Hakan AKSAY
Vicdansız bir toplumuz.
Din, ahlak, namus, vicdan, dürüstlük, mertlik...
Daha yüzlerce aksesuarımız var.
Yeri geldiğinde hepsini üstümüze giymekte bir an bile tereddüt etmiyoruz.
Ve bağıra çağıra hem kendimizi, hem de asla derinlemesine düşünüp sonuna kadar hissetmediğimiz bu kavramları savunmaya kalkışıyoruz.
Sonra bu gürültülü gösteri bitiyor ve sıradan hayat kaldığı yerden akmaya devam ediyor.
Çığırtkanlar susuyor ve her zaman yaptıkları gibi zavallı menfaatleriyle kirli büyük oyunlardan birkaç küçük parça avantaj koparmaya gayret ediyor.
Ne adına?
Milyarlarca yıllık evrenin tarihinde ne yaparsan yap sadece bit kadar bir yer kaplayacak olan ömürlerini biraz daha bol para, mal mülk ve iktidar getirisiyle “rahatlatmak” için...

* * *
Bakın son günlerin tartışmasına.
Onca çocuk istismar kurbanı, birçoğuna tecavüz edilmiş.
Yıllarca...
Kim bilir ne acılar çekmişlerdir. Ve çekiyorlardır.
Duyabiliyor musunuz?
Acının sesini duyabiliyor musunuz?
Duymak için susup dinlemek gerekir.
Ne kadar dikkatle dinliyorsunuz bu çocukları?
Yoksa siz de en kolayını yapıp Ensar Vakfı’nı mı konuşuyorsunuz?
İktidar yanlısıysanız topu evirip çevirip “bizimkileri her durumda savunmak lazım” kaygısını mı taşıyorsunuz?
“Buna bir kere rastlanmış olması, saygın bir kurumu karalamak için gerekçe olamaz”; siz de böyle düşünenlerden misiniz?
* * *
Size “bir kere” tecavüz ettiler mi hiç?
“Bir kere” vücudunuza sizin izniniz olmadan dokunsalar...
Okşasalar...
Pantolonunuzu veya eteğinizi çıkarsalar...
Üzerinize abansalar...
Sadece “bir kere” ama...
Neler hissederdiniz?
Karaman’da 45 erkek öğrencinin yalnız vücudu değil ruhu da kirletilmiş, karartılmış, yaralanmış...
Yıllarca...
Lanet olası siyasi ve ekonomik menfaatlerine zarar gelmesin diye bir şeyler söyleme derdinde olanlara sesleniyorum:
Kelimeleriniz vicdan raylarının çok dışında seyreden kara trenler gibi yürekleri parçalayıp sağa sola savrulacağına...
Susun bari!
En azından susun!
Susmak, başka sessizlikleri duyabilmek için şarttır.
Susmasını becerdiğinizde, belki o çocukların da sustuğunu fark edebileceksiniz.
Onlar susuyor.
Yıllardır.
Onların suskunluğu başka ama.
Onlar suskunluklarına birileri cevap versin diye bekliyorlar aslında.

