Mehmet Ocaktan
AK Parti’nin iktidara geldiği ilk günden bu yana elde ettiği seçim başarılarına baktığımızda, toplumun taleplerini doğru anladığını ve politikalarını bu istikamette belirlediğini görürüz.
Ancak 2019 yerel seçimlerinde bu büyü bozuldu. O gün itibariyle ortaya çıktı ki hem mental anlamda hem de icraat anlamında AK Parti artık eski AK Parti değil.
Kendisine gönül veren geniş toplum kesimleriyle gönül bağları kopmuş, halka tepeden bakan, zayıfladıkça “bize oy vermezseniz yeterli hizmet alamazsınız, bize oy vermezseniz doğal gaz bile alamazsınız” gibi tehditlerle korku salan bir parti olmuştu artık…
Oysa AK Parti milletin teveccühüne bu tür jakoben tavırlarla mazhar olmadı.
Düşünün ki bu yeni AK Parti en güçlü argümanı olan “milletin iradesinin üstünde hiçbir irade yoktur” tezinden bile vazgeçti. Hatırlayalım, 2019 seçimlerinde Ekrem İmamoğlu İstanbul’da 13 bin oy farkla kazandığında, millet iradesini unutup “ben oynamıyorum” diyerek seçimi iptal ettirmiş ve İstanbul halkıyla kavga yolunu seçmişti. Ve milletle girdiği bu kavgadan hezimetle çıkmıştı.
Ekrem İmamoğlu’nu topal ördek yapma hevesiyle, her türlü engellemeyi devreye sokmuş, belediyenin yurt dışından bulduğu kredileri bile onaylamamıştı. Güya İmamoğlu’nu cezalandırmayı hedeflemişti ama esas cezalanan İstanbul halkıydı. Ve bu yüzden 31 Mart seçimlerinde İstanbul’u üçüncü kez kaybetti.
31 Mart’ta resmen Türkiye’nin ikinci partisi haline gelen AK Parti, bu tablo karşısında endişeye kapılmış ve bizzat Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ağzından hataları düzeltme ve milletle kavga etme görüntüsünden kesinlikle vazgeçecekleri yönünde mesajlar vermişti.
Ancak yaşanan mağlubiyetin üzerinden daha dört ay bile geçmeden, AK parti gerçek kimliğine dönme niyetinden vazgeçmiş ve milletle inatlaşma politikalarına tam gaz devam etme kararı almış gibi görünüyor.
Çünkü son günlerde AK Parti iktidarı öylesine icraatlara imza atıyor ki bu tabloya bakan herkes, yeni AK Parti’nin artık iktidar olma niyetinin olmadığına karar verebilir.
Mesela Cumhurbaşkanı Erdoğan partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, CHP lideri Özgür Özel’e seslenerek, çok net bir dille muhalefet belediyelerini cezalandıracağını ilan etti adeta… Erdoğan’ın hiçbir tevile mahal bırakmayacak ifadeleri aynen şöyle: “Emeklilere faydanız olsun istiyorsanız belediyeleriniz SGK’ya olan birikmiş borçlarını ödesinler. Şu anda Hazine ve Maliye Bakanlığımız belediyelerin kaynağında bu borçların tahsiline başlayacaktır. Öyle 25 kuruşa simit yok. Milletin varlığını değişik yerlerde harcamaya müsaade yok.”
Ancak hemen hatırlatmakta yarar var, şu anda belediyelerin SGK’ya olan borçların önemli bir bölümü 31 Mart’ta seçimi kaybeden AK Partili belediyelerden kalan borçlar. Bu konuda en dikkat çekici örnek Bursa… Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, AK Partili belediyenin 4,5 milyar lira SGK borcu bıraktığını açıkladı.
Bu arada İstanbul Büyükşehir belediyesi, SGK’ya 2.4 milyar TL borçlarının bulunduğunu açıkladı. Bursa ile karşılaştırıldığında manzara vahim… Daha da vahim bir tablo var, CHP lideri Özgür Özel, CHP’nin devraldığı büyükşehir ve il belediyelerinde birikmiş borç miktarının 56 milyar 500 milyon TL’den fazla olduğunu söyledi.
Bu hali kim nasıl yorumlar bilemem ama bunun en net anlamı; 31 Mart’ta büyükşehirler dahil, Türkiye’deki belediyelerin büyük bir bölümünü kazanan CHP’li belediyeleri cezalandırmak…
Evet iktidar istediği belediyeyi istediği gibi cezalandırabilir, çünkü güç elinde ama bu millet nezdinde itibar kaybeden AK Parti’ye bir prestij kazandırmaz ki… Unutmayalım 2019’da İstanbul ve Ankara’yı kaybeden AK Parti iktidarı, bu belediyeleri beş yıl boyunca cezalandırmıştı. Daha doğrusu bu belediyelere uyguladığı ‘topal ördek’ muamelesiyle esas itibariyle halkı cezalandırdığı için, özellikle İstanbul ve Ankara’da kelimenin tam anlamıyla hezimete uğramış ve neredeyse bütün büyükşehirleri de kaybetmiştir.
Normal siyasi bir akıl bu tür küçük hesaplara milletin itibar etmeyeceğini bilir, hele de siyasi tecrübe açısından usta bir siyasetçi olan Cumhurbaşkanı Erdoğan çok daha iyi bilir. Ama ne hikmetse AK Parti, bu tür yöntemlerin milletle giderek zayıflayan bağlarını tamiri imkansız hale getireceğini çok iyi bilmesine rağmen, aynı yanlışta ısrar ediyor.
Demek ki basiret bağlanması böyle bir şey oluyormuş…
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları

















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
29.12.2025
22.12.2025
8.12.2025
5.12.2025
3.12.2025
1.12.2025
26.11.2025
21.11.2025
19.11.2025
17.11.2025