Mehmet TIRAŞ

Gözden kaçan ve basından seçmeler
16.07.2013
2259

 Mısırdaki askeri darbeyle yatıp kalkıyoruz ama etrafımızda neler olduğunu yandaş medya adeta göstermemek ve haberdar etmemek için elinden  geleni yapıyor,tabi bu arada da malı da birileri götürüyor.

Fikri takip yaparak gazete okumak,yazı yazmak çok ilginç bir duygudur, bunu düzenli yaptığınızda;çok şey fark edersiniz manşet olacak haberler üçüncü sayfa haberleri olur, hem de kibrit kutusu kadar verirler.Acaba önemsemedikleri mi için iç sayfaya fark edilmeyen bir yere koyarlar sizin manşet yapmak istediğiniz haberi,diye kendi içinizde tartışır düşüncelerine  önem verdiğiniz kişilerle görüş alış verişinde bulunursunuz.

Aslında o manşetlik olacak haberi vermezsiniz yandaşlık yaparsanız;çünkü iktidara yakın bir gazetede yöneticilik veya yazarlık yapıyorsanız,patronunuzun işini,siyasette ikbal arıyorsanız, hele de akçeli işlerin içindeyseniz,mesleğinize ihanet eden biri olursunuz, bunu da övünerek yapar,başka bir iktidar değişikliğinde ise günah çıkartırsınız; hele bir sor,nasıl şartlarda onu yazdım veya konuştum,diye bunun çok örnekleri var; daha da sık göreceğiz bir  iktidar değişikliği olsun ;ne dalkavuklar ve oportünistler çıkacak ortaya.Yiğit Bulut bu konuda bir numuneliktir,diğerlerini saymaya gerek yok.

Kısa böyle bir medya özgürlüğü üzerinden bir tarif yaptıktan sonra,dalkavuk medyanın görmek istemediği iç sayfalara sıkıştırılan ama Taraf gazetesi gibi baş sayfadan tepe haberi olarak verenlerinde hakkını da teslim etmeliyiz.

İşte iki haber gündem belirlemesi gereken.

AKP’nin 10 yıllık iktidarında tam 8 bin 743 cami yapılmış.Akp’e iktidara geldiğinde cami sayısı 2012 yılında 75 bin 941 iken; şimdi 84 bin 684 olmuş.Her yıl ortalama 873 cami yapılmış.Yine AKP iktidara geldiğinde Diyanet İşler Başkanlığının (DİB) bütçesi 5 bakanlığa eşit iken; şimdi 11 bakanlığın bütçesine eşit.Akp iktidara geldiğinde DİB’lığı devlet protokolünde 51. Sıradaydı, şimdi 10’cu sıraya getirildi.DİB’lığı sosyal hayatın her alanına siyasi iktidarın isteği doğrultusunda dini ve mezhepsel  görüşler beyan ediyor;Kürtaj yasağı,Cem evleri gibi.DİB’lığı her yıl 10 bin kişilik  kadro talep ediyor Maliye bakanlığından,DİB’ lığına alınanlar buradan da başka kurumlara geçerek devlette kadrolaşma yapılıyor.DİB’ lığında 130 bin kişi çalışıyor içinde bir tane Alevi ve gayri Müslim yok, hepsi Sünni mezhebinden.Ama Sünni olmayanların vergilerini löpür löpür götüryorlar,çünkü paranın dini ve mezhebi yok.

Bir başka ciddi haber Taraf gazetesinden başkası görmemiş nasıl oluyorsa bu görmemezlik,bir dönem yandaş medyanın kaçırmadığı haberlerdi bunlar ama şimdi askeri vesayetin geriletildiği olsa gerek, OYAK’la ilgili haberleri vermez oldular.

En karlı yatırım askerlik haberinin detayları(15 Temmuz 2013.Taraf Gazetesi)

TBMM Dilekçe komisyonu bünyesinde oluşturulan OYAK ile ilgili incelemesini tamamladı.Alt komisyon,OYAK ile ilgili bir taslak hazırladı.Ancak taslak rapor,üst komisyonda ele alınarak asıl rapor haline getirilmedi.TBMM  üst komisyonu tarafından asıl rapor haline getirilmemesinin nedeni aşağıda vereceğimiz rakamlar olsa gerek.Dudak uçuklatan,küçük dilinizi yutacak kadar şaşırtan rakamlara bir bakalım.2012 yılı itibarı ile.

OYAK’tan Ödenen Tazminat Tutarları:

-Orgeneral:741 bin lira

-Korgeneral:564 bin lira

-Tümgeneral:438 bin lira

-Tuğgeneral:367 bin lira

-Kıdemli Albay:291 bin lira

-Kıdemli Başçavuş:227 bin lira

-Uzman Çavuş:86 bin lira,emekliliklerinde tazminat alıyorlar.Birde buna TSK’line devletin ödediği tazminatlar var;Korgenerallere 90 bin lira,tümgenerallere 84 bin lira,tuğgenerallere 83 bin lira,kıdemli albaylara 76  bin lira,kıdemli başçavuşlara 67 bin lira, emeklilik tazminatı ödemiş 2012  yılı içinde.

Askeri darbelerin olduğu ve gelenek haline geldiği ülkeler silahlı ve sivil bürokrasinin cenneti oluyor.

İşte verdiğimiz yukarıdaki rakamların başlangıç tarihi 1960 darbesinin tarihiyle başlıyor.

Mısırda darbe yapan askerlerin mal varlığı ve sivil bürokrasinin saltanatı ise bir başka;geçen verdiğimiz rakamları okurlarım hatırlarsa,sadece şunu hatırlatayım Mısır’ın GSMH ‘ı 255 milyar dolar, bunun 76 milyar doları askerlerin elinde bulunuyor.

Neyse biz kendi içimizdeki askeri saltanatın neden bitirilemediğine dönelim.

Başbakan kendine yönelik askeri bir hareket yoksa,askerlerin kendi içinde bile eşit olmayan ekonomik hayatı,bana müdahale etmesin ve ne hali varsa görsün dercesine umursamıyor.Bal tutan parmağını yalar misali.Hatta Uludere de 34 Kürt vatandaşının savaş uçaklarıyla katledilmesinde hesap soracağı yerde; kuvvet komutanlarıma teşekkür ederim dedi. Ve Uludere katliamı davası askeri savcıya devredildi ve sumen altı yapılarak failleri belirsizliğini 19 aydır koruyor.Biz Başbakan’dan şu sözü duymuştuk,Uludere katliamı Ankara dehlizlerinde kaybolmayacaktı.

Başbakan Mısırda yapılan askeri darbenin bizde de uygulamanın peşindeler diyeceğine,askerlerin saltanatına son versin,çift yargı sistemini kaldırsın,askeri bütçeyi denetlenebilir hale getirin;gerçi kendisi bütçeyi Sayıştay’ın raporundan kaçırarak, parlamentodan geçirerek anayasa suç işliyorsa,askeri bütçeye nasıl bir saydamlık getirecek.

Sormazlar mı adama sen kim saydamlık ve denetim kim,diye?

Darbelerin önünü katılımcı,çoğulcu ve çağdaş bir demokrasi keser,demokrasi her türlü totaliter rejimlerin panzehiridir.

Basının özgür olmadığı bir ülkede demokrasiden,temel hak ve özgürlüklerden bahsetmek komik bir duruma düşürüyor insanı.

                                                                                                              

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar