Mehmet TIRAŞ
Bir toplumun demokratik bir sistemle yönetilip yönetilmediğinin değişmez göstergesi, iktidarın topluma “hesap verip vermediği”dir.
Demokrasi literatüründe bunun adı saydamlıktır.
İktidar hukukun denetimine girmiyor, muhalefeti baş ağrısı görüyor, temel hak ve özgürlükleri tanımıyorsa, o ülkede demokrasiden ve kuvvetler ayrılığından söz edilemez.
Siyasal iktidarın vergileri nasıl harcadığının hesabının sorulduğu en önemli siyasi denetim süreci de, Mecliste ’ki bütçe görüşmeleridir.
Geçen hafta TBMM’de bir hafta süren bütçe görüşmeleri vardı…
Bütçe görüşmeleri değil de sanki bir meydan kavgası vardı.
Muhalefet milletvekillerini komaya sokmaktan tutunda, hakaretler, tehditler, iftiralar,singaf sözler ve yumruklar havada uçuştu.
Özellikle de İçişleri Bakanlığı bütçe görüşmesi tam bir cenk alanı gibiydi.
Muhalefetin iktidara harcamaları konusunda ki sorularına, ciddi ve inandırıcı cevaplar vermek yerine, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu terör estirmeyi tercih etti.
Mecliste bütçe görüşmelerini izlerken gözden kaçan ilginç bir fotoğraf karesine rastladım…
Milli Savunma Bakanlığı bütçesinin kabulünün ardından iktidar milletvekilleri, Savunma Bakanı Hulusi Akar’ı tebrik etmek için sıraya girdi.
Bütün bakanlara aynı şeyi yapıyorlar mı, bunu bilmiyorum.
Ancak, bu görüntüden yola çıkarak Hulusi Akar’ın savunma bakanlığı bütçe konuşmasını yeniden dinledim.
”Ordumuz, gururumuz, peygamber ocağı” gibi bildik klişe sözlerden başka ilginç ve çarpıcı bir analize rastlamadım.
Peki, Akar’a bu ilgi neyin nesi?
Belli ki konuşmasından dolayı değildi.
Sadece bütçenin kabul edilmesi kutlaması mıydı?
Yoğun ilginin başka bir anlamı var mı?
Hulusi Akar Erdoğan’dan sonra bakanlar kurulunda ve partide en güçlü aktörlerden bir olduğu söylenip durur. Hatta CHP grup başkan vekili Engin Atalay bir televizyon konuşmasında; Erdoğan’ı etkileyen tek kişinin Hulusi Akar’ın olduğunu söylemişti. Milletvekillerinin Akar’ı tebrik etmek için sıraya girmeleri, Engin Atalay’ı teyit eder gibiydi… İktidar vekilleri Erdoğan’a Akar üstünden mi ulaşıyorlar?
Mecliste ki bu çarpıcı görüntülerden çıkıp…
Biz savunma bakanlığı bütçesine dönelim.
Savunma bakanlığının bütçesi üzerine kimler söz almış diye bir araştırma yaptım, söz alana rastlamadım.
Her askeri bütçe görüşmelerinde olduğu gibi iktidar muhalefet fark etmiyor ve gelenek değişmiyor, siyasiler hep üç maymunu oynuyorlar.
2023 savunma bütçesi 182 milyar 700 milyon lira olarak kabul ediliyor.
Milli gelir 2008 yılında 800 milyar dolar,2022 yılına gelince de aynı yerinde sayıyor ama…
2012-2021 yılları arasında,9 yılda askeri harcamalar ise yüzde 63 artıyor.
2021 yılı NATO verilerine göre ise Türkiye Milli gelirinin yüzde 1.6’sını askeri harcamalara ayırırken, Yunanistan ise milli gelirinin yüzde 3.8’ni askeri harcamalara ayırıyor.
Savunma bütçesinin 88 milyarı personel giderleri olarak gösteriliyor…
Personel giderleri bütçe konuşmalarında söz konusu edilmemiş…
Personel giderlerinde sözleşmeli bir Erle, General ve yüksek rütbeli subaylar aynı maaşı mı alıyorlar?
