Hidayet Şefkatli TUKSAL
Herhangi bir üniversitede görevli bir öğretim üyesi, haksızlığa uğradığını düşündüğü bir konuda üniversite yönetimi hakkında şikâyetçi olduğunda bildiğiniz gibi Savcılık YÖK’e başvurup, soruşturma için izin istiyor. Bu durumda usule göre yapılması gereken şey, YÖK üyelerinden teşkil edilecek üç kişilik bir komisyon kurulması ve şikâyetçi öğretim üyesinin iddialarının incelenmesidir. İlgili komisyon, kanunda yazılan iki seçeneğe göre karar vermek durumundadır ki, bu da ya iddiayı ciddi bulup “lüzum-u muhakeme” ya da iddiayı gayrı ciddi bulup “men-i muhakeme” kararı vermektir. Bu iki karardan hangisi verilirse verilsin, iddia sahibi iddiasını sürdürdüğü müddetçe, dosyanın Danıştay’a giderek dava konusu edilmesi sonucu çıkıyor. Fakat bizim YÖK, Doç. Dr. Ahmet İnan’ın yaptığı başvuruya karşı, bu iki seçenekten birini karar olarak vermek yerine, sanki bir mahkeme gibi GÖREVSİZLİK kararı veriyor. Buradan konunun uzmanı hukukçulara sormak istiyorum: YÖK, böyle bir GÖREVSİZLİK kararı verebilir mi? Eğer veremez ise, hâlihazırda verilmiş olan bu kararın, şikâyet konusu olan kişilerin yargılanmasını engellemek gibi kayırıcı bir niyete mebnî olduğunu düşünebilir miyiz?
Biraz sıkıcı bir başlangıç olmuş olabilir, ama bu ülkede bürokratik yapılanmanın bir noktasındaysanız ve başınız “âmir” denen insan sınıfıyla bir kere derde girmişse, ömrünüzün sonuna kadar bir şekilde mimlenirsiniz. Hele bir de Kürt’seniz, Kürt siyasetinin içinde yer aldıysanız, yazan çizen konuşan bir akademisyenseniz, kaldığınız lojmanda verdiğiniz oy yüzünden takibe uğrarsınız, okul müdürleriniz hakkınızda soru sormak için gelen polislerle bunaltılır ve siz haberiniz bile olmadan, amirleriniz tarafından geleneksel deyimle “fitne çıkarma potansiyeli bulunan” veya düpedüz “fitneci şerefsiz” olarak mimlenirsiniz. Doç. Dr. Ahmet İnan, Türk ve Kürt bir ebeveynden, Kürtçe konuşulan bir ailede dünyaya geldi. Kürtçeye dair ilk travmasını, bana telefonda anlatırken gözyaşlarına hâkim olamadığı kadar acıtıcı bir şekilde, ilkokulun daha ilk günlerinde yaşadı. İlahiyat fakültesini bitirdi ve bir yandan akademik çalışmalarını sürdürürken, bir yandan da öğretmenlik yaptı. 1993 yılındaNûbihâr dergisinde yazmaya başladığı zaman, polisler sürekli müdürlerini ziyaret edip hakkında bilgi istediler. Öğretmenler kurulunda, öğretmen Ahmet İnan’a “O fitneci sensin şerefsiz!” diye bağıran okul müdürü cüretini bu ziyaretlerden alıyordu tabi ki. Müdür hakkında kaymakama şikâyette bulunan İnan, imzaya açılan ve sanki her şey normal seyretmiş gibi sunulan kurul tutanağının fotokopisini çektirmek üzere alıp dışarı çıktığı için, tartıştığı müdür tarafından düzenlenen sicilinde “evrak hırsızlığı yapmıştır, iftira edebilir” notunu taşıdı yıllarca, üstelik bundan da ancak 2005 yılında haberi olabildi.
Daha sonra doktorasını bitirip akademisyen olarak üniversiteye geçen İnan, DTP’nin desteklediği bağımsız aday olarak milletvekili seçimlerine girdi. Kazanamadığı gibi, başı da dertten kurtulmadı. Bir yandan kendi uğradığı haksızlıklarla ilgili hukuk mücadelesini sürdürürken, bir yandan atılan iftiralar ve açılan davalarla uğraşmaya devam ediyor. Yazıyı, bir “Kürt kardeşimiz”in, bu güzel“Türkiye”mizde maruz kaldığı husumetin boyutunu gösteren bir alıntıyla bitiriyorum:
“Bunun tek çaresi, Ahmet İNAN’ın cezaevine, münferit bir hücreye konularak insanlardan irtibatının kesilmesidir.” (İlahiyat F. Dekanı A. ÜNALAN’ın açtığı tazminat davasının dilekçesinden alınmıştır.)
Yazarlar
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları




























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
4.04.2021
28.03.2021
12.12.2020
23.11.2020
2.01.2020
13.10.2020
29.09.2020
21.09.2020
13.09.2020
5.09.2020