Hakan AKSAY
Cinselliği bu kadar az yaşayıp bu kadar fazla düşünen bir toplum iflah olmaz!
Bir taraftan ağzın salyalı dolaş...
Diğer taraftan kadını her fırsatta gizle, bir yerlere tık, kapat, ört...
Sokağa çıkmasın!
Çıkarsa sağa sola bakmasın!
Bakarsa da gülmesin!
Aman orasını burasını açıp göstermesin!
Dizilerde öpüşme sahnesi falan bulunmasın!
Dini bütün liderlerimizin yanından geçtiği mağaza vitrinlerinde tahrik edici mankenler olmasın, olursa bile üstleri kapansın!
Kızlarla erkekler aynı bankta oturmasın!
Aynı evde, haşa, oturmasın ve yatmasın!
Aynı otobüse binse bile aralarına sınır çekilsin!
Nişanlılar bir an önce evlensin, evlenmese bile birbirine yanaşmasın, değmesin!
Delikanlıların bir an önce "başı bağlansın"! Yoksa maazallah, (b)ellerinden bir kaza çıkar, münasip olmayan kadınlara "sarkabilirler"...
Ki bütün bu durumlar, milletimizin örf ve ananelerini derinden şey edebilir...
Aşk, duygular falan kafaya fazla takılmasın! Evlenince olur onlar, olabildiği kadar... Aşkı aramak için sakın ola ki flört edilmesin!
Şöyle olmasın, böyle olmasın, şu yapılsın, bu yapılmasın!!!
Eee, yeter be!..
Yeter artık!
* * *
Kimsiniz siz?
Ne hakla her yere koca burnunuzu sokuyorsunuz?
Her şeyde seks tehlikesi aramak, durmadan cinselliğin kokusunu sürmek, bulup (ya da bulmadan da olur) her meseleye müdahale etmek, kadınla erkeğin arasında 7/24 hakemlik taslamak, kadınlara erkek için doğal olan bir sürü şeyi yasaklamak...
Sizin haddinize mi?
Din sizin elinizde koca bir topuz olacak, sağa sola habire sallayıp duracaksınız, ha!
Ama kendinizin ve aynı şekil bıyık kırptıklarınızın ayıplarını her türlü kapatacaksınız...
Dört hatunu götürün...
Fazlasının tadına bakmadan muta nikâhı falan uydurun...
Münasip duaları okur, ara sıra da Umre falan yaparsanız, her şey helal olsun size!
Yürüyün, kim tutar!
Ama toplum, yani sıradan kullar uyanmasın!
Kadınların oraları buraları gün ışığına çıkmasın!
Gölgeli hali bile görülmesin, çünkü gölge ve karanlık daha da tahrik edicidir.
Tahrik ki tüm kötülüklerin ebesidir, anasıdır, babasıdır, şeytanıdır...
Tahrik ki her tarafını örttüğün bir kadının el ve ayak bileğinden bile süzülüp günaha davet edebilir.
Tahrik olma özelliği, insanın (yani aslında erkeğin) en temel zaaflarının başında gelir.
Adam tahrik olunca yapacak bir şey kalmaz haliyle, günahın işlemesi tabiidir. İş ki, tahriki doğuracak unsurlar önceden görülüp önlensin...
* * *
Bu laflardan, uyarılardan, yasakçı ciddiyet maskeli sahte suratlardan, fıldır fıldır telaşlı ve sinsi gözlerden, her türlü pisliği yapacak kabiliyette olup da kamera önünde riyakâr bir pozla göbek üstünde uysal birleştirilmiş ellerden, yerli yersiz tartışmalardan, karşı tarafın aklı ve fikri ağır basınca çekilen fırçalardan ve tehditlerden, kendi menfaatiyle görüşünü devletin kanunu ve Allah'ın emri gibi göstermelerden, içinde vicdan ve adalet olmayan sarıklardan, cübbelerden, zengin bütçelerden, pahalı arabalardan, olur olmaz yerde otorite taslamalardan bıktık usandık!..
"Alevilerle evlenililir mi hocam?"
"Müslüman olan Müslümanla evlenir, çekirge."
