Hakan AKSAY
Kaldırdı kadehini...
Gerçi 2018 çok kötü geçmişti.
Ama sonuçta yeni yıldı.
Bayram sayılırdı.
Gülümsemeye karar verdi.
Yemek ve çerez tamamdı.
Önündeki şişeye neşeyle baktı.
* * *
Tam o sırada balkon camında bir karaltı belirdi.
Kadehi bırakıp cama yaklaştı.
“Allah’ın cezası kedi!”
Yüzüne nefret ifadesi yerleştirdi.
“Yine kirletecek balkonu.”
Çıkıp hışımla kovdu hayvanı.
Her zamanki gibi korkup kaçmıştı kedi.
Aslında korkmasa ne olurdu, onu hiç bilmiyordu.
Düşünmeye de gerek yoktu.
Kaçırmıştı ya kediyi.
Birilerinden güçlü olmak ve korkutmak güzel duyguydu.
* * *
İçeri girip kadehi eline aldı yeniden.
Çoktan ortadan kaybolmuş olan kediyi aradı gözleriyle.
Hava da çok soğuktu.
Zavallı hayvan acaba nerede uyurdu...
Bir kap su ve yemek koysa mıydı acaba balkona...
Ama yiyip içip pisletiyorlardı her yeri.
“Neyse sonra bakarız”, diyerek kapattı konuyu.
* * *
Mmm, içki de hiç fena değildi.
Hem pahalıydı da.
İyi etmişti kendine böyle bir hediye almakla.
Yıllar boşuna geçmemişti, “bir yerlere gelmişti bu hayatta”; ondan emindi.
Herkese ve her şeye rağmen...
* * *
Hâlâ onu çekemeyenler vardı.
Mesela, bir türlü kurtulamadığı şu gençlik arkadaşı.
Geçen hafta sonu yine mitinge çağırmıştı.
Ret cevabı alınca da korkaklıkla suçlamıştı.
Korkaklıkmış!..
Aklına çılgın gençlik yıllarındaki yasadışı eylemleri geldi.
Herkes onun yüzde biri kadar cesaret gösterse memleket cennet olurdu cennet!
Sadece dönem değişmişti artık.
Ve miting, eylem falan, bu tür şeylerin zamanı geçmişti.
“Bu internet çağında” diye yüksek sesle söylendi.
Gerisini getirmedi.
* * *
Kendi kendisinin moralini bozmuştu.
Aslında elbette üzülüyordu memlekette olup bitenlere.
Sürekli olaylar, ölenler, tutuklananlar; üzülmez mi insan hiç!
Bir türlü huzur gelmiyordu güzelim ülkeye.
Herkes kavgaya hazır yaşamaya alışmıştı.
Devlet de çok sert giriyordu gerçi...
Böyle olmazdı...
Bir şeyler değişmeliydi, hem de kökünden...
Bilinçlenmek, bilim, eğitim önemliydi haliyle.
“Ve okumak” deyip arkasında duran kitaplığa döndü.
Öyle çok kitap vardı ki orada okumadığı.
Ama durmadan yeni kitaplar alıyor, her aldığı kitapla sanki kendine güveni pekişiyordu.
Bir kadeh daha yuvarladı.
* * *
Ne güzel kar yağıyordu...
Uzak ve sisli bir kış anısı gözlerinde canlandı.
Zaten ne zaman içse onu hatırlardı.
Çok güzel bir kadındı.
Ama gururuna ve özgürlüğüne aşırı derecede düşkündü.
Fedakârlık yapmasını bilmiyordu.
Bu yüzden her şeyi mahvetmişti.
“Oysa kadın dediğin biraz da...”
Yine devam etmedi.
Biliyordu bu sözlerinin sonunda yine çıkışı bulamayacak ve hüzünlenecekti.
Sustu.
Ama yine de hüzünlenmişti.
Arka arkaya birkaç kez daha doldurdu kadehini.
* * *
Televizyona döndü.
Boş boş baktı.
Sonra bir ara baktığı ekranda ne olduğunu fark etti.
Amerikalı gazeteciler, sanatçılar falan Trump’ı eleştirmiş. Hatta küfreden bile olmuş adama.
Vay be, dedi.
Bizde olsa Cumhurbaşkanı’nın karşısında durabilirler mi...
“Adamlar kurmuşlar sistemi tabii...”
Yine durdu.
15-20 yıl önce olsa gidebilirdi doğru dürüst bir ülkede yaşamaya.
O zaman “kaçtı” diyecek arkadaşlarından çekinmişti.
Şimdi ise vakit çok geçti.
* * *
Birkaç kez kanalı değiştirdi.
“Yoz yoz eğlence programları” diye mırıldandı kendi kendine.
“Hep aynı şeyler: Ucuz şarkılar, türküler, danslar...”
Son kanalda durdu.
Dansözün iri göğüslerine takıldı gözleri.
“Ne kadar basit, ne kadar dejenere” dedi.
“Her yıl aynı şey!”
Futbol, eğlence, sıkıcı tartışma programları...
Bu halkı aldatmak, oyalamak ne kadar da kolaydı.
Sıkıldı bu düşünceleri tekrarlamaktan da.
* * *
Ne biçim bir ülkeydi bu!
Ve ne biçim bir yılbaşı!
Bir mucize olsaydı da 2019’da hayat normale dönseydi...
Durdu...
Yepyeni bir şey fark etmek istercesine çevresine bakındı.
Sanki balkonda bir şey görmüş gibi aniden kafasını dışarı çevirdi.
Aklına deminki kedi geldi.
Sonra durmadan mitinge çağıran arkadaşı...
Olaylar, ölenler, tutuklananlar...
Bir türlü okuyamadığı kitaplar...
Neden kötü bittiğini hâlâ tam anlayamadığı tek gerçek aşkı...
Boşa giden yurt dışına çıkma hayalleri...
Sıkı bir küfür bastı.
Ters çevirdiği şişedeki son damlaların kadehe damlamasını keyifli bir inatla bekledi.
Sonra televizyona döndü yeniden.
Dansözün göğüsleri de ne kadar güzel ve büyüktü.
Acaba doğal mıydı, yoksa operasyonlu mu...
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.05.2025
10.05.2025
13.04.2025
29.03.2025
20.03.2025
6.03.2025
20.02.2025
13.02.2025
16.01.2025
9.01.2025