Mehmet Ocaktan
Bu itirazları bir ölçüde anlayışla karşılayabilirim elbette. Ama unutmayalım, hakkaniyetli olmak aynı zamanda bir erdemlilik gerektirir. Kaldı ki ben bu partide milletvekilliği yaptım ve AK Parti iktidarı 2011’e kadar ekonomide, hukukta, özgürlüklerde önemli başarıların altına imza attı. Böyle bir başarı hikayesi yazdığı için de toplumun önemli bir bölümünün teveccühüne mazhar oldu.
İyi güzel de 14/28 Mayıs seçimlerini de yine AK Parti Parti kazandı, bu bir başarı değil mi?
Elbette başarı, üstelik de bu başarı memlekette enflasyonun yüzde 80’lerde seyrettiği, yoksulluğun dayanılmaz boyutlara ulaştığı bir Türkiye’de gerçekleşti.
Ancak buna rağmen, artık AK Parti eski konforlu günlerinde değil. Zaten rakamlar da bunu teyit ediyor. Başarı hikayeleri yazdığı dönemlerde yüzde 49.5 oranında oy alan AK parti, Mayıs seçimlerinde 2002’deki günlerine geri döndü ve ancak yüzde 35 oy alabildi. Yani tekerlek ileriye değil, geriye doğru dönüyor artık. Hikayenin cazibesi kaybolmaya başladığı içindir ki Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Erzurum mitinginde bile İstanbul Büyükşehir adayı Murat Kurum için oy istemek zorunda kalıyor.
İşte tam da bu yüzden bugün AK Parti, yerel seçim kampanyasında artık geçmişte olduğu gibi başarı hikayeleri anlatamıyor, zira çoktan mutluluk hikayesinin sununa gelindi ama o henüz farkında değil…
Maalesef tekerlek sürekli boşa döndüğü için, neredeyse bütün AK Parti yetkilileri ya muhalefeti toptan ‘ihanet’ parantezine alan bir dil kullanıyorlar ya da ‘kumpas’ hikayeleri anlatıyorlar.
Dolayısıyla bütün muhalif seçmenleri de adeta ‘düşman kampı’nın üyeleri olarak değerlendiriyorlar. Oysa AK Parti geçmişte seçimleri bir savaş gibi değil, demokratik yarış olarak görür, kendisine oy vermeyenlere bile sempati ile bakardı.
Eğer AK Parti yola çıkarken ortaya koyduğu hukuk ve demokrasi istikametinden sapmasaydı, bugün yerel seçimlerde kaybetme korkusuyla ülkenin yarısını ‘düşman kampı’ olarak görmek zorunda kalmayacaktı.
Eğer AK Parti istikametini kaybetmeseydi, İstanbul Büyükşehir belediye başkan adayı Murat Kurum “31 Mart’ta Gazze’deki mazlumlar sevinecek, Gazzeli yavrularımız sevinecek” diyerek Gazzeli çocukları seçim malzemesi yapmayacaktı.
Eğer istikametini kaybetmeseydi, Gazze’de 5 ayı aşan soykırım saldırılarında 31 binden fazla Filistinli katledilirken Türkiye, ‘Utanç gemilerini durdurun artık’ çağrılarına rağmen, İsrail’e silah parçaları, çelik, petrol, dikenli tel ve gıda gibi stratejik ürünler satma ayıbını yaşamayacaktı.
Eğer istikametini kaybetmeseydi, KKM üzerinden 400 milyar lirayı faizcilerin cebine akıtırken, emekliler 10 bin liraya talim etmeyecekti.
Eğer istikametini kaybetmeseydi, gelecek umutlarını kaybeden gençlerimiz ülkeyi terk etmek zorunda kalmayacaktı.
Eğer AK Parti istikametini kaybetmeseydi, dar gelirli insanlar, emekliler 21. Yüzyılda bile hala 1970’li yıllarda olduğu gibi ET Balık Kurumu önünde saatlerce ucuz et kuyruğu utancını yaşamak zorunda kalmazlardı.
Ve en vahim olanı da eğer AK Parti istikametini kaybetmeseydi, özellikle son yıllarda oy kaybetme telaşına kapılarak İslam’ın temel değerlerini fütursuzca siyaset pazarına sürerek inanan insanları bu kadar mahcup etmezdi.
Kuşkusuz bütün bu olup bitenlere rağmen, AK Parti’nin 31 Mart seçimlerinde başarısız olacağının bir garantisi yok, tıpkı 14/28 Mayıs’ta olduğu gibi bu seçimden de başarıyla çıkıp, memlekette her şey güllük-gülistanlıkmış gibi yoluna devam edebilir.
Ama yaşadıkları bütün yoksulluğa rağmen, AK Parti’den vaz geçmeyen geniş toplum kesimleri de biliyor ki memlekette işler hiç iyi gitmiyor, bu zihniyet yapısıyla devam edildiği sürece Türkiye ekonomide de hukukta da eğitimde de kaybetmeye devam edecek.
Belki de biz hep birlikte böyle bir Türkiye’yi tercih ediyoruz. Acılarımıza, yoksulluğumuza aşık olmak böyle bir şey olsa gerek…
Yazarlar
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.09.2025
22.09.2025
19.09.2025
15.09.2025
12.09.2025
10.09.2025
8.09.2025
5.09.2025
27.08.2025
18.08.2025