Mehmet Ocaktan
Geçen cuma günü, daha önce AK Parti iktidarında Başbakanlık Müsteşarlığı, Milli Eğittim ve Çalışma Bakanlığı yapmış değerli bilim insanı Ömer Dinçer’in babasının vefatı dolayısıyla Karaman’daydım. Bizim geleneğimizde doğumlar, ölümler ve düğünlerde insanlar dostlarının acılarını ve sevinçlerini paylaşırlar. Bunlar güzel geleneklerdir, çünkü acılar da, sevinçler de paylaştıkça bir anlam ifade eder.
Ama öyle zamanlarda yaşıyoruz ki kadim gelenekler bile insanların yüreğinde hiçbir anlam ifade etmez hale geldi. Son yıllarda özellikle dindar çevrelerdeki yozlaşma ve çürüme gerçekten dayanılmaz boyutlarda. Maalesef ne insani ne de İslami bir değerin kıymeti harbiyesi var... Çok dramatik bir durum ama, herkesin elinden ve dilinden emin olması gereken dindar kesimler ne yazık ki hoyrat ve kadir kıymet bilmez bir görüntü vermekten bile imtina etmez hale geldi.
Neden böyle bir serzenişte bulunduğumu merak edenler olacaktır. Mesele şu; iktidar medyasına mensup bir gazetede, yazının başında belirttiğim cenaze merasimine katılanların neredeyse bir ‘terör örgütü’ mensubu gibi tanımlandığını görünce dehşete kapıldım.
Gazetede “Hayırdır beyler” başlığı ile verilen haberdeki ifadeler şöyle: “Şer ittifakıyla görüşmeleri ortaya çıkan eski Cumhurbaşkanı Gül, Ömer Dinçer’in babasının cenazesinde eski AK Partili Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan’la bir araya geldi.”
***
Anlaşılan iktidar muhafızı gazetecilerin işleri bugünlerde oldukça zor. Bir taraftan tam seçime giderken Fransa’dakine benzer bir “sarı yelek” tehlikesini gösterip seçmeni motive edeceksiniz, bir taraftan da cenaze namazlarına sızan eski AK Partili “Musalla Örgütü”nü namazda basıp, “İşte şer ittifakı” sloganlarıyla muhafızlık yarışında en ön safta cenk edeceksiniz...
Gördüğünüz gibi medyamız ne kadar derin mevzularla uğraşıyor! Cenaze namazlarına sızan gizli mihrakları ortaya çıkarıp, memleketi bir beka sorunu ile karşı karşıya kalmaktan kurtarıyorlar!.. İşin traji-komik yanı bir tarafa, gerçekten çok
tehlikeli bir zihinsel sapma ile karşı karşıyayız.
Bu nasıl bir çürümedir ki bazı insanlar, cenaze namazında saf tutan insanları “şer ittifakı”nın parçası olarak gösterecek kadar insani ve İslami duyarlıktan nasipsiz hale gelebiliyor...
Haberi görünce gayri ihtiyari olarak “Vay be, ben de aynı cenaze namazında saf tuttum, demek ki bilmeden bir musalla örgütünün içine düşmüşüm!” demekten kendimi alamadım. Doğrusu insan sormadan edemiyor, Abdullah Gül, Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan gibi isimler bu memlekete nasıl bir kötülük yapmış olabilirler ki, böylesi acımasız bir itibarsızlaştırma kampanyasının hedefi haline gelebiliyorlar. Bu bir akıl tutulması olmalı, başka türlü izahı mümkün değil. Bu karalama kampanyasını yapanların, geçmişte FETÖ liderine övgüler düzdüklerini düşündükçe kahrolmamak mümkün değil.
Şunu biliyoruz ki, her dönemde siyasi iktidarları destekleyen medya grupları, gazeteciler olmuştur, bu da son derece doğaldır. Ama iktidardan daha fazla iktidarcı bir anlayışla eline sopayı alıp insanların haysiyetleri ve onurlarıyla oynamak, nasıl bir gazetecilik olabilir ki... Böyle zamanlarda Bilge Kral Aliya İzzet Begoviç’in şu sözlerini tekrar hatırlıyorum ve zihnime nakşediyorum: “Her iktidar insanları bozar ve bu bozgunculuğun yıkıcı etkisine ancak Allah’a iman ve ahlaki değerlerin sürekli canlı tutulması faaliyeti karşı durabilir.”
Demek ki bazı insanların yüreklerinde öylesine kin ve nefret duvarları örülmüş ki ‘iman’ ve ‘ahlak’ gibi kavramlar o duvarları aşıp sevgi bir sevgi iklimine dönüşemiyor.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.05.2025
14.04.2025
9.04.2025
4.04.2025
31.03.2025
24.03.2025
10.03.2025
11.02.2025
5.02.2025
23.01.2025