"Alevi olanı ne zaman attın Müslümanlıktan, ey hoca? O da mı millet iradesiyle sandığa gömüldü?"
"Ayrıca Müslüman olmayanla evlenen on binlerce Müslüman var. Senin bu kerametinden sonra hepsinin ailesi tez başlarına yıkılsın mı?"
* * *
Her gün bu zırvaları okuyor, izliyor, konuşuyoruz.
Şimdi de Diyanet'e bağlı Din İşleri Yüksek Kurulu Dini Bilgilendirme Platformu'nun acayip bir soruya ("Bir babanın öz kızına duyduğu şehvet, karısıyla olan nikâhını düşür mü?") verdiği cevapla sarsıldık. Gelen yoğun tepkiler sonucunda siteden çıkarıldığı bildirilen cevapta neler deniyor neler:
"Babanın kendi öz kızını öperken şehvet duyması durumunda nikahının ne olacağı konusunda görüş ayrılığı vardır. Bazı mezheplere göre, babanın şehvetle kızını öpmesi ya da şehvetle ona sarılmasının nikaha bir etkisi yoktur (bkz. İbn Rüşd, Bidayetü’l-Müctehid, Mısır 1975, II, 33; İbn Kudame, el-Muğni, VII, 486; İbn Cüzey, el-Kavaninü’l-Fıkhiyye, 138). Hanefilere göre ise; babanın, kızını şehvetle öpmesi, kızına şehvetle sarılması durumunda, kızın annesi bu babaya haram olur. Ancak bu tür sonuç doğuracak tutmanın, teni tenine değerek olması, ya da altının sıcaklığını iletecek kadar ince bir örtüden olması gerekir. Kalın elbisesinden tutarak, ya da vücuduna bakıp düşünerek şehvet duymak, bu tür bir haramlık oluşturmaz. Ayrıca kızın, 9 yaşından büyük olması gerekir. Şehvet duymanın işareti, erkeğin organında bir uyanma, uyanıksa uyanışının artması, kadının da kalbinin heyecanla çarpmasıdır (Merğinani, el-Hidaye, I, 192; Mevsıli, el-İhtiyar, III, 109)."
Şu laflara bakın siz!
"Babanın şehvetle kızını öpmesi..."
"Teninin tenine değmesi... altının sıcaklığını iletecek ince bir örtü..."
"Vücuduna bakıp düşünek şehvet duymak..."
"Erkeğin organında uyanma, uyanıksa uyanışının artması, kadının kalbinin heyecanla çarpması..."
Ne diyorsunuz siz ya?
Ne sapık laflar bunlar!
Siz kendi kızınıza (ah, evet, tabii, şayet o 9 yaşının üstündeyse) böyle mi bakıyorsunuz?
Kendi evladınıza şehvet mi duyuyorsunuz?
Size baba diyen, korumanız altındaki masum bir çocuğu görünce o lanet olası erkeklik organınız uyanıyor mu?
En azından böyle bir rezillik mümkün olabilir mi? Tartışılabilir mi?
Bilmem hangi dini kaynaktan yapacağınız alıntıları pis hırsınıza destek yaparak kızınıza sataşmanın "gerekçe"sini mi oluşturacaksınız?
"Tahrik" alanınız ne kadar da geniş!
Kesip atsanız şu lanet olası erkekliğinizi de, siz de kurtulsanız, biz de kurtulsak!..
Belki de sizin yaklaşımınız farklıdır: Siz besleyip büyüttünüz, onca yatırım yaptınız, bütün hakları sizde...
"Bu ağaç benim, meyvesini yemek de ilk önce benim hakkım", öyle mi?
Haklısınız, "mülkiyet" kutsal, iktidar sınırsız.
Bu yaklaşımla her şeye "sahip olmak", her şeyin "ırzına geçmek" mümkün.
Küçük (ama tabii 9 yaşından büyük) öz kızınızdan tutun...
Tepeden tırnağa "kendinize ait" saydığınız memlekete kadar...
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.05.2025
10.05.2025
13.04.2025
29.03.2025
20.03.2025
6.03.2025
20.02.2025
13.02.2025
16.01.2025
9.01.2025