Mehmet TIRAŞ
Zaman Gazetesinin kıdemli yazarı Gülen hareketinin sözcüsü olarak kamuoyunda bilinen,kendisi bu sıfatı kabul etmez ama kamuoyu öyle bilir, kendisi de Gülen’in sözcüsü değil gönül adamıyım der..Kendini nasıl tarif etse de ben Hüseyin Gülerce’nin yazılarını takip eder televizyon programlarında konuşmalarını da dinlerim ve önemsediğim bir yazardır..Seviyeli konuşan,duygularını bastıran, sakin birisidir, kimseye hakaret etmeden hoşgörü ve diyalog yolunu açık tutan bir kişiliğe sahiptir..Konuşmaları ağırlıklı olarak din referanslı olsa da;çağın argümanlarını ve kavramlarını demokrasiden,hukuktan,temel hak ve özgürlüklere de sık vurgu yapar.
Sayın Gülerce Zaman gazetesinde 31 Temmuz 2013 tarihli köşesinde ”Hükümet ve Medya” başlıklı yazısını okuyunca hayretler içinde kaldım ve böyle bir gönül adamının güçlünün yanında yer alan taraflı bir yazsını da yadırgadığımı da belirteyim.Medya ve toplumun bir kesiminin Erdoğan’a ve hükümetine neden düşman olduğunu,bir fikri takip yaparak hatırlatmak kaçınılmaz oldu Gülerce’ye!.
Yazıyı özetleyerek veriyorum;Gülerce:”Gezi Parkı olaylarından sonra Erdoğan’a karşı medya da bir düşmanlık başladığını,medyanın bir bölümü de buna körük salladığını..Cumhuriyet tarihinde hiçbir hükümete karşı,böylesine organize ve toplu şekilde saldırı yapılamamıştır.Küfür, hakaret,aşağılama alay etme yalan haberler,bilgi kirliliği had safhadadır.Medya,demokrasinin olmazsa olmazıdır.Hükümetiler,bütün Türkiye’nin hükümetleridir..Ak Partiyi eleştirmek yerine düşmanlık yatıyor.Demokrasilerde şunlar yoktur;Hükümetler ülkeyi yönetir,gazeteciler ve yazarlar da hükümeti yönetir..Bazı köşe yazarları(kimleri kastediyorsa) bu yazarların çok para aldığını falan diyor.” Biz burada yazıyı özetledikten sonra Başbakan neler demiş bir fikri takip yapıp sorularımızı da bunun üstünden sürdürelim.
Başta Gülerce’den şunu yazmasını, hem de köşelendirerek yüksek sesle ve sert bir şekilde AKP’nin Basın üzerinde yapılan baskısının,demokrasilerde kabullenmeyeceğini belirtmesini isterdim.
Gezi direnişinden sonra tam 75 gazeteci işinden olmuş.Ve hala da devam ediyor.Çin ve İran’da tutuklu gazeteci sayısından fazla gazeteci hapislerde yatıyor.
Mehmet Altan, ben 28 Şubatta bile böyle baskı görmedim,yazılarıma son vermediler,yazı sayısını düşürdüler ama yazdım,diyor kendisinin de bir hukuku vardır Gülerce’nin Altan ile; zahmet edip sorabilir,baş yazar olarak yazdığı gazeteden nasıl kovuldu,bir buçuk yıldır da işsiz.
Gezi olaylarını merkez medya Hüseyin Bey,üç gün vermedi,tıpkı Uludere de 34 Kürt vatandaşlarımızın askeri savaş uçaklarıyla öldürülmesini vermediği gibi.
Yine AKP’ye yakın yayın yapan gazetelerin birinde sekiz gazete aynı manşetle,ikincisinde de beş gazete benzer manşetle pişti oldular,bunlar tesadüf olabilir mi?
Sizin gazetenizde ve Hürriyet gazetesini dışında merkez medya da Erdoğan’a muhalif olup ta köşesini kaybetmeyen kaç gazeteci sayabilirsiniz?
Hükümetin dış politikada geldiği yeri eleştirmek kadar doğal ne olabilir.Hemen Başbakanın tetikçileri iş başı yapıyor başlıyorlar yaftalamaya.
Başbakan kendisini eleştiren yazarlar için gazetenin patronlarına çağrı yapmadı mı,sen ona nasıl köşe yazarlığı yaptırırsın,diye?
Yine bir konuşmasında Erdoğan sizin yaptığınız gazetecilik batsın,diye tehdit etmedi mi?
Abartmadan söylüyorum darbecilerin dönemini hatırlatıyor,kimileri bunu darbecilere rahmet okutur,diyerek yorumluyor.
Ramazan ayı girdiğinden beri Erdoğan her gün ve her davet edilen iftar sofrasından, bir saate yakın konuşma yapıyor,10 ile 15 kanal canlı yayına geçiyor batı da böyle bir şeyi görür müsünüz?
Yani siz kıdemli bir gazetecisiniz medya ticaret ilişkisini nasıl görüyorsunuz,bu böyle nereye kadar gider;son TMSF’nni el koyduğu gazetelere ve televizyon kanallarının yayın politikasını takip ediyorsunuzdur;hükümete yönelik en ufak bir eleştiri olmadığı gibi,eleştiren yazarlar ve konuklarda bu kanallara ve TRT kanallarına çıkartılmıyor.Hatta kimin televizyonlara çıkartılıp çıkartılmayacağına karar veren bir ekip oluşturmuşlar,fısıltı medyasında çok yaygın.
Bu satırların yazarı yetmez ama evet diyenlerdenim,bir veya birkaç destek yazısı da yazdım ve liberal bir düşünceye sahibim.
Gezi olaylarına da aktif katılmış ve destek verenlerdenim.Katılmadığım,beğenmediğim ahlak dışı söylemleri,hakaretleri,Vandalizm’i tasvip etmem mümkün değil ama Gezinin ruhunu hala savunuyorum.Gezi direnişi bir kentli eylemidir ve özel hayata müdahale edilmesine;yaşadığı şehirde yapılacak işlerde de kendisine sorulmasını,insan yerine konulmasını talep edenlerin eylemi olarak gördüm.Gezi direnişi ezber bozan ve sanayi toplumunun eylemlerine benzemeyen bir direniştir. Ve yeryüzüne örnek olmuş kitleleri harekete geçiren bir olaydır.Farklı düşünebiliriz bu benim tezim.İki aya yakın on binlerce insan 79 ilde sokaklara döküldü,bunlar önemli değil mi?
Birde bu Gezi olayları yeryüzünün pür dikkatini çekmiş ve çok büyük destek görmüş, uluslar arası topluluklardan hem de,AB,ABD ve BMÖ gibi..
Gelelim iç ve dış şer odaklar sözünüze.
Sayın Gülerce,Demokrasinin kuvvetler ayrılı önümüze engel sözünü kim ,dedi?..Demokrasinin kuvvetler ayrılığını kabullenmeyen,yargıya talimat verdim,diyen bir algı;demokrasilerde medya dördüncü kuvvettir ilkesini kabullenir mi?Kabullenmediği de ortada değil mi?
“Tek din,dindar nesil yetiştireceğiz,neslimiz bozdular,Reyhanlı da 53 Sünni vatandaşım şehit oldu,Dolma bahçedeki ofisimden bakıyorum,Kadıköy vapurundan inen kadınların kıyafetinden rahatsız olması,hangi anne-baba kızının bir erkeğin kucağın oturmasını ister,içkini git evinde iç diyenle,baş örtünü git evinde tak diyen arasında bir zihniyet var mı?alkol konusunda aksırana tıksırana kadar içiyorlar,ayyaş keş gibi bir devlet adamına yakışmayacak içki içenleri aşağılaması önemli değil mi? Yine her kürtaj bir Uludere demesi,Gezi direnişine destek verenlerin ümüğünü sıkacağız,deyip bazı iş adamlarının sahibi olduğu iş yerlerine polis eşliğinde vergi denetimi operasyonu,28 Şubat’ın yeşil sermaye operasyonundan farkı var mı?Bir taraf olmayan bertaraf olur sözü,iki ayyaşın çıkarttığı yasaya mı yoksa dinimizin emrine mi inanacaksınız,Alevilerin Cem evleri bizim ibadet yerimiz, yasal statüye kavuşsun talebine;Başbakan Camini dışında başka bir yeri ibadet yeri olarak tanımayız demesi,belgeleyemedi halde her ortamda polis şiddetinden camiye sığınan göstericiler için, camide içki içtiler iftirasını,kimler söyledi?”
