Mehmet TIRAŞ
Tartışmaya edebi tadı ve ilgiyi veren tartışmaya katılan konukların konularına vakıf olması, derinliği, aydın vasfı,üslubu ve seviyesi belirler ..
Eğer bir tartışmada saygı,seviye,hoşgörü ve dinleme kültürü yoksa,tartışma tartışma olmaktan çıkar ve tam bir horoz dövüşüne döner..Böylesi seviyesiz tartışmaların reytingi seviyeli tartışmalardan yüksek olduğunu da belirtelim.
Reytingi yüksek olan ama edebi olarak bir tat vermeyen televizyon kanallarında; zihninizde düşünsel olarak burgu gibi işlemeyen,edep dışı hakaretlerin hava da uçuştu tartışmalar sürüsüne bereket ,kırıla gidiyor.
Tartışma,bir yarışma mıdır yoksa karşında olanı mat etme oyunumudur?..
Maalesef istisnalar dışında bizde mat etme veya oyundan diskalifiye bırakma anlayışıyla bu tartışmaları izliyoruz.
Tartışma programlarında moderatörün rolü çok önemlidir,eğer programı yöneten kişi konusuna vakıf ve objektif değilse,tartışmacı konukları birbirine düşürdüğü gibi,gerçi bunu bilinçli yapan çok gazeteci geçinen kişiler var, içinden çıkılmaz bir duruma düşürür tartışmaya katılanları.
Tartışma programını düzenleyen de, katılımcı konuklarda seçici davranmak zorundalar,yoksa kimse kimsenin niyetini ölçme şansına sahip değil,tanınayım ve topluma düşünsel olarak bir şey vereceğim derken, rezil rusvay olma da var; böylesi milyonları etkileyen televizyon gibi etkileyen medyanın amiral gemisi,düşüncen olan silahınla kendini toplumun önünde vurdurur.
Bunu nasıl belirleyeceksiniz insan oğlu kavun değil ki koklayarak seçesin..
Burada izlenecek yöntem hem program yapımcısı hem de katılımcı olanlar seçici olmaktan başka bir yol gözükmüyor.. Ama tartışma kültürü çok farklı bir alana giriyor ve bunun okulu yok gibi bir şey.Başka bir sıkıntısı canlı yayınlarda söz size gelince; fazla düşünme şansınız olmadığı gibi ağzınızdan çıkan sözü geri alma şansına da sahip değilsiniz;görünen yanı ile değil tartışmalara görünmeyen yanınızla belirleyici olmaya çalışıyorsunuz…Canlı yayında tartışmak yazılı medyada yazı ile polemik yapmaya hiç benzerli yok.
Tartışmacı olarak program süresince hem iyi bir dinleyici olacaksınız,hem dinlediklerini akıl süzgecinden geçirip bir düşünceye çevirip,farkınızı ortaya koymak için karşı atağa geçeceksiniz,hoşgörüyü elden bırakmayacak,karşıdan size saldıranın da seviyesine düşmeden duygularınızı bastırıp,ses tonu ve üslup da önemli,bunların hepsini bir arada becerebiliyorsanız bir anlamı oluyor; yoksa hiç sevmediğin insanın yanına düşmek, an meselesi olur ve farkınız da kalmaz. Beden dilinizle sözleriniz birbirini tamamlar ise izleyiciler üzerinde düşünsel anlamda bir kalıcı iz bırakırsınız..Yani Japonların Kaizen(toplam kalite) sistemini uygulayacaksınız.
Bir konuyu,sorunu,olayı,tarihi,edebiyatı veya sanatı tartışırken mutlaka,bildiğiniz; yani konusuna vakıf olduğunuz konuyu tartışmalısınız,eğer her şeyi bilir bir hava da her konuya girerseniz kendi ipinizi kendiniz çekmiş olursunuz.
Kimlerle tartışma olur?
Başta konusuna vakıf olanla ve sorusunun kendisinde cevabı olanla tartışma yapabilirsiniz.. Kendisinde sorusunun cevabı olmayanla tartışma yapmaya kalkarsanız,havanda su döversiniz.İnsanın doluluk oranını,düşünce boyutunda karşındaki insanın düşünsel zenginliğiyle fark edersiniz,düşünce yoksuluyla tartışmaya girmeniz,tartışmak istediğiniz konuya hiçbir katkısı olmaz.
