Mehmet TIRAŞ
Ben yazıya oturduğumda Polisin Taksim Gezi Parkında toplanmış kalabalığı dağıtmak için harekete geçtiğini tazzikli su, biber gazı ile kalabalığı dağıtmaya başladığını televizyon kanalları yayın akışlarını değiştirip canlı yayına geçtiler.Tabi dünya basını da bu gelişmeleri yayın akışını değiştirerek canlı yayından Taksimden haber yaptığını anlatıyordu bir televizyon muhabiri..Polisle göstericiler arasında çatışma gecenin geç saatlerine kadar İstanbul’un ara sokaklarında sürerken; diğer illerden de polisle göstericiler arasında çatışma haberler geliyor görüntüler veriyordu televizyonlar.
27 Mayıs 2013 günü Erdoağn’ın üç beş çevreci çapulcusu Taksim Gezi Parkında ağaçların kesilmesine karşı çıkması ve BDP İstanbul Milettvekili Sıırrı Süreyya Önder’in iş makinelerinin önüne kendini atmasıyla;ülkenin gündemi birden değişti ve bambaşka bir ruh haline büründük toplum olarak.
.Sorunlarımızla yüzleşmekten ve çözmekten çok; iç ve dış düşmanlar senaryoları yazmaya başladık…Ama bizde halk arasında bir güzel söz vardır;”el elin aynasıdır” diye..
İçeride böyle Gezi direnişiyle gündem olurken; dış dünya da bambaşka hiç hesap edilmeyecek düzeyde olumsuz haberler yayınlanıyor hem de ;Suriye iç savaşını ve diktatör Esad’la ilgili haberleri gölgede bırakırcasına…Yabancı yazılı basın Taksim direnişi haberlerini manşetten verirken, görsel medya da birinci sıradan canlı verdi tüm dünyaya.AB,ABD ve BMÖ direnişçilere yapılan devlet terörünü kabul edilmez olarak açıklamalar yaptılar.
İşte dış basından Gezi direnişiyle gündemden düşmeyen ve süreklilik arz eden; uzun ama kısaltarak etkili haberlerden bir demet:
Financial Times:”Erdoğan,son savaşını veren bir komutana benziyor..”
Guardian:”Sonunda hep meydan kazanır” diye haberler yaparken,birde yorumlar ve analizler yapılıyordu Türkiye deki sosyal patlamalar..İşte o yorumlar..
“Hükümetten duyulan büyük bir hayal kırıklını yansıttığı çok açık.Ama bu hayal kırıklığının kendini muhalefet partisinde değil de sokaklarda belli etmesi de çok önemli.Bu bize aynı zamanda şunu gösteriyor:Muhalefet partileri artık Türk politikasında anlamlı bir rol oynayamıyorlar.”
Meydanda killer kim?
“AKP’nin gidişatıyla aynı fikirde olmayanlar…İslam’ın Kamusal alanda büyüyen rolünden rahatsız olanlar…Bir çok gazetecinin hapiste olmasını eleştirenler…Belli şirketleri kokutmak için devletin gücünün vergilendirmede kullanılmasından endişe edenler…Türkiye’deki politik sistemin denge mekanizmasının giderek zayıflamasından kaygı duyanlar…”
İş Nereye Varır?
“Hükümetin nasıl cevap vereceğini bilmiyorum.Ama AKP’nin iktidara gelmesinin aşağı yukarı 10 yıl sonra nerede olduğumuzu gösteriyor.”
Başka Ülkelerdeki kalkışmalarla benzerlik var mı?
“Mümkün.Herkesin başka yerlerde neler olduğunu takip edebildiği bir dünyada yaşıyoruz.Ama bu olay başka protestolar olmasa bile yine olabilirdi.Çünkü dinamikler,bu hükümetin tüm güçleri elinde toplamasını yansıtıyor.Ayrıca ben bunun Wall Street işgalleirnden daha ciddi olduğunu düşünüyorum.Onların uyumlu bir politik ajandası yoktu.Bu daha ciddi.
Sosyal Medya faktörü nerde?
“Sosyal medya bir şeylerinin sebebi olamaz.Sadece bir araçtır.”
