Mehmet Ocaktan
Son birkaç ayda özellikle döviz kurunda yaşanan savrulmalar sadece ekonominin dengesini sarsmakla kalmadı, toplum olarak neredeyse hepimizi şizofren yaptı. Alışkanlık gereği ‘her sabah dövizin çılgın yükselişi ile uyandık’ bile diyemeden, dolar gecenin karanlığında sessizce cebimizi boşaltıverdi...
***
Her gün meydanlarda dolara kafa attık, ‘faiz lobisi’ne saydırdık, “Bizi yıkmak için operasyon çekiyorlar” diye bütün dünyaya haykırdık ama sesimizi duyan olmadı. Ve sonunda hamasi hayallerimiz bir işe yaramadığı için ekonominin gerçekleriyle yüz yüze kaldık. Ve tabii ki uzun süredir itibar edilmeyen ve süslü danışmanlar tarafından ‘faiz lobisi’ olarak yaftalanan Mehmet Şimşek acilen nöbete çağrıldı...
Ve ayağının tozuyla Londra’ya uçtu. Muhtemelen ziyaretinde finans ve yatırım çevrelerini ikna etmeye çalışacak. Burada zihinleri kurcalayan soru şu; bir hafta, on gün önce Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan İngiltere’deki aynı yatırım çevreleriyle bir araya gelmiş ve Türk ekonomisini anlatmıştı. Doğrusu on günde bugüne ne değişti pek anlayamadık. Eğer Cumhurbaşkanı’nın açıklamalarından ikna olmadıysalar, Şimşek onları nasıl ikna edecek ki...
Neyse ki birtakım söylem savrulmalarının ardından faizleri yüzde 17’lerin üzerine çekerek piyasaları biraz olsun sakinleştirebildik. İyi güzel de bu macerayı niye yaşadık, dolar neden hepimizin sinir katsayısını artıran bir yükselişle ekonominin ayarlarını bozdu?
Her şeyden önce, iktidarının ilk döneminde ekonomiyi bir üst lige taşıyan AK Parti’nin bugünkü iktidarı döneminde neden ekonominin kırılgan hale geldiğini konuşuyoruz, dolayısıyla önce bunu iyi anlamamız gerekiyor. Sadece kurdaki anormal hareketlilik ekonomide tek belirleyici olamayacağına göre, başka problemler var demektir.
Açıkça ifade etmek gerekirse, piyasadaki güvensizliği derinleştiren ve kuru tetikleyen kâbusun temelinde sistemle ilgili negatif bir algı var. Öyle anlaşılıyor ki, bizzat Cumhurbaşkanı tarafından dillendirilen ve seçimlerden sonra gündeme gelmesi düşünülen altına dayalı yerli ve milli para birimi piyasaları tedirgin etmiş. Ayrıca 24 Haziran seçimleriyle birlikte fiili olarak inşa edilecek olan yeni sistemde Merkez Bankası’nın bağımsızlığı ile ilgili soru işaretleri, maalesef piyasalardaki güvensizliği daha da derinleştirmiş bulunuyor.
Şimdilik Mehmet Şimşek’in söylemleri ve faiz artışıyla geçici de olsa kurda bir sakinleşme sağlanmış bulunuyor. Ama yüzde 18’lere varan faize rağmen, dövizde sert düşüş yaşanması düşündürücüdür. Ve dövizdeki sakinleşme kesinlikle geçici bir sakinleşmedir, eğer seçim sonrasında yapısal reformlar yerine, öngöremediğimiz sistem çılgınlıkları yaşanırsa ekonomide tahmin bile edemeyeceğimiz sıkıntılı günler başlayabilir.
***
Hemen belirtelim, iktidarın 24 Haziran sonrasında cari açık ve enflasyonla mücadele için ciddi tedbirler alması gerekecektir. Yani faiz artışını yeterli bulmayan piyasaları tatmin için, yeni vergiler ve zamlarla ekonomiyi yavaşlatması kaçınılmazdır. Bunun anlamı acı ilaçtır...
Ama kaçınılmaz olan şudur:
- İstikrarın sağlanması için siyasi iradenin, piyasalara ekonomik aklı önceleyen güçlü mesajlar vermesi gerekir.
- Enflasyon ve enflasyon beklentilerini kontrol altına alacak tedbirleri zaman kaybetmeden almalıdır.
- Maliye politikaları konusunda çelişkili mesajlar verilmekten kaçınılmalıdır.
- Para politikaları konusundaki sıkılaştırıcı adımlar, seçimlerle buharlaştırılmamalıdır.
Seçimlere günler kala bu tür tedbirleri konuşmak çok makul ve mantıklı görünmeyebilir. Ama unutmayalım ki, bu seçimlerden 9 ay sonra yerel seçimler var. Eğer 25 Haziran sabahı parlamento çoğunluğunun muhalefetin eline geçtiği bir fotoğraf ile güne başlarsak, belki de yeni bir erken seçimi konuşuyor olacağız. Ama şu muhakkak ki, eğer ekonomik rasyonaliteyi seçimlerdeki popülist uygulamalara feda edersek yarın çok geç olabilir.
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.09.2025
22.09.2025
19.09.2025
15.09.2025
12.09.2025
10.09.2025
8.09.2025
5.09.2025
27.08.2025
18.08.2025