Mehmet Ocaktan
Uzun insanlık tarihi boyunca sayısız tecrübelerden sonra olgunlaştırılarak insanlığın ortak paydası haline gelen liberal demokratik model, son yıllarda kelimenin tam anlamıyla bir koma hali yaşıyor.
Son çeyrek yüzyılda kanlı totaliter yapılara karşı zafer kazanarak evrensel değerler açısından adeta bir bahar havası yaşatan liberal demokrasi, ne yazık ki milliyetçilik ve otoriterlik karşısında kalelerini bir bir kaybediyor. Çünkü Donald Trump’ın Amerika’sı başta olmak üzere Avrupa ve diğer ülkelerde öylesine güçlü bir milliyetçi dalga yükseliyor ki, epey bir süredir demokratik değerler anlamında vaatlerini yerine getiremeyen liberal demokrasinin bu dalga karşısında ayakta kalması hayli zor görünüyor.
Öyle anlaşılıyor ki yüzyıllara dayanan itaat ve korku kültürü, teknolojik gelişmelerle birlikte güçlenen milliyetçi ve otoriter dalganın üzerinden adeta sörf yaparak insanlığın zihninde yeni bir hakimiyet alanı oluşturmuş durumda.
***
Yeni dönemi otoriter liderlerin başarısından çok, liberal demokrasinin zaafları üzerinden okumakta yarar var. Çünkü gerek Amerika’da, gerekse Avrupa’da otoriter ve faşist liderlere yönelen büyük kitleler, liberal demokratların bölüşümcü vaatlerinin kendileri için olumsuz sonuçlar ürettiğine inanıyorlar. Yani, göçmenler ve Müslümanlar geliyor ve işlerimizi elimizden alıyor korkusu... Buna demokratların entelektüel züppeliklerini ve küçümsemelerini de eklediğinizde, geniş kitlelerin otoriter liderlere yönelişi daha da anlaşılır hale geliyor.
Hangi perspektiften bakarsak bakalım, kapitalist sistemin yapısal bir krizle karşı karşıya olduğu muhakkak. Her geçen gün artan gelir eşitsizliğinin doğurduğu acılar dindirilmeden, en azından asgariye düşürülmeden kapitalist sistemin ayakta kalması da, liberal demokrasinin kitleler nezdinde güven tazelemesi de pek mümkün gözükmüyor.
İmmanuel Wallerstein son çıkan “Kaos ve belirsizlik” kitabında bu konuda şöyle bir tespitte bulunuyor: “Şu anda çok vahşi ve tatsız bir yolculuk içerisindeyiz. Eğer duyarlı davranabilirsek ilk yapmamız gereken şey ahlaki bir seçim siyasi kararlar neticesinde yapılacak olan net bir analizdir. Ancak her halükarda kapitalizmin tarihsel bir sistem olarak ayakta kalacağı noktayı çoktan aştık.”
Kısacası, güç ve şiddet oyunlarının her geçen gün alan kazandığı bir çağda, hukukun üstünlüğüne dayalı sistem tarifinin çok da fazla bir anlam ifade etmediği tatsız bir durumla karşı karşıyayız. Aslında modern dünya siteminin yaşadığı krizi iki ana eksende tarif etmek gerekiyor. Birincisi; liberal demokratik sistem toplumun alt katmanlarının derdine çare üretmekte yetersiz kaldı. İkincisi; liberal demokrasinin siyasal elitleri dünyanın değişik coğrafyalarındaki darbeler ve diktatörlere karşı yeterince demokratik değerleri savunamadılar.
Mesela Mısır’da halkın iradesi gaspedilerek iktidar yeniden generallerin eline geçerken, seçimle işbaşına gelen siyasetçiler mahkum edilirken liberal demokrasinin elitleri ortadan kayboldular. Aynı şekilde Avrupa’da hoşgörüsüzlüğün, İslamafobyanın yükselişi karşısında yeterince seslerini yükseltemediler. Yani demokratik değerleri ve insan onurunu yalnız bıraktılar.
***
Sonuç olarak, eğer mevcut liberal demokratik sistemin daha berbat otoriter bir sistemle değiştirilmesini, sömürünün ve kutuplaşmanın devamını istemiyorsak adil bölüşümün, insan haklarının ve özgürlüklerin herkes için erişilebilir olduğunu göstermek zorundayız. Aksi taktirde yüzyıllara dayanan bir mücadelenin sonucunda elde edilen demokratik değerlerin ölümünü seyretmek zorunda kalabiliriz.
Yazarlar
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"TKP 7. Kongresi "Üzerine Çözümleme ve Eleştirel Değerlendirme... 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUHiç ibret alınsaydı tekerrür mü ederdi? 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDöndün dolaştık yeniden ‘End game’ yokluğuna dayandık 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEYeni aşama başladı mı? 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBarış sürecinde iç siyasetin sahne alma zamanı… 6.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURCHP’nin `Kürt Sorunu´, Kürtlerin sorunlarını çözebilir mi? 6.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALÜcret asgari, yoksulluk azami… 6.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERKanun önünde eşitlik 6.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen Çalıkuşu5 Aralık tecavüzü… 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRİşte faturalar: Şirketi kurduğu gibi ESK ile anlaştı! ‘Genç boğalar’ hep ondan alınmış 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTepki oylarını yönetmek başka, iktidar olmak başka 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir kongrenin düşündürdükleri… 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAdaletsizliğin böylesi 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANZor ve kırılgan sürece girdik! 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan‘Terörsüz Türkiye’ye evet ama mış gibi yaparak mümkün mü? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİTürkiye Yüzyılı okullarda zorbalığı niye durduramıyor? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBahçeli–Öcalan görüşse... 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciErdoğan ne zaman iktidara gelecek? 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu Ergil“Hakikat Sonrası” dünya: “Post-truth” ne demek? 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBireysel borçluluk gerçekten düşüyor mu? 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezBüyüme Buysa Niçin Şikâyet Ediyorlar? 2.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUHaksızlık mı dediniz? 2.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞReel politika, pragmatizm, ilkesizlik, oportünizm batağında AKP 1.12.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.12.2025
1.12.2025
26.11.2025
21.11.2025
19.11.2025
17.11.2025
12.11.2025
10.11.2025
7.11.2025
5.11.2025