Başbakan sosyal medyayı suçladı.
“Evet bence en ilginç sorulardan biri de AKP’nin içindeki farklı kişilerin nasıl reaksiyon gösterdikleri.Güç kullanmayı savunanlardan görmezden gelenlere..Bakın bu insanların bazı meşru talepleri var,bunları müzakere etmeliyiz diyenlere bir çok farklı tepki oluştu.Hükümetin bu farklı düşüncelerden nasıl etkileneceğini görmek çok ilginç olacak.Türkiye’yi izlerken bence en ilginç politik mücadele AKP ve muhalefet partileri arasındakinden çok AKP’nin içinde yaşanıyor.”
Ama kalabalık doğrudan Başbakanı alıyor.
“Başbakan eğer uzlaşmayı,müzakereyi reddederse,halkla karşı karşıya gelmeye karar verirse yenebilir de daha fazla muhalefet oluşmasını da tetikleyebilir.Ama bugünkü sistemde Başbakan elinde çok geniş bir otorite bulunduruyor.Ve tam anlamıyla bir sembol oldu.Erdoğan sadece devletin başı değil,devletin bir sembolü.
ABD’nin önde gelen bütün Amerikan yönetimleri üzerinde etkili Dış İlişkiler Konseyi Başkanı Richard Haass ile yapılmış ”Veletler işleri nasıl da karıştırdı” başlıklı bir röportajı Hürriyet Gazetesinden aldım bu açıklamalrı..
Bu röportajda altı çizilmesi gereken önemli tespitlerden biri Erdoğan’ın tek adama oynaması ve hiç kimseyi başta partisi olmak üzere ciddiye almadığı,olayların üstüne daha sert gideceğini okuyoruz.
Erdoğan, muhalefetsiz bir demokrasiyle ülkeyi yönetmek istiyor;sokağa çıkan her kişiyi provokatör,birden fazla çıkana üç beş çapulcu, göz altına alınanlara terör örgütü üyesi,terörist ve yakınlarını ve yanında yer alanları da illegal örgütün destekçileri,dış güçlerin oyununa gelenler,diyerek hak arama diye bir şey tanımıyor ve nobranlığa devam ediyor.
Başbakan’ın karşısına Gezi direnişinde olduğu gibi kitlesel bir eylemle karşı konulduğunda;Erdoğan, parti örgütlerini yandaş medyasını ve devletin kamusal gücüyle seçmenlerini sokak dökerek, kitlesel bir gövde gösterisi yapıyor Kuzey Afrika dan döndükten sonra yaptıkları gibi.
Bir sorun varsa bunu çözmedikçe isterseniz bir değil beş milyon insanı arkanıza alın o sorun sizi gölgeniz gibi sizi takip eder,peşinizi bırakmaz ve hiç beklenmedik bir anda karşınıza çıkacaktır…
PKK’ya da böyle bakıyordunuz ama en sonunda Öcalan ile masaya oturdunuz doğru da yaptınız, gelin ülkenin gündemine oturan Gezi direnişiyle gündeme gelen demokratik haklara da kulak verin yol yakın iken..
Taksim de ve ülkenin diğer illerinde meşru yollardan hak aryan insanlara uyguladığınız tam bir, devlet terörü..
Bizde muhalefette olan devletin güvenlik güçlerinin orantısız güç kullanılması devlet terörü olarak analiz edilir;iktidara gelince de bu devlet terörünün ismi değişir ve kamu düzenin sağlamak,vatandaşın can ve mal güvenliği için yapılmıştır,demokratik ülkelerde de böyle yapğılıyor,diye polise övgüler dizerek değiştirilir.
Erdoğan, demiyor muydu Refah Partisi İstanbul İl Balkanı iken hazırlattığı Kürt raporunda;devletin Güneydoğu da yaptığı PKK’dan farkı yok fazlası var, Kürtlere tam bir “devlet terörü” uygulanıyor,diye..
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
18.06.2025
16.06.2025
9.06.2025
2.06.2025
26.05.2025
19.05.2025
16.05.2025
12.05.2025
5.05.2025
28.04.2025