Mehmet Ocaktan
Aslında bugün içimden hiç yazı yazmak gelmiyordu, muhtemelen kıştan bahara geçişin küçük kırgınlıkları da insanın ruhsal dünyasını olumsuz etkiliyor. Ancak memlekette yaşanan soğan-patates şenliklerini görünce müthiş bir duygu karmaşası yaşadım ve bir anda bu şenliğe katılmazsam hayatımda bir eksiklik olacağı hissine kapıldım.
Hemen belirtelim, iktidar “soğan-patates lobisi”ne karşı müthiş bir zafer kazanmış durumda… Bilindiği gibi iki yıl önce soğan-patates üreticileri ürünlerini depolarda saklayarak fiyatların yükselmesine yol açtıkları gerekçesiyle “hain” ilan edilmiş ve Türkiye’nin bütün şehirleri soğan-patates çadırlarıyla donatılmıştı. Gerçi AK Parti biraz da bu çadır manzaraları yüzünden yerel seçimlerde büyük hezimet yaşadı ama neyse…
Çünkü dünyanın hangi ülkesinde olursa olsun bu tür çadır görüntüleri fukaralık göstergesidir. Eğer siyasi iktidarlar halkın en doğal gıda ihtiyaçlarını uygun fiyatlarla temin edemiyorlarsa, meydanlarda “ekonomimiz uçuyor” söylemlerinin toplumda bir reel karşılığının olması mümkün değildir.
Özellikle yerel seçimlerde yaşanan hezimetin ardından, artık iktidar da çağ atladı… Önce çiftçiyi komploculuktan azat etti, devletin vali ve kaymakamları fakir fukarayı toplayarak 10 kiloluk kuru soğanla 20 kiloluk patates çuvallarını törenle dağıtmaya başladılar.
Doğrusu ortaya çıkan manzarayı görünce bu törenlere eğlenceli demek içimden gelmiyor. Her ne kadar davul ve zurnayla bir şenlik havası oluşuyorsa da, ihtiyaç sahiplerini şovun parçası haline dönüştürmek son derece yaralayıcı… Düşünün ki soğan-patates tırları şehrin girişinde davul zurnayla karşılanıyor ve kurulan kürsülerden fakir fukaraya, cumhurbaşkanının himmetiyle bu yardımların geldiği nutukları atılıyor.
İhtiyaç sahiplerini kuyruğa sokup soğan-patates çuvallarıyla valilerin, kaymakamların zafer pozu vermesinin hikmetini galiba hiç anlayamayacağız. Oysa iktidara iliştirilmiş medya şu günlerde müthiş bir zafer coşkusu yaşıyor… Boy boy yayınlanan fotoğraflarda zafer kazanmış komutan edasıyla poz veren valilerin, kaymakamların önünde başı öne eğik bir şekilde soğan çuvalını teslim alan ihtiyaç sahiplerinin o hüzünlü görüntüsü muhtemelen onlara muktedir olmanın, ya da muktedirlerle kol kola olmanın hazzını yaşatıyor.
İşte Patates-soğan çadırlarından sonra ekonomide geldiğimiz başarı hikayesinin son resmi bu… Yoksulluğun yenildiğini, artık ülkede fakir kalmadığını bütün dünyaya ilan eden Türkiye, davul zurna eşliğinde fakirlere soğan-patates dağıtıyor…
Almanya, Fransa, İngiltere, Kanada ve Amerika da bizi bu yüzden kıskanıyor, refah toplumu haline gelmemize tahammül edemiyorlar. Çünkü onlar ‘sosyal devlet’in ne anlam ifade ettiğini bilmiyorlar. Oysa biz açlık sınırının altında yaşayan milyonlarca insanımıza soğan-patates dağıtıyoruz, askıda ekmek kampanyaları başlatıyoruz ve evlerine kömür-makarna göndererek ne kadar yüksek insani hasletlere sahip bir ülke olduğumuzu bütün dünyaya gösteriyoruz…
Şu anda Türkiye’de yaşanmakta olan bu absürt hal, aslında siyasi bir yenilmişliğe işaret ediyor. Çünkü ilk on yılında olduğu gibi güçlü siyasi akla sahip olan bir AK Parti’nin böylesine soğan-patates görüntüleriyle övünen bir Türkiye’den öncelikle kendisinin rahatsız olması gerekir. Bilir ki bu görüntüler ekonomik iflasın ve siyasi tükenmişliğin resmidir.
Ekonomide hiçbir dönemde olmadığı kadar derin bir kriz yaşıyoruz ama kendimizi teselli etmek için Karadeniz’de gaz buluyoruz. Turizmde batıyoruz ama Ay’ı fethe hazırlanıyoruz. Salgın felaketinde birinciliğe koşuyoruz, aşımız yok ama başka ülkelere aşı hibe ediyoruz.
Büyük ve güçlü ülkeyiz ama Merkez Bankası’nın 128 milyar dolarının başına ne geldiğini bir türlü öğrenemiyoruz…
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.11.2025
7.11.2025
5.11.2025
3.11.2025
27.10.2025
20.10.2025
13.10.2025
8.10.2025
6.10.2025
1.10.2025