* * *
Konuyu “AKP’nin yıpratılması için bir fırsat” olarak gören muhaliflere de sözüm var.
Bütün mesele Ensar Vakfı mı gerçekten?
Bu ülkede çocuklar sürekli olarak şiddet, istismar, tecavüz tehdidi altında yaşıyor.
Ensestin toplumsal tabanının yüzde 30’lara, hatta 40’lara çıktığı söyleniyor.
Anlıyor musunuz?
Erkek ya da kız çocuğunun, çoğu kez babası, bazen de başka yakınları tarafından “cinsel heyecan ve tatmin aracı olarak kullanılması” adım başı rastlanan, sıradanlaşan bir vahşet buralarda.
Türkiye, ensest vakalarında dünyada ön sıralarda.
Ve hemen herkes susuyor.
“Çocuk gelin” denilen rezalette de aynı durumdayız.
Orada da susan, hatta bazen davul zurnayla küçücük çocukların hayatının mahvedilmesine alkış tutabilen milyonlar yaşıyor bu topraklarda.
“Rızası dâhilinde” diye konuyu kapatan sadece birkaç hâkim değil, koca bir toplum!
Kim bu sorunları gündeme getiriyor? Kaç kişi? Ne kadar sıklıkla? Nasıl bir kararlılıkla?
* * *
Çevrenizde hiç gördünüz mü bu tür örnekleri?
Çocuk istismarından kuşkulandığınız oldu mu?
Ensesti hissettiniz mi?
Hepsine hayır diyenler hiç olmazsa zahmet edip de Atlıkarıncaveya Mustang filmini görsün mesela.
Türkiye’de milyonlarca insanın – bu arada yalnızca ensestin kurbanlarının değil, olayın farkında olan akrabaların da – bu felaketle ilgili tavrının ne olduğunu biliyor musunuz?
Susuyorlar.
“El alem ne der” deyip susuyorlar.
“Ailem yıkılır” deyip susuyorlar.
“Akrabalar birbirine girer” deyip susuyorlar.
Cezalandırılmamak için susuyorlar.
Nihayet unutmak, gerçeği reddetmek için susuyorlar.
Sükût altın değildir her zaman.
Bazı sessizliklerin temelinde korku yatar.
Ve Cervantes’in dediği gibi, “korkak ruhlarda mutluluğa yer yoktur”.
Biraz da bundan dolayıdır Türkiye’nin dünyanın en mutsuz ülkelerinden biri olması.
* * *
Çocuklara tecavüz ediliyor.
Kadınlara tecavüz ediliyor.
Kürtlere tecavüz ediliyor.
Hukuka tecavüz ediliyor.
Ülkeye tecavüz ediliyor.
Tek tük çığlıklar yükseliyor bu tecavüzler sırasında.
Ama çoğunluk, tecavüz sırasının kendisine gelmediğine şükredip susmayı tercih ediyor.
Bu kadar uysal, bu kadar korkak, bu kadar vicdansız bir topluma baştan aşağı tecavüz etmeye tek bir kişinin bile gücü yetebilir.
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- Azerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı?
1.08.2025 - Bırakın ömür boyu otursunlar o koltuklarda
17.07.2025 - Zindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı
26.06.2025 - Rusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir
22.06.2025 - Putin’in İstanbul görüşmeleri önerisi ile İmamoğlu davasının ilgisi ne?
11.05.2025 - Savaşın 80. yıldönümünde herkes samimi bir cevap versin: Yetmedi mi?
10.05.2025 - Taksim Meydanı’yla konuştum dün
13.04.2025 - İyimserlik ve kötümserlik üzerine ya da altı ay sonra her şey bitecekse
29.03.2025 - CHP ve DEM operasyonları: Amaç Rusya usulü “sistem içi muhalefet” mi?
20.03.2025 - Trump’ın kafasındaki raflar: Çin, Avrupa, Ukrayna, Rusya, popülist sağ…
6.03.2025
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları





















































Mehmet Akbacak
Bu röportajı magazin gazetecesi yapmış olsaydı anlardım ama kendine sosyalistim diyen birinin yapmış olmasını yadırgamak herhalde hakkımızdır.Sırrı Süreyya Önderede söz hakkı düştüğü için onunlada röportaj yapmanız gerekir diye düşünüyorum,saygılarımla.
CAFER AYDOĞAN
Sayın Hayko Bağdat,Mustafa Sarıgüle sorduğunuz sorularla ufkumuzu genişlettiğiniz için çok teşekkür ederiz. Sizin aklınıza gelmemiş ancak benim aklımdan hiç çıkmayan sorular vardı,keşke bir haberim olsaydı size iletseydim. Mesela Gezi Parkına anıt dikecek olan Sarıgüle şunu sorsaydınız;seçildiğiniz zaman Aydın Doğana ait olan Hilton Otelinin residance yapılmasına izin verecekmisiniz? Sarıgüle Allah size Sarıgülü gönderdi diye cümleleri neden kurduğunu,bun dinin siyasete alet edilip edilmediğini? Çılgın projeleriniz varmı diye sormak yerine Şişli ilçesinde şöyle Feriköy,Bomonti,İzzet Paşa Çiftliği,Okmeydanı,Kuştepe ve özellikle Ayazağa Köyü gibi mahalle ve semtleri biraz dolaşıp ,buralalrı nasıl çılgın bir hale getirdiğini ve getirdiklerinin ,getireceklerinin garantisi olduğunu bir görseydiniz keşke. Selamlar Cafer AYDOĞAN İstanbul
faruk tuncay
Normal koşullarda kazanırdı ama yerel seçimlerin RTEa evet ya da hayır referandumuna dönüştüğü bu koşullarda kaybeder. Cemaat - RTE savaşında kimi CHPliler bile AKP adayına oy verir. CHP, Cemaat konusundaki yanlış politikasıyla bu tutuma davetiye çıkarıyor zaten.