Bu konuda genelleme yapmışlar.
Bilindiği gibi yıllardır kamuoyu kendi vergileriyle ödediği askeri bürokratların ne kadar maaş aldığını bilmez, garip bir şekilde bu konu gizlenir, Mecliste ‘de kimse sormamış?
Savunma bütçesi görüşmelerinde;11 yıldır Suriye topraklarına askeri operasyonlar düzenleniyor, yüzün üstünde asker şehit verilmiş, bir yerde Suriye ile düşük yoğunluklu savaş içindeyiz ama, kimse bunun ekonomik külfetini Meclis’te dile getirmemiş?
Savunma bütçesini okurken gözüm Ordu Yardımlaşma Kurumu (OYAK) üzerine bir söz söyleyen olmuş mu, diye baktım…
OYAK konusunda hiç mi hiçbir söz edilmemiş.
Hâlbuki yıllardır sözleşmeli binlerce asker ve yedek subaylar OYAK’a üye yapılmıyorlar ve OYAK’ın haklarından, yararlandırılmıyor?
Dahası var…
Sözleşmeli askerler ve yedek subaylar orduevlerinden ve Ordunun sosyal tesislerinden de, yararlanmıyorlar.
Savunma bütçesi görüşülürken bu sorun gündeme gelmez mi, bu adaletsizliği kim dile getirecek, nasıl çözülecek?
İktidar bunları dile getirmiyor anladık ta, ya muhalefet neden bunları gündeme getirmez?
Savunma harcamasının bir de NATO boyutu var…
NATO’nun 30 Müttefik ülkesi arasında savunma harcamalarında ilk altı ülke şöyle sırlanıyor:
Birinci, ABD ve savunma harcaması 811 milyar dolar ve bizim milli gelirimizden fazla,
İkinci, sırada İngiltere var 72 milyar dolar,
Üçüncü, sırayı Almanya alıyor 63 milyar dolar ile,
Dördüncü, sırada Fransa var 57 milyar dolarla,
Beşinci, sırada Kanada takip ediyor 27 Milyar dolarla,
Altıncı, sırayı Türkiye alıyor 16 Milyar dolar ile.
30 NATO ülkesinin 2021 yılı verilerine göre yıllık savunma harcaması, 1 Trilyon 200 milyar dolar.
Yılda 50 Milyar dolar ayrılsa dünyada açlık sorunu çözülüyor.
Geçen yazımda bir konuya dikkat çekmiştim; AKP milletvekillerinden eski savunma bakanı Nurettin Canikli; ”akıllı bir bombanın kullanılması ülke bütçesine 20 milyon liraya mal oluyor” demişti.
Savunma bütçesindeki artış meclis gibi bir yerde çok yönlü ve köşeli bir şekilde niye tartışılmaz?
Savunma ve İçişleri bakanlığı bütçeleri; partili Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçildikten sonra, tabu haline geldi.
Bu iki bakanlıkla ilgili olumsuz bir soru, bir eleştiri veya haber olduğunda, ülkenin bekası ve güvenliği üzerinden yanıt veriliyor, haber yapan gazeteci ve gazetesi, partiler ve siyasiler hedef gösteriliyor.
Temel hak ve özgürlükleri tanımayan, yargıyı muhaliflerine karşı sopa olarak kullanan, eşit vatandaşlık hukukunu uygulatmayan, sandık sonucunu kendine göre tanımlayan ve harcamasının hesabını vermeyen bir siyasal iktidar ve rejim var…
Biz Cumhuriyeti demokrasi ile taçlandırmadığımız sürece hiçbir şey değişmeyecek..
Bunu da en güzel savunma bütçesi görüşmeleri anlatıyor.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
18.06.2025
16.06.2025
9.06.2025
2.06.2025
26.05.2025
19.05.2025
16.05.2025
12.05.2025
5.05.2025
28.04.2025