Eğer bir tartışmacı iki sözünden birinde kendinden bahsediyor;ben de sizin dediğinizi söylemek istiyordum veya tam da oraya gelecektim,diye sorulara böyle cevap veriyorsa; bu tartışmacının çokta donanımlı ve konusuna da vakıf olmadığının işaretleridir.Birde klişe sözlerle her sözünü tamamlaması da,düşünce debisinin ölçüsünü gösterir.
Niye tartışırız?
Bir konuyu aydınlatmak,bertaraf etmek,sorunun çözümüne katkı sunmak veya bir projeyi hayata geçirmek,insanlığın nereden gelip nereye doğru gittiğini etüt etmek için yaparız..Neyi tartışırsanız tartışın ve konunuza ne kadar hakim olursanız olun, gerçek özgürlüğün sahiplerini ve konunun uzmanlarını,siyasi muhataplarını tartışmaya katmazsanız bir arpa boyu yol almazsınız.Bizim tartışma geleneğimiz çok sesliliğe dayanmadan çok devletin sınırlarını belirlediği alanlarda sürer,biz de devletin sınırlarını çizdiği tartışmaları aştığımız süreç olarak; tarihi açısında çok küçük bir dilime dayanır yirmi-yirmi beş yıl gibi kısa mazisi vardır çokseslilik anlamında..Hala da devleti kutsayan bireyi kul sayan bir sosyal-ekonomik ve siyasi tartışmaların etrafında dolaşmaktayız.Tabu olan Kürt,Ermeni ve Kıbrıs meselesi objektif ve rasyonel bir düşüncenin öne çıktığını görmek çok zordur..Birde din,ırk ve mezhep tartışmaların içine girince tam bir kör dövüşüne döner.Çoğunluğun ve devletin kabul etmediğini tartışmaya açmak ;kavram,kurum ve ilkeler üzerinden düşüncelerinizi ortaya koymak ,buz üstünde koltuk değnekleriyle yürümeye benzer.
Bizim gibi demokrasisi gelişmemiş toplumlarda;düşünce özgürlüğünün yaşam biçimine dönüşmediği yerlerde gerçekten özgürce tartışmakta ayrı bir sıkıntı vermektedir,can güvenliğiniz açısından..Hele devleti eleştiriyorsanız,düşünceleriniz devletin ideolojisiyle örtüşmüyorsa işiniz zor olmaktan öte zamanınız adliye koridorlarında ,mahkemelerde ve hapishanelerde geçer.
Vereceğimiz iki örnek her şeyi özetlese gerek..
Çetin Altan 68 yıllık yazarlık hayatında bir düşünce suçlusu olarak 312 kez ağır cezada yargılanmış,hapis yatmış işkenceden geçmiş..Doç.Dr.İsamil Beşikçi bir akademisyen olarak Kürt sorunu üzerinde bilimsel çalışmalar yaptığı için ömrünün neredeyse üçte birini ,21 yılını ceza evlerinde geçirmiş bir entelektüel.
Bizde düşünceleriniz ve tartışmalarınız,çoğunluğun talebiyle örtüşüyor,çoğulculuğu ve bireyin özgürlüğünü önemsemiyorsanız bir sıkıntı olmaz..Tersinin savunursanız başınız da dertten kurtulmaz.
Bizde kutsallar üzerinden tartışmalar olmadığı gibi,insan odaklı da siyaset yapılmaz.Böyle bir kültürün içinde debelenip duruyoruz.
TBMM’deki kavgalar her şeyi özetlemiyor mu;çocuk ailenin,mecliste bir toplumun aynasıdır.
Bütün tartışmalar birlik -beraberlik,kardeşlik tekerlemesiyle başlar,ötekileştirme ve aynılaştırmanın mayasını atarlar.Bireyi kendi haline bırakmazlar.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları











































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.12.2025
15.12.2025
8.12.2025
1.12.2025
24.11.2025
17.11.2025
11.11.2025
10.11.2025
3.11.2025
27.10.2025