Mehmet Ocaktan
Mesela Yunanlı şair Hesiod vebayı sefalet ve kuraklıkla birlikte Zeus’un zalimane davrananlar için gökten gönderdiği bir ceza olarak kabul eder.
İslam bilginleri vebayı kozmik unsurlara ve deprem gibi yerdeki olgulara dayandırmış ve çokça ilahi bir işaret olarak görmüştür. İslam dünyasında vebanın cinlerden geldiği bile söylenmiştir.
Bilimsel ve teknolojik gelişmelerin büyük merhaleler kaydettiği 21. Yüzyıl’da da, farklı toplumlarda bu tür felaketler karşısında verilen tepkilerin pek fazla değişmediğini söylemek gerekiyor. Batı dünyasındaki bazı Katolik çevrelerde ve özellikle Ortodoks Müslüman dünyada bu zihniyet yapısının hala revaçta olduğu da muhakkak.
Maalesef geçmişte yaşadığı derin travmaların izlerini hala üzerinde taşımaya devam eden Müslüman dünyanın, bugün yaşanan koronavirüs salgını gibi büyük felaketler karşısındaki tepkisi bu “yaralı bilinç”in bir tezahürü olarak ortaya çıkmaktadır. Bu anlayışa göre koronavirüs, “Kapitalist Batı uygarlığı”nın yarattığı bir kötülük simgesidir, baştan çıkarıcı din dışı kutsallığın ürettiği şeytani bir haldir. Evet vahşi kapitalizmin eşitsizlikleri arttırdığı, insani değerleri örselediği bir gerçek. Ancak bütün kötülükleri teknolojik gelişmelerin ürettiğini kabul etmek mümkün değildir, ama eğer akıl ve bilim devre dışı kalmışsa salgın hastalıklar, depremler, yıkımlara yol açan seller gibi büyük felaketleri bir takım muhayyel güçlerle ve hatta “üst akıl”la izah etmek kaçınılmaz hale gelebilir.
Açıkça ifade etmek gerekiyor ki, bu zihniyet yapısının tedavisi bulunmamaktadır. Zira onlara göre “Kapitalist Batı uygarlığı”, salgın hastalıkları ve büyük depremleri Türkiye ve benzer ülkeleri dışarıdan kontrol edebilmek, içeriden ekonomik, siyasi ve kültürel anlamda karıştırabilmek için icat etmiştir.
Bir bakıma halisünasyon görüntüsü arzeden bu yaklaşımların deli saçması olduğunu biliyorum, ama ne yazık ki bu düşünceler günümüzde gazete köşelerinde yazılıyor ve tartışılıyor.
Bu öylesine patolojik bir durum ki eline kalem alan birileri çıkıp “Allah’a şükürler olsun, inkıraz geldi modern dünyaya! Yakında yeni koronavirüsler her yeri saracak. Laboratuvarları, deneyleri, ilaçları, temiz dünyaya karşı düşman olan bilimi çare olamayacak. Ardından depremler vuracak beline beline. Allah’a meydan okuyan yüz katlı Towersleri, gökdelenleri başına yıkılacak” şeklinde hezeyanlar üretebiliyorlar.
Diyelim ki koronavirüsü de, büyük depremleri de bütün kötülüklerin merkezi olan modern kapitalist dünya ve onun icat ettiği teknoloji üretti. İyi güzel de, henüz teknolojinin var olmadığı geçmiş yüzyıllarda milyonların ölümüne yol açan büyük salgınlar ve depremler kimin icadı?
Mesela, 1347-1351 yılları arasında Avrupa’da büyük yıkımlara yol açan “Kara Veba” salgını neredeyse nüfusun üçte birini yok etti. Salgın Ortadoğu, Hindistan ve Çin de dahil olmak üzere yaklaşık 100 milyon kişinin ölümüyle sonuçlandı.
Osmanlı toplumu 100 yıl veba afetiyle kırıldı. Depremlerde, sellerde, yangınlarda binlerce insanını kaybetti. Çekirge saldırılarını yaşadı. Mesela 1501 yılında İstanbul’da görülen veba salgınında yaklaşık 25.000 kişinin ölmüş olduğu tahmin edilmektedir. Veba salgınları, 16. yüzyıl süresince de İstanbul’u adeta esir almış, şehirde yıkıcı sonuçlara yol açmıştır. 1591- 1592 yılları arasında şehri esir alan veba salgınından dolayı günde yaklaşık olarak 325 kişinin ölmüş olduğu düşünülmektedir.
Galiba Allah’ın verdiği aklı kullanma sıkıntısı çeken, bu yüzden de bilimsel gelişmeleri kavrayamayan hezeyan üreticilerinin, en azından biraz tarih okumalarında sayısız faydalar bulunmaktadır.
Yazarlar
-
Mehmet Ocaktanİktidar, Bahçeli’nin hukuk uyarılarını dikkate almalı 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Azerbaycan Turan yolu’ 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün8 Ağustos mutabakatı… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciDemokrasi işgal edilirse… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKomisyon'un çimentosu Bahçeli 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURRojbaş İmamoğlu, geçmiş olsun Evre ve yeni YAE’cilere dostane uyarılar… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.08.2025
4.08.2025
14.07.2025
7.07.2025
30.06.2025
2.06.2025
26.05.2025
14.04.2025
9.04.2025
4.04.2025