2011 genel seçimlerinde Erdoğan tam 7 ilde meydanlara toplanan on binlere,Kılıçdaroğlu’nun Aleviliğine vurgu yaparak yuhalatmadı mı?Yine Reyhanlıda bombalı saldırıda ölen 53 kişinin mezhebi üzerinden anması, hem de üstüne basa basa 53 Sünni vatandaşım şehit oldu,diye.Sayıları milyonları bulan Aleviler rencide etmek değil mi bu?Kendine oy veren Kürtlere din kardeşi,vermeyenlere ise Zerdüşt,demesini kim unuttu?Bu söylemleri faiz lobisi mi yarattı yoksa Yahudi diasporası mu söyledi..Bunlar yarılmalar ve kamplaşmalar,öfke patlaması yaratmaz mı,hiç böyle Cumhuriyet tarihinde vatandaşını din ve mezhep üzerinden tanımlayan bir Başbakanı hatırlıyor musunuz? Yani Hükümetler herkesi kucaklamalı,diyorsunuz, bu yaklaşım,algı ve söylem herkesi kucaklar mı?
Bir toplumu böylesi halk ayaklanmasına dönüştüren,nedenleri dış ve şer odaklar diye başka yerlerde mi, arayacağız yoksa Başbakan’ın konuşmalarında ve politikalarında mı?
Basın özgürlüğünün olmadığı bir ülkede demokrasiden,hukuktan ve özgürlüklerden bahsedilebilir mi?Bir hatırlatma yapalım sayın Gülerce ,bizim dış politikada yanımızda yer alan şöyle dursun,selamımızı alan bir tane ülke yok,bunların nedenini araştırmak, sormak,sorgulamak ve öğrenmek vatandaş olarak bizim hakkımız değil mi?Bunu nereden öğreneceğiz medyadan!.
Basın bunu sorunca,muhalefet dile getirince Başbakanın nasıl bir dil kullandığını hatırlatmaya gerek var mı?
Hemen bunlar yabancılara hizmet ediyor,İsrail den giriyor Suriye’den çıkıyor herkes vatan haini.
Başbakan demokrasilerde olmazsa olmazlardan olan;toplumsal gösterileri kendisine karşı bir darbe girişimi olarak anlıyor,eleştiriyi de hakaret yorumluyor ve sürekli toplumu karşı karşıya getiren çatışmacı bir dil kullanıyor; bunlar çok tehlikeli ve iç çatışmaları çağrıştırır Allah korusun,etrafımız bir ateş çemberiyle çevrili,920 kilometre kara sınırımızda savaş oluyor.
Basın özgürlüğü konusunu ıskalamanızı ve ülkede özgürlüklerin baskı altına alınmasını yabancı güçlere jurnalleme cümlenizi hiç mi hiç haz etmediğimi de belirteyim,biz dünyanın bir parçası değil miyiz;AİHM’e baş vurmak jurnalleme mi oluyor?
Fevtullah Gülen;Erdoğan için “Güç zehirlenmesine yakalandı” sözünü nerede söyledi,orta ana dolunun bir ilçesinden söylemedi, doğru da söyledi,haksızlığa ve baskılara karşı çıkmak için nereye şikayette bulunursanız bulunun, bunun jurnallemeyle bir alakası yoktur.
Devletin tanıdığı kadar mı hakkını aramalı vatandaş,yoksa evrensel hukukun belirlediği ölçülerde mi?
Basın özgürlüğü yoksa başka bir şey konuşmanın bir anlamı var mı?
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
18.06.2025
16.06.2025
9.06.2025
2.06.2025
26.05.2025
19.05.2025
16.05.2025
12.05.2025
5.05.2025
28.04.2025