Hidayet Şefkatli TUKSAL
Uzun zamandır “kadın sorunu” şeklinde kodlanan bir meseleye kafa yorarken, bütün tek taraflı kodlamalarda olduğu gibi, burada da bu kodlamanın mağduru fail/suçlu hâline dönüştüren bir yanının olduğunu fark etmiştim. Tabii ki fark eden sadece ben değilim, bu tür meselelerle uğraşan pek çok kişi fark ediyor. Nitekim “Kürt sorunu” kodlaması için de benzer tartışmaların yapıldığı bir süreçten geçiyoruz. Ama bu gün ben, ilk kodlama üzerinde duracağım.
2000 yılında Kanal 7’de, “İslam’da kadın” konulu açık oturuma katıldığımda, dindar kadınların, erkek egemen toplum düzeninde yaşadığı sorunların dinî anlayışlarla ilişkisi üzerine bir tartışma yürütmüştük. O gece, programdaki erkek katılımcıların neredeyse tümü, kadınların özellikle dindar kadınların, dinî anlayışlardan kaynaklanan bir sorunu olamayacağı konusunda müttefiktiler. 2000’li yılların Dücane Cündioğlu’sunun o akşam yaptığı tesbit sonraları neredeyse motto olarak kullanılır olmuştu: “Dindar kadının sorunu yoktur, modern kadının sorunu vardır!” Şimdilerde kendisindeki dönüşümleri/ açılımları ilgiyle izliyorum ama o dönemde erkek egemenliğinin tipik bir sözcüsü konumundaydı ne yazık ki. Biz de o günlerde kadınların hem mevcut modern anlayışlar hem de dinî anlayışlar yüzünden sorunları bulunduğunu anlatmaya uğraşıyorduk. Tek tek erkekler yerine, anlayış ve sistem eleştirisi yapıyorduk. Doğrudan erkekleri ve erkekliği hedef alan feminist gruplar da vardı tabii ki. Ancak bu gruplar daha çok erkeklerin erkek egemen sistemle suç ortaklığını afişe etmeye odaklanmışlardı. Zamanla, bu çabalar çeşitlendi, derinleşti ve dünyada erkeklik hâllerinin, erkekliğin kurulma biçimlerinin, erkeklik mitlerinin ve zaaflarının araştırma, inceleme ve tartışma konusu yapıldığı, yeni bir aşamaya geçildi.
“Rahatsız Erkekler” erkeklik konusunu tartışıyor
Birkaç yıldan beri, ülkemizde de feminist akademisyenler erkeklik çalışmalarını başlattılar ve önemli çalışmalar yayımladılar. Bu çalışmaların farkında olanların sayısı hâlâ çok az. Bu yüzden popüler bir tartışma konusu olmayı da başarabilmiş değil henüz “erkeklik” konusu. Ancak, özellikle “Barış Gelini” Pippa Bacca’nın, ülkemizde evli ve çocuklu bir adamın tecavüzüne uğrayıp, öldürülmesinden sonra biraraya gelen bir grup erkeğin başlattığı çalışmaları hakkını vererek anmam gerek. Bu erkekler, sadece protesto gösterilerine katılmakla kalmadılar, kendi aralarında erkeklik konusunu, kendi öznel deneyimlerini de masaya yatırmak suretiyle derin analizlerle anlama ve dönüştürme çabası içine girdiler. O günlerden bu yana bu çabayı düzenli olarak sürdüren ve kendilerine “Rahatsız Erkekler” adını veren bir grup erkek, bu hafta sonu “Erkeklik ve İktidar ile Yüzleşme Atölyesi” düzenliyor. Bana bu yazı için ilham veren bu atölyede, konuşmayı planladıkları konu başlıkları şöyle:
• Erkeklerle iktidar arasındaki bağlantı nedir? Erkek egemen sistemle her günkü işbirliğimizi, yararlandığımız ayrıcalıkları kendimize itiraf edebilir miyiz?
• Erkekler, erkek egemen sistemi üretmeye, kendilerine biçilen iktidar rolleri benimsemeye mahkûm mu?
• Erkek olmak, bugüne kadar bize sunulduğu hâlleriyle kabul etmemiz gereken değişmez bir olgu mu yoksa dönüştürülebilen bir şey mi? Değişim mümkün mü? Mümkünse ne şekilde, hangi yollarla?
• Erkeklerin, erkekliğe ve erkek egemen iktidara karşı mücadele etmesinin yolları neler olabilir?
Çok ilginç başlıklar, değil mi? Atölye katılımcı sayısını 30 kişiyle sınırlandırdığı için muhtemelen isteseniz de bu çalışmayı takip edemeyeceksiniz ama bu konulara ilgi duyan erkeklerdenseniz, “Rahatsız Erkek”leri arayıp, bulun ve muhabbetlerine dâhil olun derim.
Yazarlar
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
4.04.2021
28.03.2021
12.12.2020
23.11.2020
2.01.2020
13.10.2020
29.09.2020
21.09.2020
13.09.2020
5.09.2020