdem atarak "Niye olmasın? Almanlarla o kadar savaştınız, birbirinizi milyonlarla öldürdünüz; sonra dost olmadınız mı?" diye sormaya hazırlanıyorum ki...
Sert yüz ifadesine ve yüksek sesle konuşmaya alışkın olanlardan biri, az önce konuşan arkadaşına karşı çıkıyor:
"Olmaz! Düzelmez! Erdoğan ile asla!.."
Nasıl yani?..
Bu tür bir söylemi 2008 Gürcü-Rus savaşından sonra Saakaşviliile ilgili duymuştuk.
Onun iktidardan düşürülmesindeki etkenlerden biri de Rusya'nın çabalarıydı.
Ama... Türkiye, Gürcistan değil ki!..
* * *
Fikrin savuncusu, Putin'in bunu başaracağından emin: Önce yaptırımlarla ekonomik kriz, sonra sosyal çalkantılar, Kürtlerin desteklenmesi, IŞİD konusunda uluslararası izolasyon... Konuşması uzayıp gidiyor.
Tam o sırada Türkiye'nin "sınır ihlali gerekçesiyle" ve "angajman kurallarına uygun olarak" Rus uçağını vurmasının doğru bulunup bulunmadığıyla ilgili anket sonuçları önümde duruyor. Onlara gösteriyorum.
"Kriz böyle geliştikçe belki Erdoğan daha da güçlenir, ha? Bakın, ne demiş Türkiye halkı!.."
Bakıyorlar. Bazılarının yüzü asılıyor.
Putin'in eleştirilerini yönelttiği Erdoğan'dan özenle ayırmaya çalıştığı Türkiye toplumu, gerçekten de böyle düşünüyor olabilir mi?
Niye olmasın!..
* * *
Deminki gergin arkadaş aniden patlıyor:
"Halkınızın olan bitenden hiç haberi yok mu? Ne angajmanı! Erdoğan'ın bunu önceden planlayarak, bilinçli yaptığını bilen yok mu ülkenizde? Farklı düşünen, tüm bu tezgâhı açıklayan yok mu?"
Doğrusu yol yorgunu olduğum için bizdeki muhalefetin böyle konularla fazla ilgilenmediğini, uluslararası konularda güçlü duruşlar sergilemediğini, en ufak bir meselede "vatan haini"olarak damgalanmaktan hayli korktuğu için köşesine çekilip birkaç cılız açıklama ile yetindiğini dile getirmeye hiç niyetim yok.
Bu suskunluğumu gizlemek için beceriksiz bir şaka yapmaya yelteniyorum:
"Velhasıl, sizinle aramızda çatışma, savaş falan çıksa, Erdoğan yüzde 90'ın desteğini alarak çoktandır istediği 'başkanlık sistemi'ni bile kolayca kurabilir."
Ortam buz kesiyor. Masadakiler susuyor. Ben de sussam iyi olacak galiba...
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- Azerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı?
1.08.2025 - Bırakın ömür boyu otursunlar o koltuklarda
17.07.2025 - Zindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı
26.06.2025 - Rusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir
22.06.2025 - Putin’in İstanbul görüşmeleri önerisi ile İmamoğlu davasının ilgisi ne?
11.05.2025 - Savaşın 80. yıldönümünde herkes samimi bir cevap versin: Yetmedi mi?
10.05.2025 - Taksim Meydanı’yla konuştum dün
13.04.2025 - İyimserlik ve kötümserlik üzerine ya da altı ay sonra her şey bitecekse
29.03.2025 - CHP ve DEM operasyonları: Amaç Rusya usulü “sistem içi muhalefet” mi?
20.03.2025 - Trump’ın kafasındaki raflar: Çin, Avrupa, Ukrayna, Rusya, popülist sağ…
6.03.2025
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları


































































































Îsmaîl Girikî
Öcalanin Faktörü nerden kaynaklandigini siz TC basin mensuplari bilmiyormususunuz? Öcalani Faktör yapan devletin Istihbarat teskilati MIT dir. Sokaklara isteksiz sürü halinde doldurmaya emir ve yöl gösteren, calisan Öcalanin devlet Faktörüne isradesizce herseye evet diyen BDT/DTK ve yan karton örgütlemeleridir. Bu aheng devamettigi sürece, devletin Öcalana rütbe olarak takdim ettigi Faktör haliyle belirleciligini kurur ve bütün Kürd halkini bu ihanetin carkinda döndürmeye calisiyor. Yazik.